bir şey söylemiyor emo üç amcasıyla oralarda asla yanız kalmıyor bir çok kuzenleri var hele Yusuf onu hiç yanız bırakmıyor ve her akşam.
Emo hem de Yusuf gelip bana ne yaptıklarını anlatıyor ben torunuma sonuna kadar güveniyorum onun için sende güven sen iyi olur.
Mustafa beyin annesine anlatmak istediği şeyi anlatmadığı anlar. Sonra annesine şunları söyler.
" anne benim Emo’ya olan güvenim tam ama çevre deki insanlar bir çok
şeyler söylüyor Emo’nun çobanlık yapması bile delice. sen söyle anne Emo’nun yaşındaki hangi kız böyle bir iş yapıyor"
onlar böyle konuşurken Emo'da camın kenarı da onları dinliyor kalbi sanki yerinden çıkacak gibi atmaya başlar. nenesi konuşuca biraz sakinleşiyor amca amcası konuşunca kalbi korku içinde Hızlı'ca atmaya başlar.
Emo’nun o an tek istediği nenesinin amcasının söyledikleri sözlere kan maması ve onun hakında istemediği bir karar vermemesi. O sırada
nenesi son olarak söz alır" bak oğlum sende haklısın Emo için endişeleniyorsun bunu bende biliyorum ama söyleyeceklerim iyi dinle ben başkalarının ne dediğine mi bakacağım. oğlum ben ailem ile ilgili bir karar verdiğim zaman asla çevremdeki insanlar ne diyecek diye vermem beni önce ailem ilgilendirir bu güne kadar sadece sizler için ne iyiyse öyle düşündüm öyle karar verdim benim için önemli olan da bu. Emo'ya gelince sen endişelerini bir yana bırak. Çünkü sizlerin neden bu kadar korktuğunu biliyorum. Emo’ya bir şey olursa bu sadece Emo’yu ilgilendirmez bütün köydekileri ilgilendirir eğer ona bir şey olacağını düşünseydim ona asla izin vermezdim amcaları her zaman onun yanında Emo'da her şeyin farkında onun için adımını sağlam atıyor sen merak etme Emo’yu bana bırak o Mehmet'imin bana bıraktığı emaneti dir onun için sen karışma. Der. Mustafa bey annesini ikna etmenin mümkün olmadığımı anladı ama Emo’yu da böyle bırakmaya niyeti yoktu annesini daha fazla üzmek isemedi için oradan ayrılır.
Emo ise amcasının gittiğini gürünce biraz bekler sonra amcasının onu görmesini istemediği için amcasının kaybolunca ya kadar bekler. Amcası iyice uzaklaşır oda hemen içeri girer bir şey yapmadan nenesine sarıldı. nenesi Emo’nun onları dinlediğini anlar onu kirmakta istemez onun için sakın bir ses tonuyla
"Emo sen bizimi dinledin" der.
Emo evet der gibi başını sallar.
nenesi " kızıl sesin daha açılmadı mı" der. sonra da Emo’nun başını dizine koyar başında ki şalı biraz nemli olduğunu anlayınca Emo’ya şunları " başındaki şalın nemli neden bunu açmadın bu boğazını dahada acıtır bunları hemen aç yoksa boğazın dahada kötü olur " deyince.
Emo’dan kalkıp diğer bir odaya gidip elbiselerin değiştirir sonra nenesini olduğu odaya döner. Emo bazen nenesinin yanında kaldığı için orda her türlü kullandığı eşyası bulunurdu nenesinin yanına gelir başını nenesini dizine koyar
. nenesi saçının da nemli olduğu için saçılarını açar "neden böyle ıslandın " diye sorar ama Emo, Hasan’ın ounu özerine su döktüğünü anlatmaya çalışma.
nenesi, Emo’nun sessizce durduğunu ve bir şey anlatmaya çalışmadığı için " tamam kızım anlatmak istemiyorsan sen bilirsin şimdi beni iyi dinle sen büyüdün eskisi gibi küçük bir kız değilsin. artik genç ve çok güzel bir kız oldun senin burada çobanlık yapman oldukça yanış bir iş bunu sende biliyorsun. Mustafa da haklı buralarda bir kızın çobanlık yapması asla kabul etmezler hele bu kadar büyük bir ailede kimsenin kabul edemiceği bir iş değil.
ama ben sana çok güveniyorum sende bunu asla hafife alma bundan sonra amcaların sana ne söyleseler sakın sen onlara cevap verme. Burak istediklerini söyle sinler ben ve İsmail senin yanındayız sen Abdullah a da diğer amcalarına saygıda asla kusur etme anladın mı kızım" der.
Emo bunları zaten biliyordu ama nenesi söyleyince Emo amcalarına karşı daha da saygılı olması gerektiğini anlar buda amcalarının Emo’ya olan güvenin artırmaya neden olacaktı .
Buda Emo’nun işine gelirdi.
nenesi daha söyleyeceklerini bitirmeden Elif içeri girer selam verir nenesi" Selamın aleyküm hoş geldin kızım" der.
Elif, Emo’nun başını nenesinin dizine koymuş görünce bir an ona verdiği zararı ne kadar zor olduğunu anlar biraz bekleyince Emo''da Elif’in yanına gelmesini ister. Elif kendini toplayarak Emo'ya şunları söyler " Emo atının nerde olduğunu biliyor musun " der.
nenesi Elif’in konuşmasını keserek "benim dağ ceylanım senden bir şey isteyeceğim" ama Emo at lafını duyunca hemen ayağa kalkar.
nenesi senden bir şey isteyeceğim duyup tekrar nenesinin yanına oturur ama gözleri sörekli Elif’in özerinde. nenesi ondan zınar ve sidar rı arada bir kendisiyle birlikte koyunların yanına götürmesini ister.
zınar ve sidar ikizler Zeynep adında bir kız kardeşleri var iki kardeşi şöyle anlatayım sizlere çok yaramaz kelimesi onların yanında çok hafif kalır kimsenin aklına gelmiyen ikisinin aklına gelir ve akıllarına gelen yaramazlık yapmaktan hiç tereddüt etmeden yaparlar hiç bir sıkıntıyı kendilerine dert etmezler Emo ikizleri kendisiyle birlikte götüreceğini duyunca hemen ayağa kalkar başını hayır der gibi sallar onların ne kadar yaramaz olduklarını iyi biliyordu öyle bir sorumluğu almak istemiyordu.
ama nenesi ısrar edince. Emo bir şey söyleyemez sonra Elif'e dönerek atım. nerde der gibi işaret yapar.
Elif nenesine bakarak soyliyeceklerinden biraz cekinir "şey Emo atın zınar ve sidarın yanında toplanmış lar köydeki hemen hemen tüm çocuklar orda ikizler para karşılığında çocukları atına bindiriyor. " deyince
Emo delirmiş gibi evden çıkar Elif’in de elini tutarak ona yerlerini göstermesini ister Elif çocukların dere kenarında olduğunu söyler Emo, Elif’i bırakır çocukların olduğu yere koşmaya başlar.
Emo sürekli atını düşünür " öğlen den beri atım ortada yok o zamandan biri onların yanındaysa şimdiye kadar atımı çok yormuşlar ikisini sizi elime bir geçirsem görürler birde nenem onları götürmemi istiyor." Der .Emo dere kenarına gelince çocukları atına yaptığını görür at çok yorgun ve terden su gibi olmuş Emo hemen atın yanına gider atına çok üzüldüğü için çocuklara hiçbir şey söylemez o an sadece atın başını tutar ve atın saçlarını okşar o sırada
Eren ve Hasan'da Mustafa beyin daveti üzerine Mustafa beyin evine gidiyordular önlerinde çocukların kaçışıp Emo geldi şimdi bize çok kızar deyip geçerler Hasan ona su atığı için onun kendisine çok kızgın olduğunu düşünür arabanın hızını kesmeden oradan gider Emo’yla karşılaşmayı istemez.
- aslında bir kere o tarafa baksa Emo’nun bir kız olduğunu görecek ama hiç bakmadan oradan gider Emo Üzgün bir şekilde atının ipini tutarak eve ine döner Elif'de onunla beraber gidip halasından izin alarak zorla da olsa Emo’yu kendi evine götürür eve gittikleri anda avluda Asya hanım Elif’e misafirlerin olduğunu söyler hemen onlara çay hazırla ben ve zerin de yemek hazırlıyoruz deyince.
Elif" tamam anne deyip Emo’yla içeri gidir önce Emo’nun üzerini değiştirir sonrada çayı hazır ederler.
Elif, Emo’ya bakar onun çok durgun olduğunu ve aklında başka bir şeyi olduğunu anlar yinede bir şey sormaz o şimdi atını düşünüyor der sonra çayı hazır edince Emo’dan içeri götürmesini ister ama Emo hayır der gibi başını sallar ama Elif her zamanki gibi zorlada olsa Emo’yu ikna der.
Emo ise amcasının karşına çıkmak istemiyordu ama Elif onu içeri gönderir.
Emo içeri girdiği zaman Hasan’ın telefonu çalar Hasan barkon a çıkar Emo'nun elinde bardaklarla içeri girince Serhat Emo’yu görünce hiç vakit kaybetmeden ona takılmaya başlar "korkma babam içerde değil mühendisle birlikte barkon dalar biraz sonra giri gelirler ne oldu niye konuşmuyorsun aaa şimdi hatırladım sen dilini kaybettin öyle değimli yazık sana daha bulmadığı beli." der . Emo kızgın bir şekilde Serhat’a bakar. şervan Emo’nun sinirlediğini görünce serhat a kızarak" serhat kendine gel bardakları al sen git çayı getir" der Emo gülerek eliyle Serhar'a gel der tam çıkarken Erene sinirli bir şekilde bakarak odadan çıkar Eren ise kızın niye ona öyle baktığını anlamaz asla kızın Emo olduğun tahmin edemezdi Serhat mutfağa gelince Emo ona kızgın bir şekilde onu yere iter Asya hanım serhat a "ne yaptın yine" deyince Serhat gülüseyerek" sadece dilini kaybettiğini söyledim ne var ki bunda hem böyle değilmi Emo sesini kaybetmiş "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağ Ceylanım
No Ficciónvan sınır köyünde geçer. Hikaye hayal ürünüdür ama adetler gelenekler ve yaşantı gerçektir