tüm suç Berat’ınsa ama onun yapmadığını söylesem suç benim başıma kalır- Başını çevirir Emo’yla göz göze gelirler Emo iki eliyle elbisesini sıkar -Hasan her ne kadar onu suçlamak istese de Emo’nun gözündeki o endişeli bakışa kıyamaz sonra adamlara dönerek şey bu bir iş kazası gördüğünüz gibi istiflediğimiz ağaçlar kaydı sonuç bu Kusura bakmayın böyle olmasını istemezdim –Hasan Emo’dan söz etmediği için herkes rahat bir nefes almıştı. Yusuf, şaşırmamıştı beklediği gibi olmuştu- ama adamlar Hasan la çok sinirli konuşurla tüm beklentilerini boşa çıkardığını ve çok daha fazlasını söylerler-Hasan ise oradakilerin ve Emo’nun yanında bu duruma düştüğü için fazlasıyla sinirlenir Emo’nu onu sürekli küçük görüyor bende onu haklı çıkmıştım bu ikisi arasında olsalda Hasan kabul etmiyordu adamlar oradan gidince Hasan, Eren hemen kepçeyi getir bu kütükleri kaldır gerçek suçlu kimse ortaya çıksın ama Berat’ın dediği yalansa o kütükler desteklenmişse hepiniz bana hesap vereceksiniz hepiniz Emo diyorsunuz o yaptıysa bundan kolay kurtulmayacak-bunlar Hasan’a yetmiyor gibi Emo karşısında kimsenin görmeyeceğinden emin olduğu zaman onu alt etmiş gibi güldüğü zaman Hasan deliye dönüyordu Hasan-sen gül deli çoban suç senin değil benim ben adamlara senin yapmadığını söylemedim sen de karşımda böyle gül ah birde suçlu sen çık bak sana ne yapacağım-ama istediği olmaz Emo’nun dediği doğru çıkar suç tamamen Berat’a aittir ve destekleme yoktur- bunlar Hasanı adeta yıkar sonuna kadar Berata güveniyordu ama Emo haklı çıkmıştı suç onun ve Berat’ındı beklide daha önce hiç bu kadar utanmamıştı kendinden emin konuşması boşunaydı küçük gördüğü çoban bile ondan daha kararlı davranarak kendisinin yapmadığını büyük bir çaba göstererek ortaya çıkarmıştı. oysa suçlu olmuştu sadece Berat’a dönerek-niye başta söylemedin der. Emo onunla konuşmak için yanına gider ama amcası izin vermez herkesin susmasını ve Hasanı suçlamasına izin vermez. Bu Hasanı daha da öfkelendirir- Niye kimse konuşmuyor burada benden çok sizler çalıştınız şimdi yıkıldı bir şey söylesenize ben Emo’yu çok kolay suçladım sizler niye sutsuzuz baksanıza emeklerimiz boşa gitti az önce hepinizi tehdit eder gibi konuştum şimdi sizler bir şeyler söyleyin –Emo ise kısık bir sesle Serhat’la konuşur-şuna bak şimdi duygu sömürüsüne başladı üzülmüş gibi yapıyor eminim hepsi yalan zaten pekte bir şey yapmamıştı baksana sanki tekrar yapmayacak gibi konuşuyor geri zekalı Allah bilir ki kafasında ne tilkiler dolaşıyor bende söylediklerine inandım şimdi ne yapacak kimse konuşmasın diye böyle yapıyor bundan eminim amcam olmasaydı ona ne söyleyeceğimi çok iyi biliyordum da o amcama dua etsin Serhat -sus amcam susmamızı istediyse bir bildiği var - ama sesin tamamını Hasan duyar Emo’ya bir şey söylemesi doğru olmazdı oda arabasına biner oradan gideceği zaman Yusuf yanına gelir –ne yanı gidecek misi hepimizin emeği boşuna gitti ne demek köprüyü tekrar yapmayacak mısın - ama Hasan bir şey söylemeden oradan gider ve istediği olmuştu Hasan köye geldiğinden çok kısa zaman içinde oradan sıkılır gitmek için iki üç bahane bulur ama köylü kendi imkanlarıyla o sorunlara çare bulur yoları yapmaması yemek ve köprüyü yanış yerde yapıma kararı ve kütükleri köprünün yukarısına koyması onlardan birileridir köyden gitmek için bu yeterliydi yapacağı tek şey bu işi yapmayacağını söylemek. sadece Mustafa beye anlatıp ve oradan gitmek –Hasan bu düşündüğünü kimseye anlatmasa da herkes Hasan’ın köprüyü yapmayacağını anlamıştı ve büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlardı Emo ise Serhat’la birlikte köye dönerler İsmail bey koyunların yanına gider Emo büyük bir korku içindedir her ne kadar suçlu olmasa da büyük bir olayın içine girmişti buda amcasına yeterdi hemen nenesini yanına gidip ondan yardım alması gerekiyordu amcası nenesiyle konuşmadan kendisi konuşmalıydı adımlarını hızlandırdı Serhat, Emo niye bu kadar acele ediyorsun suç senin değildi sakin ol Emo- evet suç benim değil baban duyunca bunu ona da anlat Elif bu gün gelebileceğini söylemişti nenemle konuşmadan oraya gitmeliyim yoksa hiç şansım kalmaz Serhat-Emo ,Hasan’ın dedikleri kafamı karıştırdı galiba köprüyü yapamayacak Emo- o mühendis bozuntusu dan beklerim ama bizleri yarı yolda bırakmaz umarım Serhat sen o günden sonra Helin’le hiç konuştun mu Serhat- hayır bu gün gidi cem eyer gelirse konuşurum ne yapacağım bilmiyorum ya babam duyarsa ne yaparım Emo- niye bilmiyorsun görmesin olur biter Serhat -o kadar kolay baksana babam seni dağlar göndermeyecek diye ne yapacağını bilmiyorsun Emo- bunlar aynı değil niye beni karıştırıyorsun git ne halin varsa gör sanki çok ta umurumdaydı benim sorunum bana yeter daha senin babanı ikna etmeliyim- ikisi köye gelirler sonra Emo,Serhat’tan uzaklaşır ama geri dönerek –Serhat o senin baban sen ne yapsan da o sana kıyamaz ama benim karşımda babam yok anladın mı –Serhat kısık bir sesle –Emo keşke senin baban yanında olsaydı benim babam da istedim yapmasaydı- Emo durmadan nenesinin yanına gider içeri girip nenesini elini öpüp sonra hızlıca olanları anlatamaya başlar- nene olanları duymuşsundur köprü yıkıldı herkes beni suçladı ama ben suçlu olmadığım kanıtladım ama sen de biliyorsun amcam bani dinlemeyecek ne olur yardım et amcam beni bura da tutmasın nene-sakin ol beni dağ ceylanım olanları duydum ama suçun olmadığını zaten biliyordum yinede bu sefer iş biraz zor sana daha öncede söyledim olaylardan uzak dur sense olmaman yerde oluyorsun burada senin bu işi yapman bile kabul edilemezken sen bu seferde böyle bir olaya karıştın niye oraya gidip duruyorsun daha öncede köprünün yanına çok sık gittiğini bana söylediler niye beni dinlemiyorsun bu işi yapmak istiyorsan bir daha hiçbir olayda senin ismin geçmeyecek analdın mı kızım sen amcanı bana Burak onunla ben ilgilenirim ama hiç kolay olmayacak belki sana bir ceza vermem gerekecek sakın sesini çıkarma bak kızım şöyle yapalım ikimiz Mustafa’yla konuşalı Emo -hayır nene ne olur sen konuş amcamla konuşmak istemiyorum Nene- tamam kızım sana amcanla niye koşmayacaksın diye sormacam yılardır ondan kaçıyorsun onun da sebebin de sormacam artık eminim büyük bir sebebi var şimdi kalk birazdan amcan burada olur- Emo amcasıyla karşılaşmak isteniyordu ayağa kalkar evden çıkmak ister ama amcasının sesi gelir- anne ben geldim- Emo sesini çıkarmadan karşı odaya girip kapıyı kapatır –nenesi onun bu yaptığı harekete alışmıştı bir şey söylemedi sonra -oğlum kapı açık içeri gel - Mustafa bey içeri girer annesini elini öper yanında oturur önce annesinin hal hatırını sorar ikisi biraz konuştuktan sonra süz Emo’ya gelir Annesi-anladığım kadarıyla olanları duymuşsun –evet anne duydum onun suçunu olmadığını da duydum buraya gelmeden Serhat’la konuştum Emo’nun tek suçu yanış zamanda yanış yerde olması tıpkı şu an yanış yerde olduğu dağlarda çobanlık yaptığı gibi anne ona arka çıkmaktan vaaz geç onu yeri dağlar değil onun yeri bu radar senin yada Türkan’ın yanınızda olması niye kimse beni dinlemiyor ne İsmail nede sen nede Türkan şimdi de Halit onu savunuyor anne o çok güzel bir kız olmuş. Bili yor mu su bu yıl kaç kişi onu istemek için benden izin istediler ben onun kabul etmeyeceğini bildiğim için kabul etmediğimi söyledim hepsine. Ondan küçük olan kızlarda birçoğu evlendiler oda hayla at sırtında dağlarda dolaşıyor. Anne onun köprüyle bir ilgisi olmasa da o olayda adının geçmesi bile doğru değil bunu sende biliyorsun anne sen tamam desen Emo bir daha dağlara adımını atmayacak ne olur anla beni ilah ki başına bir şey mi gelmesi gerekir Anne ne olur bu sefer benim yanımda yer al.o kız artık çobanlık yapmasın- Emo amcasını söylediklerini duyar hele onu istemeyi isteyenleri kişileri duyduğun da durduğu yere yıkılır evlenmeyi hiç düşünmeyen birisidir şimdi onunla evlenmek isteyen ver yaptığı tek şey korku içinde nenesinin ona arka çıkmasını bekler ama amcasını ısrarla nenesinden onu savunmaktan vaaz geçmesini istemesi onu daha da korkutur ağlasa da sesini çıkarmaz izin vermez Emo- nene ne olur amcamı dinleme sen benden vaaz geçersen ben biterim –nenesi Emo’nun tüm konuşanları dinlediğini biliyor ama Mustafa’da haklıydı onu suçu olmasa da adının geçmesi doğru değildi biraz düşünür o düşünürken hem Mustafa bey hem de Emo onun ne söyleyeceğini merakla beklerler ikisi de nenenin onların istedikleri şeyleri söylemesini beklerler nene-Emo’ya karışma bu yılı bitirsin ama bir cezayı hak eti bir ay atına yaklaşmayacak atı Mizgin yanında duracak ve cesaretle kendisinin yapmadığını herkese gösterdi başkaların hatası için kızımı istediği şeyden uzak tutamam- sonra Mustafa beye dönerek – sen onun yapmadığını bildiğin halde o bütün suçu ona kesmek istedin buna hakkın yok- Mustafa bey daha fazla konuşmadan kalkar kapıyı açıp çıkacakken annesi ona seslenir- Mustafa tekrar soyluyorum o Mehmet dimin emanetidir sakın bana sormadan onunla ilgili bir karar vermeyeceksin hele evlendirme konusu anladın mı oğlum –Mustafa bey annesine döner –anne ben tüm kalbimle birine güvenemesem Mehmet’ini emanetini ona emanet etmen –dedikten sonra çıkıp gider ama bu söz annesinin hoşuna gitmez- birine güvenirsen kızımı verecek mi diye düşünür Emo amcasını gittiğinden emin olunca olduğu yerden dışarıya çıkar-nene sen bana nasıl böyle bir ceza verirsin bir ay boyunca atım olmasa ben nasıl dağlara çıkarım-Emo sus amcan seni hiç göndermek istemiyor, sen ise atı düşünüyorsun Emo –nene biliyorum bunu seninle konuşmak doğru değil amcam beni birine verirse ben ne yaparım –daha da bir şey söylemeden susar -nenesinin de içine bir korku düşmüştü ama ona beli etmez –Emo evden çıkınca Seher’le karşılaşır Emo –Seher çocukları toplamış nereye gidiyorsunuz –Seher-Emo seni bu saate burada görmek beni şaşırtı ben ilk baharda çocuklarla ektiğimiz ağaç fidanları sulamaya gidiyoruz Emo- biliyorum bu saate buralarda olmadığımı bu gün amcam beni eve gün derdi bu haftalarda yağmur çok yağdı suya ihtiyaç yo ki.Seher-maksat köyde çıkmak elif de gelecek- Seher de Emo’ya nişandan bas etmek istem ama elif’e verdiği süz için susar- Mustafa bey annesinden istediği sözleri duymayınca evine döner Asya hanım la nişanda verilecek yemek hakkında Asya hanım tüm köy olmasada çoğu gelecek baranın ailesinden yüz elli kişi gelmesini bekler biliyorsun Mustafa bu bizim tek kızımız gittiğimiz akraba nişanlarında gördüğümüz gibi hizmetimiz yemeğimiz çayımız suyumuz her şey en iyi şekilde yapılmalı Mustafa bey hatırlarsan şervanın nişanında gördüğümüz gibi bahçede erkekler için ayrı bir yer kuracaksın kadınlar aşağıda ağaçların arasında gölgede oturacak müzik ekibi için kapalı bir yer bulacaksın halay oynamak için avluda geniş bir yer açacaksın ki herkes rahat bir şekilde oynaya bilsin herkesin rahatlığı ön planda olacak gençler sürekli su,çay ve misafir isteklerini karşılayacak bak Mustafa yemek konusuna gelirsek tüm nişanlarda olduğu gibi az değil çok olsun bildiğin gibi çok misafir bekliyoruz ayrıca bazı misafirler kırmızı et yemiyor olabilir onun için beyaz et konusunada dikkat etmemiz lazım- bunları Asya hanım Mustafa beye anlatır ama Mustafa beyin kafası başka yerdedir annesinin onu dinlememesi onun canını sıkmıştır ama anne sinin verdiği karara karşı bir saygısızlık yapmak istemez sonra Asya hanıma dönerek -bu söylediklerin hepsi kusursuz olacak sen merak etme. Bildiğim kadarıyla geçmişteki o günden sonra Emo hiç düğünlere gitmemiş acaba Elif,in nişanına gelecek mi Asya hanım- bilmiyorum bekleyip görüceğiz -Hasan ise köprüyü yapmaktan vazgeçtiğini söylemek için Mustafa beyin yanına gider. Ona köprüyü yapmayacağını anlatarak gitmek istediğini söyler Mustafa bey Hasan’ın anlayışla karşıla daha önce de yanlarına gitmiş işi çok yavaş yapıldığını görmüş kendi tecrübesine göre Hasan’ın kararsızlığını anlamış onun için de yapmaya devam edin diye söyleme gereğini duymamış sadece uç gün sonra kızının nişanı olacağın söyleyip . o güne kadar burada kalmasını sonra gidebilirsin der Hasan teklifini kabul eder sonrada evine döner Erene köprüyü yapmayacağını ve bunu Mustafa beye anlattığını söyler Eren onun bu karanına karşı çıkar Hasan, Erene-bu benim kararım saygı duymak zorundasın burada fazla bile kaldır der Erense gitmeyi hiç istemez tüm köylünün kendi işin bırakıp onlara nasıl yardım etiğini biliyordu onları yüz üstü bırakmak istemiyordu ama elinden de bir şey gelmiyordu hasanı tanıyordu o kararını vermişti ne söylese de Hasan onu dinlemeyecekti-Hasanın bu kararı kısa süre içinde köye yayılır köylülerden kimse onunla eskisi gibi sıcak davranmaz Emo ise iki gün boyunca köprünün yanında kimseyi görmez yinede Hasan’ın köprüyü yapmaktan vaaz geçeceği ihtimalini vermez sürüyü köye getirirken Yusuf’la karşılaşır neden köprü yapılmıyor diye sorar Yusuf ona olanları anlatır Emo Hasan’ın köprüyü yapmadan gideceğini duyunca hiç konuşmadan eve gelir hasan ise köyü çalışanlarının kendi yanında kalan paralarını dağıtmak için köye gider herkesin parasını verir sıra Türkan hanımın parasını vermeye gelir oraya gider kapıyı çalmadan Emo’nun sesini duyar kendisinden bahsettiğini anlayınca camın yanın da durup onu izler içerde Türkan hanım oturmuş Emo ise salonda dolaşarak sinirli bir ses donuyla durmadan köprüden ve ondan bahsediyordu Hasan iyice cama yaklaşır- o deli çoban benim hakım da ne söylüyor- Türkan hanım-kızım başımı şişirdin yeter geldiğinden biri köprü de köprü ne yaparsın yapmadan gidecek-Emo anne bunu yapmaya hakkı yok yapmayacak saydı niye bizleri kandırdı niye bize boşuna yapacağım diye umut verdi. zaten köprü yapmak kim o kim –Türkan hanım-kızım öyle söyleme Hasan çok Başarlı bir genç kendine biraz güvense soruluk altına girmeyi başarsa inan kimse onun gibi Başarlı olmaz Emo –tabi ne kadar Başarlı olduğunu gürdük ilk zorda pes eti baksana ne kader Başarlı. Ya anne köprüyü yapak diye onun yüzünden başıma gelmeyen kalmadı dayak bile yedim kolumun acısıyla bile evde durmadım. gerçi bunu İsmail amcama da anlatacaktım sonra anlatırım koyunlar bile cefa çektiler bir çoğunun ayakları topal oldu hep onun bozduğu yolar için. Beyimiz de sadece kendisini sıkıntı çektiğini sanıyor baksana kimse ona güvenmiyor yoksa birileri onu durdurmaya çalışırdı-Hasan bu söz den sonra cebinden parayı çıkarıp bakar sonra parayı avucunda sıkar Türkan hanıma vermekten vaz geçip oradan gider Türkan hanım ise Emo’nun dayak yedim kelimesini korku içinde ona sorar -emo sen kimden dayak yedin–emo- onu da mı söyledim –evet onu da söyledin şimdi anlat bakalım kimden – şey anne diyerek başından geçeni anlatır ama kavga yaptıkları gençlerin onu erkek sandığı için saldırdığını da anlatır annesi bunu kimin bildiğini sorar oda sadece ikizlerin bildiğini söyler yinede annesi çok endişelenir- kızım ya ikizler başkalarına anlatırsa- sen bunu düşünme o ikisi kimseye anlatmayacak bundan emin ol baksana anne hepimizde çok zorluk çektik böyle bırakıp gitmesi doğru değil-ikisi konuşmaya devam ederken hasan evine gider Eren ne kadar onunla konuşmaya çalışsa da bir cevap almaz Hasan bütün gece kimse ona güvenmiyor sözü kafasında tekrarlanıp durur kendini hiç bu kadar kötü bir halde bulmamıştı o küçük gördüğü çobanın bile kendisinden bir beklentisi olmadığını kabul etmiyordu sonra babasını ona söylediği sözleri hatırlar sabah ilk ışıklarıyla kalkıp köprünü yanına gider der durup yıkılan köprüye bakar durmadan düşünür –köyde ise yapılacak nişan için her şey hazırlanmıştı orada sabah saat onda veya on birde nişan veya düğünler başlayıp ikindiden sonra biter gelin damat oradaki manzarası güzel yerlere gidip foto raf çekerler yazın başında oralar adeta çiçek bahçesi olur bir sürü renk birbirine karışır insan ne kadar seyretse de bakmaktan doyamayacak yerler var–Elif’te bunun için Emo’dan yardım alacağını sanır ama Baran ona telefon açıp beklenmeyen bir sorun çıktığını beklendiğinden daha geç geleceklerini söyler Mustafa beye de haber verilir Mustafa bey onlardan akşam gelmelerini ister nişanı akşama alır.Elif ise hemen halasının yanına gider Emo’yu sorar bu durumu beklemediği için halasından yardım ister Türkan hanım –zaten Emo’yu eve de zor tutuk sabah gitmek istedi İsmail geldi. bu gün koyunların aşı olacağını bütün sürülerin köyde kalacağını söyledi oda inanmadı bu zamanda aşı vakti olmadığını söyledi sonrada hepiniz benden bir şeyler saklıyorsunuz dedi bende onu yabani nane toplamaya gönderdim sizin evde bir hazırlık olduğunu anlamış Elif o senin nişanladığını bile öğrenmemiş o birden bunları duyarsa gelirimi istesen ona söyleyelim hem ona da hak ver onun içinde kolay olmayacak-Elif – Bilmiyorum hala tek istediğim onun gelmesi başka da bir şey bilmiyorum- Emo ise dağa gider dayanamaz köprünün olduğu yere gider Hasan’ın da orada olduğunu görür. Emo gidecek ya eserini görmeye gelmiş-Hasan sesini duyar ona doğru gelir-evet yaptığım eseri görmeye geldim var mı bir diyeceğin- Emo evet var hem de çok şey var – elini yıkılmış köprüye uzatarak –bunu yapmadan nasıl bırakıp gidersin madem yapacak gücün yoktu niye başladın-Hasan onunla konuşmak istemiyordu oradan gitmek ister ama emo kolunu tutar sonrada onu karşısına geçirir hasan ona yaklaşmak istemez başını kaldırıp gözüne bakmaya cesaret etmez ona baktığı zaman hissettiği o duygu onu Emo’yu kırmak ve onu kendisinden uzaklaştırmaya çalışıyor ona çok haksızlık yaptığını biliyor gidiceği zaman da onu kırmak istemiyordu tekrar gitmek ister ama Emo buna izin vermez onun gözünün içine bakarak -niye bizleri yapacağım diye kandırdın der daha da sinirli bir şekilde bu köprüye ihtiyacımız vardı sense sadece değişiklik için geldin burada vakit geçirdin değil mi şimdi de sıkıldın gideceksin- Hasan daha fazla dayanamaz Emo’nu iki kolunu tutup onu sarsıma ya başlar Emo’nun güzüne bakarak- evet sizlerin ne istediğini hiç düşünmedim sadece değişiklik için geldim bu anladın mı sen bile bana güvenmiyorsun basit bir çoban- Emo işte sen busun diyerek onu kendinden uzaklaştırarak- hasan tekrar kolarını tutar- sen neden küçük görüyorsun niye sör ekli sen busun diyorsun –Emo onu yine kendinden uzaklaştırır bu sefer gülümseyerek –ben seni küçük görmüyorum sen herkesi kendinden küçük görüyorsun onun için böyle söylüyorum sen kendine verdiğin değer gibi karşındakine vermeden benim ne demek istediğimi anlayamazsın madem gideceksin niye gitmiyorsun neyi bekliyorsun- Hasan burada bir saat bile kalmak istemiyorum ama köprü için yapmam gereken bazı evraklar var birde şu nişan için kaldım bu gün bunlar bitecek yarın ilk işim buradan gitmek olacak- Emo şaşkınlıkla ne nişanı diye sorar Hasan -bilmiyor musun Elif’in- Emo hayır Elif nişanlı değil ki- Hasan nasıl bilmiyorsun o Baran adında bir geçle geçenlerde sözlendi bu gün de onların büyük mü ağır mı bilmiyorum öyle bir şey- Hasan bunları söylediği zaman o elerini sıkarak bunlar doğru değil diye Hasana bakarak sonrada – böyle bir şey yok bana yalan söylüyorsun-hasan hayır baksana bütün amcaların da köye gittiler hata Abdullah amcan da geldi- Emo bunu bana yapmış olamazlar bunları nasıl benden saklarlar niye kimse bana bir şey söylemedi neden bunu bana yaptılar ne sandılar oraya gideceğimi tüm dünyamı yıktılar şimdi ne istiyorlar - birden başı dönerek sanki bir boşluğa döşmüş gibi hisseder tam yere döşerken Hasan onu tutar Eno’nun bu tepkisine bir anlam vermiyordu biraz önce kendi karşısında aslan kesilen kız birden adeta bitmiş bir hale geldiğine bir türlü anlamıyordu onu yavaşça yere oturtur kendiside yanında oturur- Emo ne oldu ben ne söyledim ki –ama Emo’nun gözünden yaşlar gelir sanki bedeni orada ama aklıysa ban başka bir yerde kendi içinde canını acıtan büyük bir şey vardı sürekli bunu niye sakladınız başkada bir şey söylemiyor. Hasan onun ağlamasına dayanmıyor ona yardım etmek istiyor ama ne yapacağını bilmiyor Emo ise bir daha herkese olan güvenini yitirmişti Hasan her ne söylese de Emo o düştüğü boşluktan çıkmıyor kendini toplayıp ona cevap vermiyordu Hasan yavaşça eliyle çenesini kaldırır diğer eliyle yüzündeki dağılan saçlarını yana çeker-ne olur ağlama der- o an elinde olsa Emo’nun içinde olan ve ona acı veren her ne olsa almak ister elini Emonu yanağındaki yaşları silince adeta onun yaşadığı acıyı hisseder Emo elini kaldırıp yanığındaki Hasan’ın elini tutup yavaşça indirip elerinin arasına alın Hasan daha önce hisseti duygu yine hisseder elini çekip ve ondan uzak durmayı ister ama Emo onun elini bırakmaz ona bakarak annem amcam bile benden sakladılar beni hiç düşünmediler sen söyle ben nasıl giderim oraya Hasan onun kendisiyle ilk defa böyle konuştuğunu duyar adeta onun için herkes karşında duracak gücü kendinde bulur Hasan kafasındaki tüm düşünceleri unutup o an sadece Emo’nun yanında olup onun bu halinden çıkmasını ister daha önce de bu korkuyu ve endişeyi onu üzgün de görmüştü ve buna dayanamıyordu Emo’yla her gün kavga etseler de yine o kızgın ve saldırgan kızı istiyordu onu böyle çaresiz ve korku içinde görmek istemiyor canı Emo’dan daha fazla yanıyordu her ne kadar bunu kabul etmese de o kızı sandığından çok daha fazla değer veriyordu. ve buda onun korkmasına yitiyordu. Emo ise birden ayağa kalkar- hayır onların istediği olmayacak anladınmı benim dediğim olacak ben oraya gitmeyeceğim - Hasan onun kendini topladığına sevinir- ne oldu deli çoban diye kalkar nereye gitmiyorsun nişana mı gitmiyecekmisin inan ordakiler buna çok sevinir-Emo Hasana bakar ben ne yaptım nasıl onun yanında kendimi bu kadar Bıraktım neden onun yanında kendimi güvende hissetim bunu yapmamam gerekiyordu- oradan gideceken döner Hasan’a bakar-mühendis bozuntusu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağ Ceylanım
Saggisticavan sınır köyünde geçer. Hikaye hayal ürünüdür ama adetler gelenekler ve yaşantı gerçektir