|5|

20 4 0
                                    

Beth sarı saçlarını koltuktan aşağı sarkıtmış yatarken akşam olmak üzereydi. Elindeki dergiye dikkatle baktığını gördüm. Oturup Drew'i kucağıma alırken neşeyle gülümsedi. Onu koklaya koklaya öperken Beth'in sesi ile donakalmıştım.

"Senden çok hoşlanıyor."

"Hı?" dedimaniden. Dergiye bakmaya devam ederken oldukça ciddi görünüyordu. "Seni düzmeyecek , seninle sevişecek."

Drew'in kulaklarını kapayarak "Beth! Saçmalıyorsun." diye ciyakladım. Bana küçük , sinsi bir bakış attı. "Hayır. Oldukça mantıklı konuşuyorum ve bunun farkındasın." Yanımdaki yastığı alıp karnına attım. "Birlikte çalışıyoruz. Beni her seferinde nerdeyse çıplak olarak görüyor. Böyle düşünmesi normal."

Tek kaşını kaldırdı. Şimdi tam olarak bana bakıyordu. "Çarşamba akşamı Oasis dediğinde gayet de sırıtıyordun." Drew'in yüzüme uzattığı ellerini öperken "İnsanlar sırıtır Bethany." dedim. Aynı zamanda odaya yayılan korkunç kokuyla Drew'i havaya kaldırmıştım. Beth koltukta oturur pozisyona geçerken "Salakça ve uzun bir süre değil." dedi ve Drew'i alıp banyoya yöneldi.

Tam arkasından bağıracaktım ki aniden aklıma Bayan Evelyn ve kedisi Miami geldi. Tamamen aklımdan çıkmıştı. Koşturarak anahtarlarımı alıp evden çıktım ve üst kata yöneldim. Kapıyı çalarken nefes nefeseydim. Bayan Evelyn kısa bir süre sonra kapıda belirdi. Islak ellerini elindeki havluya kurularken "Katy-Kate neler oluyor!" diye sordu korku ile. Ellerimi dizime koyup soludum ve hemen ardından sırtımı dikleştirdim. "Miami. Ben. Onu. Merak ettim." Derin soluklar eşliğinde tane tane konuştum.

Gülümserken rahatlamış görünüyordu. O sırada apartmanın kapısından bir ses duyuldu. Umursamadan devam etti. "Genç arkadaşın onu veterinere götürdü. Çok kibar bir beyefendi olduğu doğru." Kaşlarım çatılmış bir şekilde ona bakarken "Arkadaşım?" diye sordum. Gülümserken elini havada salladı. "Geçen gün sana kahvaltı getiren tabiki." Bayan Evelyn'in bakışları arkamda bir yerlere yöneldi. Gözleri ışıl ışıl parlarken arkama dönerek baktığı yere baktım.

"Jason." dedim titrek bir nefes vererek. Parlak bir gülümseme yolladı ve kucağında yorgun görünen Miami'yi okşadı.

Nefes kesicisin , Wilder.

Bayan Evelyn evinden çıkıp Jason'a yöneldiğinde bile yerimde donakalmış bir vaziyetteydim. Miami güçsüz bir miyavlama bahşedip Bayan Evelyn'in onu kucaklamasına izin verdi.

Jason , Bayan Evelyn'e bir poşette ilaçları verdikten sonra Miami'nin tedavisini anlatırken kulaklarım uğulduyordu. Kalbim yüksek dozda enerji ile çırpınırken iç çektim. Hiç konuşmadan orada öylece dikilmeyi sürdürdüm. Jason , Bayan Evelyn'e kedisi hakkında bir şeyler söylerken onları duymuyordum. En son duyduğum Miami'nin yaklaşık 1 hafta Jason'da kalacağı oldu.

Bayan Evelyn'e iyi akşamlar dileyerek merdivenlerden inerken Jason sırıtıyordu. "Ayrı kalamıyoruz Kate , ha?" diye takıldı. Güldüm. Fakat herhangi bir şey söylemedim. Eve ulaşınca Bethany kucağında Drew ile kapıda belirdi. İkimizi güzelce bir süzdükten sonra "Aranızda bir şey mi var sizin?" diye sordu.

Bilerek yaptığından emindim.

Jason Miami'yi kaşırken "Şimdilik sadece ringte Jason'un Kate'i ama çok geçmeden ring dışında da benim olacak. " diye mırıldandı. Kaşlarım çatılırken "Kendine fazla güveniyorsun ,Wilder?" dedim güveninin kaynağını sorarcasına. Başını kaldırıp muhteşem bakışlarını yüzüme dikti. Buram buram özgüveni yüzünden gözlerim kamaşırken öldürücü bir sakinlikle "Sende bana güveniyorsun , Katy-Kate." dedi.

Aman Tanrım!

Bacaklarım titriyor!!

Bir süre ağzım açık Wilder'a baktım. Yüz ifadem ile gülümsedi ve Miami'yi zevkten uyutacak kadar kaşımaya devam etti. Bakışlarımı Bethany'e yönlendirince bir süre gözlerimi kapatıp bekledim. Nihayet derin bir nefes alıp kendime gelince gözlerimi açtım. "Beth , Prada'ya uğrayacağım." dedim. Gözlerini kıstı. "Bu halde mi?" Üstüme baktım.

"Evet , tam olarak böyle."

Merdivenlerden inerken tek kelime etmemiştim. Apartmanın hemen önünde duran arabasını görünce iç çektim. Harika bir bebekti.

Jason arka koltuğa Miami'yi yavaşça bıraktı. Zaten oldukça bitkin olduğu için olduğu yerden kıpırdayacağını sanmıyordum. Jason arka koltukların kapısını kapatınca bana döndü. "Çarşamba akşamını beklemek istemiyorum."

Kollarımı önümde birleştirirken konuştum. "2 gün sonra maçın var Wilder. John kazanacağına ikna olursa senin ring kızın olacağım." Kaşlarını kaldırdı. "Kazanacağıma ikna olursa mı?" Başımla onaylarken "Yalnızca kazanma ihtimali yüksek olanların ring kızı olurum." diye açıkladım. Aniden büyük bir adım attığında sırtım apartman kapısına yapışmıştı. Yüzündeki şeytani gülümseme ile fısıldadı.

"Ben daima kazanırım , Kate. Ve sana yeminederim ki o ringe her çıktığımda benim ring kızım sen olacaksın."

CAPTAİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin