Ringe gidene kadar gülmüştüm. Jason ise bana kötü kötü bakıyordu. "Yeter Kate." dedi sonunda. Gülmemi bastırmaya çalışarak "Nasıl anlamadın?" diye sordum. Birden yüzü değişti ve güldü. "Anlamadığım için kendimi hiç salak gibi hissetmedim." Dudağımı ısırarak gülmemek için üstün bir çaba sarf ettim.
Nihayet ringe gelince arabadan indim. Hızlı adımlarla içeri geçerken aniden önümüze bir adam çıktı. Benden çok da büyük gözükmüyordu. Kaşlarımı çatıp bir adım geriledim. Kocaman gülümsemesi ile "Kate Rose." diye cıvıldadı. Jason hemen dibimde dikiliyor olduğu için mutluydum. Gerçi o burada olmasa da başımın çaresine bakabilirdim.
"Tanışıyor muyuz?" diye sordum. Gözlerini benden bir saniye bile ayırmazken "Ah hayır. Ama sizinle tanışmak en büyük dileğim." deyince kaşlarımı kaldırdım ve içeriyi gösterdim. "Üzgünüm ama geç kalacağız." Adam gitmemem için önüme geçerken "Lütfen Bayan Rose. Benimle bir akşam yemeği yiyin." dedi. Onu kırmamaya çalışarak hafifçe gülümsedim. "Bakın gerçekten çok yoğun bir haftadayım ve şuan bile geç kalıyorum. Umarım bir sonraki karşılaşmamızda uzunca konuşabiliriz."
Tam yanından geçip yürümeye başlamıştım ki gözlüklü kolumu tutunca Jason arkamdan uzanıp adamın bileğini tuttu. "Hey!" Adam Jason'un tuttuğu bileğine ardından Jason'a baktı. "Pardon siz birlikte misiniz?" Aynı anda ben hayır Jason evet derken dudaklarımı birbirine bastırdım. Jason adamın elini bileğimden çekip savurdu. "Benim olana dokunulmasından hoşlanmam."
Adam ikimize de uzunca baktı ve sırıtmaya başladı. Adamın bakışları hiç tekin hissettirmezken "Pekala." diye mırıldandı. Jason beni belimden tutarak içeri yönlendirince "Şunu yapmayı kes." dedim sinirle. "Neyi yapmayı?"
Gözlerimi kısarak ona baktım. "Sürekli bana sahip çıkmayı kes. Hayatıma girdiğinden beri tek bir çıkma teklifi almadım." Jason işaret parmağını havaya kaldırdı. "Aslında bir tane aldın." Kendinden bahsettiğini anlayınca göğsüne vurarak ondan uzaklaştım. "İnsanları benden uzaklaştırıyorsun." Gülerek odasına yöneldi ve aynı zamanda da kendini beğenmiş sesi ile seslendi.
"Belki de bilerek yapıyorumdur, Kate."
Saatler sonra hazırlanmış odamda bekliyordum. John seslenince odamdan çıktım. Yanında Wilder ile koridorda dikiliyordu. İkisi de oldukça gergindi. Wilder bana hızlı bir bakış attıktan sonra ufacık gülümsedi. Öyle ki ilk bakışta yanağı seğridi sanmıştım. John onaylayan bakışlarla beni süzdü ve "Harika görünüyorsun. Tamam, bu gece ring kızlarını dövüşçülerle birlikte sahneye çıkaracağım. Hazırlıklı olun çünkü kusursuz görünmelisiniz." dedi hızla. Başımla onayladım. İleriden yanımıza yeni Sandy ve Cash gelince John onlara da bilgi verdi. Gözlerim sakince Cash'in üstünde dolandı. Neredeyde Jason kadardı fakat omuzları daha geniş görünüyordu.
Derin bir soluk alarak John'un saçma açıklamalarını ve gidişini izledim. Dakikalar sonra gelen anons ile Sandy ve Cash ringe çıktı. Jason elimi tutana kadar ne kadar gerilmiş olduğumdan haberim bile yoktu. "İyi misin?" sorusu ile Jason'a baktım. Endişesini hissediyordum fakat bakışları o kadar güven vericiydi ki...
"Kate."dilimle dudaklarımı ıslatırken başımı salladım. "İyiyim." Jason bir eliyle elimi tutarken diğer eliyle yanağıma dokundu. "Bak sadece gevşe.Tamam mı? Normal bir günde, her zaman yaptığın gibi ringe çıktığını düşün." Tekrar başımı sallarken ismimiz anons edildi. Nefesimi tutup ilerlemeye başladım. Aynı zamanda kocaman gülümsüyordum. John yukarıdan etrafımda dönmem için işaret yaptı. Düz yürürken arkamı döndüm ve geri geri yürümeye başladım. Jason elimi tutup şirin bir öpücük kondururken kıkırdadım.İnsanlar çılgınca bağırıp ismimizi söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAPTAİN
ChickLit"Kalbim bir gemi olsaydı Jason , sen şüphesiz o geminin kaptanı olurdun." #12.07.18#