Kaan Bilek'ten
"Uyan." deyip dürtükledi Cem yatağımda yatan kızı.
Bu kızı dün gece eve ben almıştım. İçmişti, ayakta duramıyordu ve ben de insanlık edip evime aldım ama ilk başta bu durum evdeki benden başka 3 erkek için benim sevgilim olarak anlaşılmıştı. Onlara o kızın benim sevgilim olmadığını inandırabildikten sonra bizim eve giren sevgilisiz bir kıza ne yapıyorlarsa ona da aynı şekilde davranacaklarını farkettiğim için kız uyanır uyanmaz buradan götürecektim.
Cem kızı dürtüklemeyi bırakıp yataktan bir iki adım uzaklaşırken bende onları kapıya yaslanmış bir şekilde izliyordum. Cem yatağın kenarına oturup kızın yüzünü incelerken Sercan'da yaslandığı duvardan kalkıp kıza yaklaştı.
Kız uyanmamakta ısrar ederken Berke kızın yüzünü avuçlarının içine alıp "Uyan güzelim." deyip sırıttı.
Cem ve Sercan'da Berke'nin sırıtmasına eşlik ederken Berke'nin omzundan tutup geriye çektim. "Dokunma ona."
Berke söylediğim şeye şaşırmış olacak ki tek kaşını kaldırıp bana baktı. "Birileri aşık olmuş." deyip sırtımı okşadı.
Sercan ve Cem bana pis bir şekilde sırıtırken uzanan kıza kafamı çevirdim. "Saçma sapan konuşma."
"Madem aşık değilsin o zaman şu kızla azıcık eğlenelim." deyip kızın üstündeki örtüyü kaldırdı. Örtünün üstünden aniden kalmasıyla irkilen kız çığlık atarken bende Berke'yi omzundan çekip yumruğu gözüne geçirdim.
Berke düştüğü yerden şaşkın şaşkın bana bakarken kızın bileğini tutup yataktan çektim. Kızı hızlı bir şekilde odadan çıkarttıktan sonra bileğini bırakıp salondaki ceketimi aldım. Kız ayakkabılarını giymekle uğraşırken kendi ayakkabılarımı giyip kıza seslendim.
"Eline al."
Kız ayakkabısından gözlerini ayırıp bana bakarken daha tekini bile ayağına geçirmemiş olan yüksek topuklu ayakkabılarına baktım. Onlarla yürümeyi nasıl beceriyordu? Iki ayakkabısını da eline alıp merdivenlere yönelirken Berke'nin sesiyle duraksayıp bana döndü. "Bir daha buraya gelme piç kurusu!"
Berke bunları söylerken kapıyı çekip kapattım. Anahtarı da cebimden çıkarıp kapının önüne fırlattıktan sonra merdivenleri inmeye başladım. Kız arkamda hızıma yetişmeye çalışırken ben giriş kapısına gelmiştim. Kapıyı açıp dışarı çıktıktan sonra kız da arkamdan geldi. Ben arabaya binerken kıza da arabaya binmesini işaret ettim. Arabanın içine bindikten sonra "Evin nerede?" diye sordum. Bir pavyonda kaldığını söylese şaşırmazdım. Yolu tarif ettikten sonra gaza yüklendim.
Kız sallanan arabada emniyet kemerini takmaya çalışırken "Sen de taksan iyi olur." dedi elindeki kemeri göstererek. Kıza kafamı çevirip bir süre baktıktan sonra ben de kemerimi taktım. Kız zafer kazanmış bir şekilde gülümserken eliyle hangi sokaktan döneceğimi gösterdi. Bir kaç sokak daha ilerledikten sonra evin önünde durdum. 4 katlı ve fazlasıyla büyük bir evin önünde arabayı parkettikten sonra bana dönüp konuşmaya başladı. "Teşekkür ederim." Kafamı ona doğru salladıktan sonra devam etti. "Tanışma fırsatımız olmadı. Nazlı ben."
"Kaan." diye adımı söyledikten sonra kızın gözlerinin içine baktım.
"Benimle içeri gelip babama dün gece bayıldığımı ve beni evine götürüp misafir ettiğini söyler misin?"
Ah, hayır. Birde babasının işkencesine katlanamazdım. Olumsuz yanıt vereceğimi fark ettikten sonra gözlerini kırpıştırıp devam etti. "Babam kötü biri değildir. Aksine epey iyi anlaşıyoruz. Lütfen kırma beni. Hem babam beni kimin kurtardığını görmek ister." deyip kafasını omzuna eğdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEKE
Science Fiction17 yıl önce Fatih'te eski bir ahşap evde yeni doğmuş-henüz 1 yılını doldurmamış bebeklere yapılmıştı bu deney. 6 küçük bebek denek olarak seçilmişti. Deney sonucunda bebeklerin kollarının aynı yerlerinde bir leke oluşmuştu ama deney başarılı olamamı...