{3 AY SONRA}
Uykum esnasında yeni okuluma kayıt olacağımı hatırlayınca heyecanla gözlerimi araladım. Yatağımda yavaşça doğrulup kedilere taş çıkaran manken misali gerinerek esnedim. Gözlerim hala daha ceset gibi uyuyan Taemin'e takıldı. Ayıcık desenli yastığımı suratına fırlattım.
Homurdanıp ağzını şapırdattı. Sırıtarak yerimden kalkıp, üzerine çıktım.
"Tae-shh! Kalk okula gideceğiz kalk!" Üzerinde tepinerek onu sarsıp uyandırmaya çalıştım. "Git başımdan Kai beş dakika daha!" Yastığı yüzünden çekerek yan tarafa döndü." Yah Tae shh!" Yüzünü mıncıklamaya başladım. Altımda kaşları çatık bir şekilde tepinirken aniden kapı açıldı.
"Oh...Günaydın Minho shh!" Minho'yu görmemle hızlıca Taemin'in üzerinden indim. Gçen olayki gibi kıskançlık gösterip üzülmesini pek de istemiyordum. "Uyanmıyor mu?" Sırıtarak sordu. Başımı olumsuz anlamda iki yana salladım.
"Tam bir inatçı keçi!"Sinirle kaşlarımı çatarak söylendim. "Haşa o konuda senle yarışamaz." Sırıtarak başımı kaşıdı. Kötü bakışlarımı anında Minho üzerine kenetledim.
Beni görmezden gelerek kapıyı yavaşça kapatıp Taemin'in başucuna oturdu."Aşkım?" Taemin'in yanağını şefkatle okşayıp gözlerinden kalp emojisi çıkan aşk dolu gözleri ile ona bakarken söylemişti. "Bebeğim?" Yanağını okşamaya devam ederken gülümsedi.
" Hmmm..." Taemin az önceki bufalo yavrusu aksine şirinlik yaparak sevimlice mırıldanırken gözlerimi devirerek mükemmel oyunculuğunu izlemeye başladım. Nazikçe gerinerek gözlerini araladı. Sanarsınız uykusundan uyanan prenses. "Günaydın sevgilim." Minho yanağına minik bir öpücük kondurdu. Aptal aptal sırıtan Tae'ye pis bakışlarımı gönderdim.
"Vay ospu sevgilisi gelince hemen uyandı!" Kendi kendime hamurdandım. "İnsanca kaldırsaydın kalkardım!" Kaşlarını çatarak bana döndü. "İnsan değilim ama kurt adamım!" Gururla gülümsedim. "Haha... çok komik." Dilini çıkarıp gözlerini devirdi. Minho ise Taemin'in çıkarmış olduğu dili tutup çekiştirerek sırıttı.
Kapı hızlıca açılıp, Suho telaşla içeriye girdi. "Kai, Taemin çabuk! Bugün yeni lisenize kayıt olacaksınız. Hâlâ daha giyinmediniz mi? Çabuk olun daha kahvaltı edeceğiz ben aşağıdayım." Hızlı hızlı konuşup kapıyı kapattı.
"Ben çıkayım siz giyinin. " Minho Taemin'in yatağından kalkarak bana döndü. "E bi zahmet!" Kendi kendime homurdanarak pis bakışlarımı Minho'ya gönderdim.
Sırıtarak yanıma yaklaştı. "Kıskandın mı sen?" Saçlarımı karıştırdı.
"Neyi kıskanacam be!" Kıkırdayarak geri çıkıp Taemin'e baktı. "Kankanı senden çaldım ya hani..." bana döndü."Yah defol git!" Sinirli bir şekilde koluna yumruğumu geçirip doğruldum. Minho'yu kapıya doğru ittirmeye başladım.
Taemin ile Suho'nun dün gece bize vermiş olduğu formaları giydik. Kravat bağlamayı bilmeyen Taemin'in bağlamasında yardımcı oldum. Lacivert dar pantolonumuz üzerine, lacivert ceketimiz, içine giydiğimiz beyaz gömlek ve bordo kravat ile çok şıktık. Adımızın yazılı olduğu yaka kartını da takıp Taemin'e döndüm.
"Beyaz gömleğin içine siyah atlet giyenlere ne derler biliyor musun Tae? " Gözlerim Tae'nin içindeki siyah atlete takılmıştı. "Ne derler?" Tek kaşını kaldırarak sorgular bakışlarını üzerime dikti. "Kıkırdayarak kapıyı açıp birazdan sinirle peşimden koşacak olan Taemin'e baktım. "İbne!"
Kapıyı hızlıca çekip koşarak merdivenlerden indim. Merdivenin ortasına geldiğimde duraksadım. Taemin'de hemen sinirle peşimden gelmiş ama önümüzde duran sürüyü görmesi ile o da duraksamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah İnci [Sekai]
LobisomemKai'nin adını kalbime kazıyayım derken o kalbimi kökünden söktü. -Vampir Oh Sehun ve kurt Kim Jongin arasındaki tek engel sınır çizgisi değildi.-