Siyah İnci [Sekai]

27. Bölüm "Seni Tanımıyorum"

###

"Okula gideceksiniz!" Sabah sabah daha ne olduğunu anlamamış bir halde tavanı izlerken Minho ve peşinde Taemin odaya daldı.

"Sadece bir gün daha lütfen sevgilim lütfeen..." Taemin'in yalvaran bakışlarını yeni açılmaya çalışan; kısık, çapaklı ve uzun kirpiklerim arasından görmem üzerine homurdanarak yastığımı bacak aramdan çekip başımın üstüne koydum. Zaten ne diye bacak aramda duruyordu ki? Ahh...doğru mart ayındaydık.

"Kai kalk okula gidiyorsunuz!" Minho'nun başımdaki yastığı çekmesi üzerine ben de yorganı çekmiştim bu sefer başıma. Ne okulundan bahsediyordu bu be?

Yaklaşık bir buçuk aydır gitmediğimiz saçma yerden mi? Ah doğru ya...June bana birçok kez merak edip mesaj atmıştı ve hiçbirine bakmamıştım. Muhtemelen öldüm felan sanıyorlardı.

"Kai kalk dedim!" Minho'nun kendimi bildim bileli kıskandığım kaslı kolları ile yorganı bir çırpıda çekmesi sayesinde yere yuvarlandım. Sirinle çatmış olduğum kaşlarımı önce Minho'ya ardından da benim gibi sinirli olan Taemin'e diktim.

"Ya Minho saçmalama ne okulu?!" Homurdanarak dirseklerimden destek alarak doğrulup Taemin'in yatağına oturdum. Dağınık saçlarımı sağ elimle kaşıyıp esnerken uyuşuk gözlerimi Minho'ya diktim.

"Kai ve Taemin. Suho gitmenizi istedi. Bir kez olsun 16 yaşındaki veletler olarak zorluk çıkartmayın huh?" Minho'nun dediği üzerine odada büyük bir kahkaha patlattım.

Taemin ise şaşkınlıkla bana bakıyordu. Neye güldüğümü bilmese de o da kahkahama eşlik etti. İşte dost dediğin budur...

"Neye gülüyorsunuz?" Minho ciddiyetle kaşlarını çatıp kollarını bağlayarak bize baktı. Taemin de aynı ifade ile bana bakıyordu çünkü salak az önce neye güldüğünü bilmiyordu. Şahsen çok da komik bir şey değildi. Sadece sabah sersemliğinin manik bipolarlık getirisiydi.

"Biz artık 17 yaşındayız Minho..." Kıkırdayarak Taemin'in omzunu kavrayıp kendime çektim.

"Bu yine de bu Sehun'la pedofili ilişki içinde olduğunu gösteriyor." Minho'nun dediği üzerine kaşlarım çatıldı. "Ne pedofilisi be?" Minho gözlerini devirerek Taemin'i tutup kolundan kaldırırken benim de kulağıma eğilerek fısıldadı.

"Sehun 1278 yaşında bücürük." Sinirle çatılan kaşlarımı Minho'ya diktim. "Yine de senden genç gözüküyor bir kere!"

Minho omuz silkerek kıkırdadı. "Sehun'la ilişki yaşadığını kabul ettin yani?" diyerek Taemin'i de kolundan tutup sürükleyerek odadan çıktı.

"Hayır KABUL FALAN ETMEDİM! Hem sen de 25 yaşındasın. Sizinki de pedofili. Ruh hastası pedofili Minho!"

Sonlara doğru kısılan sesimle, sinirle kalkmış olduğum yatağa geri oturup gözlerimdeki çapakları temizlemeye başladım.

Harbi ben az önce Sehun'la ilişki yaşadığımı mı kabul etmiştim? Saçmalama Jongin...sen Joyhun'u seviyorsun. Seviyorum? Joyhun'u cidden seviyor muydum? O halde şu sıralar neden Sehun'la bu kadar yakındım? Sehun'la olmak hoşuma gidiyordu...

Neden böyle ani şeyler düşünüyordum? Ben hiçbir zaman yaptığım şeyleri doğruca düşünüp tartan biri değildim. O an içimden ne yapmak geliyorsa onu yapar, ne söylemek istiyorsam hiç düşünmeden söyleyiverirdim. Tabiki de sonuçlarına katlanmak oldukça zor oluyordu.

Sehun'la ne ara ve neden bu kadar yakınlaştım bilmiyordum. Daha önce bunun sebebini hiç düşünmedim. Sadece öyle davranıyordum işte sebebini kendime sorgulamadan akışına bırakıyordum.