14.Bölüm Yalnızca Benim Ol

473 37 29
                                    

Hızlıca etrafı inceledim.Buralarda bir yerde bir büyüğü olmalıydı. Kai kaşlarını çatarak benim baktığım yöne döndü. "Burda bekle Kai." Az ilerideki şeker reyonunun önünde duran kızın yanına giderek çömeldim.

"Ailen nerede?" Küçük kız omuz silkerek eline bir lolipop daha aldı. "Geviyoyladır." Büyük markette ailesini kaybettiği her yerden anlaşılıyordu. "Gel annenleri bulalım." Elimi küçük kıza uzatarak diğer elimle başını okşadım. "Cidden buyabiyiy mişin?" Sırıtarak böbürlendim."Tabii ki."

Kızı kucağıma alarak cips yiyen Kai'nin yanına yaklaştım. "Misafirimiz var Kai." Çocuğu Kai'nin kucağına verirken sanki canlı bomba vermişim gibi gözlerini korku ile açarak bana dikti. "Buna çocuk kaçırmak denir Hunniem." Kai sinirle kucağında duran çocuğu bacak arasına oturtup gözlerini önce ona sonra bana dikti.

"Ailesini kaybetmiş Kai. O minik, kalkık ve her ısırdığımda beni becerdiğin burnunla bulmama yardımcı ol."Omuz silkerek cipsini yemeye devam eden Kai'ye sırıttım. "Mana da veyiy mişin api?" 

Küçük kızın sorduğu soru üzerine Kai, ölümcül bakışlarını kızın üzerine dikip, dik dik ona baktı. "Çok istiyorsan kendine bir tane al. Bunlar benim" Gözlerimi devirerek habire gözlerini benden kaçıran Kai'nin bakışlarını yakaladım."Bir tane ver işte Kai." Omuz silkerek gözlerini tekrardan kaçırdı. 

Ağlamaya başlayan kıza yandaki reyondan bir cips alarak susmasını sağladım. "Şeni çok şeviyoyum api." Minik kız kıkırdayarak ayağa kalkıp boynuma sarıldı. Kai'nin burnunu kırıştırması ise gözümden kaçmamıştı. Tanrım...tam bir şapşal.

"Şen çok yakışıklışın o işe çok çiykin." Eli ile Kai'yi işaret ettiğinde Kai'nin şaşkınca önce ona sonra bana olan bakışları sürekli istemsizce sırıtmama sebep oluyordu. Hızla önündeki minik kızı iğrenerek süzüp ardından bakışlarını üzerimde sabitlemişti.

"Sen ne anlarsın ki bebe." Homurdanarak kızın lolipoplarından birini elinden çekti. "Kai...ver şunu." Çatık kaşlarını mümkünmüş gibi daha da çatarak bana döndü. "Sen sus!" Verdiği emirden sonra ağlamaya başlayan kıza dil çıkararak lolipopu açıp dolgun dudakları arasına aldı. Tanrım...bakma Sehun... Islanan dudaklarımı nemlendirmeden edememiştim.

"Sen cipsini ye ağabeyin sana lolipop alacak." Kai'nin etkisinden çıkıp kendime gelebildiğimde homurdanarak şeker reyonuna geri gidip kız için bir lolipop daha aldım."Başka bir şey istiyor musunuz?" Küçük kız hayır anlamına başını salladığında bakışlarımı kollarını bağlamış çatık kaşları ile bana bakmayı reddeden Kai'ye çevirdim."Sen Kai?" Cevap vermeyince iç çekerek kasaya doğru sürdüm.

Yol boyunca gözlerim sadece ondaydı. Küçük kızın çirkin dediği Kai, benim hayatımda gördüğüm en güzel varlıktı. Özenle çizilmiş kaşlarına ressam fırçası değmişti. O ressamsa hiç tanımadığınız sıradan bir ressamdı. O ressam bendim. O kaşlarsa sadece bana aitti. Siyah inci tanesi, parlayan ve beni içine hapseden gözlerine ise söyleyecek sözüm yoktu. Onlar başlı başına mücevherdi. Kalkık burnu, beni benden alırken, ısırmama kızması ise daha çok delirmeme yetiyordu. Aniden dolgun  dudaklarındaki lolipopu çıkarıp tapılası yüzünü sonunda bana döndü.

"Benim istediğim bir şey var. " Tek kaşımı kaldırarak ona baktım."Nedir?" Eli ile kasanın kenarındaki prezervatif kutusunu işaret ettiğinde boğazıma takılan yumru ile aniden öksürmeye başladım. "Hun ahhh lütfeen~" Cilveli bir şekilde sırıtarak başını hafifçe yana  yatırdı. Kıpkırmızı olmuş suratımı gizleme gereği duymadan öksürüklerime engel olmaya çalışıyordum. Bir yandan da Kai'nin beyaz inci tanelerini, hiçbir anını kaçırmadan izlemeye çalışıyordum. 

Siyah İnci [Sekai]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin