İddia konusu

⛤8. Teklif

"Ama yanağındaki çukur ilk kez kendini belli ediyor."

Üst dudağını dişleri arasına almıştı. "Bunu bilmiyordum." Yine yastığa düşen saçlarıyla oynamaya başlamıştım. Kısır bir döngü gibi birbirimizi etkiliyorduk adeta. Demek ki soğuk sevgilim yanağımdaki çukur kadar basit bir şeyden etkilenecek potansiyeli taşıyordu.

Ya da belki sadece gerçekliğinden diye düşündüm kısa bir an ama sonra hemen bu düşünceyi kafamdan attım. İyi gidiyorduk. Fazlasıyla yavaş olsa da ilerliyorduk biraz biraz. Bu iyi bir şeydi.

Parmaklarımın arasından akarcasına kayan yumuşak saçlarına odaklandım. Kucağıma dökülen tutamları bırakıp diplerdeki gür buklelere gömdüm elimi. Karıştırdığım saçlarından gelen tanıdık şampuan kokusuyla minik bir huzur kıpırtısı hissettim.

Bu güzeldi. Birinin okşadığın saçlarından gelen şampuan kokusu daha önce tecrübe etmediğim güzel bir şeydi. Bunun ona özgü bir şey olmadığını bildiğim sürece anın tadını çıkarabileceğim kanısına vardım kendi kendime.

O yüzden yaptığım şeye bir son vermeksizin parmaklarımı saçlarının arasında kafasına değdirdim. Gözlerinin hafif bir biçimde yumulduğunu fark ettiğim an, "Saçımla oynama," diye mırıldandı uyuşuk bir şekildi. "Uykum geliyor."

Bir an duraklar gibi olsam da yumuşak buklelerini okşamak daha cazip geldiği için saçlarıyla oynamaya devam ettim. Tam olarak ne kadar vakit geçtiğini bilmeksizin düşüncelerimden sıyrılıp baktığımda beni hayrete düşüren bir manzara ile karşılaştım.

Gözlerim şaşkınlıkla açılmış kalakalmıştım, elim tam da saçlarının üzerinde havada asılı. Düzenli nefes alıp verişine odaklandım gerçek mi diye. Gözlerim ilgiyle taradı yüzünü ve uzun bir inanamama evresinden sonra gerçekten uyuduğuna kanaat getirdim.

Yersiz bir heyecana kapılan kalbim hızlanır gibi oldu. Saçlarının üzerinde asılı kalmış elimi tedbir alırcasına bir ağırlıkla yüzüne doğru uzattım. Elimin tersi yanağına değdirdiğimde hala biraz soluk görünen teni yumuşak ve serindi.

Koyu renk kirpikleri büyüleyici bir şekilde kıvrılıyordu neredeyse göz kapaklarına değecekmiş gibi. İşaret parmağımla uçlarına dokundum hafifçe. Sonunda en başından beri görmezden gelmeye çalıştığım dudaklarına değdi parmağım.

Bu ufacık temas içimde bir arzu kıpırtısı uyandırmaya yetti adeta. Tehlikeli bir kıpırtı. Odasında yatağında kucağımda uyurken oldukça tehlikeli bir kıpırtı. Beni zorluyordu. Fazlasıyla hem de.

Güzel vücudu öylesine kıvrılmıştı ki yattığı yerden orada olduğunu bildiğim kıvrımlarını belli etmiyordu. Dişlerimi birbirine bastırıp bu düşünceleri kafamdan atmaya zorladım kendimi.

Aklımda canlanan şeyleri sadece erteledim. İki parmağım hala alt dudağına değiyordu ve verdiği nefesleri hissedebiliyordum. Son kez yanağını okşadım elimi çekmeden hemen önce.

Bakışlarımı çekmedim yüzünden. Değişik bir şeyler vardı güzel yüzünde. Ayrıntılarda gizli bir cazibe. Egzotik bir güzellik.

Böyle sakin uyuyan haliyle bile çekiciydi. Bir şey vardı, çözmeye çalışırcasına incelesem de yüz hatlarını bir türlü adını koyamıyordum. Oradaydı ama ne olduğu belirsizdi.

*

"Günaydın," derken ister istemez bir tebessüm oluştu yüzümde. Eliyle baygın baygın gözünü kaşırken, "Sana saçımla oynama uykum geliyor demiştim," dedi sitemle. Uykulu mayhoş hali gülümsememin biraz daha büyümesine neden olurken, "İlk kez seni uyurken izleme fırsatım oldu," dedim birkaç adımda yanına yaklaşıp.