⛤19. Benim bedenim

16.7K 522 199
                                    

...

Korhan ise sanki yeterince ortalığı karıştırmamış gibi tekrarladı. "İddia diyorum. Onunla yatmak için evlendim diyorum."

Bu defa dengeler değişmişti, Alp harekete geçerken ben her şeyi çok geç algıladım. Ya de belki her şey fazla hızlı gelişmiştir bilmiyorum.

Yumruğunun Korhan'ın suratına değmesiyle, "Alp!" diye haykırdım adeta.

Bu yaptığı beni bütün her şeyden çok şaşırtmıştı. Alp'i daha önce hiç böyle görmediğimi fark etmiştim. Daha önce öfkelendiğini dahi görüp görmediğimi sorguladım. Alp öfkelenmezdi ki. O Alp'ti, iyi kalpli, masum, şakacı Alp...

"Gebertirim lan seni!"

Korhan hiçbir şey yapmazken Alp'in ikinci yumruğuyla birlikte bunun gerçek olduğunu anlayarak öne doğru atıldım. "Alp, ne yapıyorsun, dur," derken önüne geçerek onu durdurmak istercesine göğsünden ittim. "Sakin ol."

"Meyra çekil!" dedi öfkeyle aralarına girdiğim için ama hala tanıdığım Alp olduğunu bana zarar vermekten korkarak beni itmemesinden anlamıştım. "Çekil."

Şiddetle başımı iki yana salladım. Çekilmezdim. Alp'in öfkesi hiç tanımadığım bir şeydi, kesinlikle çekilemezdim. Bütün kızgınlığına rağmen önünden çekilmemi bekliyordu sadece.

Oysa beni itip kakmaya alışkın olan Korhan, "Güzelim çekil aradan," diyerek kolumdan tutup beni sertçe kenara çektiğinde bir an dengemi kaybedip son anda düşmekten alıkoydum kendimi ve bu sırada işler yine kontrolden çıkmıştı.

"Dokunma lan ona!"

Alp aralarından çekilmemi fırsat bilerek bir yumruk daha savurdu. "Sakın ona dokunma!" Korhan geriye doğru sendelerken hala hiçbir şekilde karşılık vermiyordu ve benim ister istemez ağzım açık kaldı. "Alp!" diye bağırdım tekrar dehşetle.

Beni duyduğuna dair bir belirti göstermeksizin yine Korhan'a doğru atılırken Korhan'ın aldığı bir başka darbeyle neredeyse yıkılmak üzere oluşu bile bir tepki göstermesine yol açmıyordu.

Her ne kadar Alp'e herhangi bir zarar vermesi durumunda ona kızacak olduğumu bilsem de engellemeye dahi çalışmamasına bir anlam veremiyordum. Yüzünde kan belirince umutsuzca yine aralarına attım kendimi başka ne yapmam gerektiğini bilmeksizin.

"Alp dur ne olur, bir sakin ol, bir konuşalım önce, dur." İki elimle tişörtünü kavramıştım. Her ne kadar güç kullanmasam da onu gerilemeye zorladım birkaç adım da olsa. Hızla alıp verdiği nefesler öfkesinin geçmediğini vurguluyordu.

Yapabileceği şeyler beni korkutuyordu öngöremediğim için. Öğrendiğinde kızacağını biliyordum ama hep bana kızacağını düşünmüştüm. Tıpkı Yaren gibi nasıl böyle bir şey yaparsın diyeceğini. Böyle bir tepkiyi nasıl öngörebilirdim ki?

Tabi bunda Korhan'ın dengesiz cümlelerinin de payı vardı. 'Onunla yatmak için evlendim' deyişi. Sanki sırf ortalığı karıştırmak için yapmıştı bunu. Ne amaçlıyordu anlayamıyordum hiç. Önce beni ikna etmek için olağanca çaba harcayıp sonra böylesine umursamaz davranmasına yükleyebileceğim hiçbir anlam yoktu.

Korhan elinin tersiyle burnundaki kanı silerken hala tepki dahi vermemişti. Bir anlığına kırıldı mı acaba diye düşündüm. Ben de en az onun kadar korkunç bir insandım ki yakışıklı yüzüne bir zarar gelmemiş olmasını umdum. Sonra kendimden tiksindim.

Alp birdenbire geri çekilince elim boşta kaldı. Omuzlarımdan tutup yüzüme baktığında içim koskocaman bir suçluluk duygusuyla cız etti adeta.

İddia konusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin