⛤17. Kan

23.6K 610 132
                                    

Korhan

"Ne zaman oldu bu?"

Sevmiştim dediği halıdaki kahve lekesine baktım. Temizlemeye bile tenezzül etmemiştim. Kırıklar hala ortalıkta dağıldıkları yerlerde toplanmayı bekliyorlardı. "Ne?" diye sordum tüm ilgisizliğimle.

"Ne zaman vuruldun ona? Ne zaman böylesine bir aşka kapıldın?"

Gözlerimi yumdum içime bir nefes çekerken. Ne zaman kapılmıştım? Ben bu kıza ne zaman, nasıl vurulmuştum böyle hiç haberdar bile olmadan. "Bilmiyorum," dedim bütün gerçekliğiyle.

Bunun ne zaman olduğunda dair hiçbir fikrim yoktu ama onu deli gibi sevdiğimi anlamıştım artık.

Daha önce hiçbir şeye ve hiç kimseye vermediğim bir değeri hak ederken o, ben hepsini ona vermek istiyordum, verebilirdim. Hayatımda ilk kez birini gerçek anlamda sevebilme potansiyeline sahip olduğumu hissediyordum. Bana sevmeyi öğreten bu kıza ben hayatımı adamak istiyordum.

"Ben ne yaptım böyle?" diye mırıldandı kendi kendime. Nasıl bir duruma soktum ikimizi de ki onunla evlenmişken, yani başımdayken bana hiç olmadığı kadar uzaktı şimdi.

"Uyardım," dedi Gökhan hiç duymak istemesem de. "Fazla ileri gidiyorsun dedim, yapma dedim." Dişlerimi birbirine bastırdım sıkıca. "Geri dönüp bakıyordum da..." diye başladım. Aslında emin değildim ama içimde gitgide buna inanmaya başlamıştım.

Belki de herkesin, kendimin bile düşündüğü kadar pislik olmadığımı kanıtlamaya çalışıyordum sadece.

"O zaman hırs sandığım, başka bir şey miydi diye düşünüyorum."

Kendimi yeterince kandırdıktan sonra böyle şeyler düşünmemeliydim ama bütün umutlara sarılmaya meyilli ruh halim hala bir şeyleri düzeltmeye çalıyordu çaresizce.

"Onu sevdiğin için mi evlendin?"

Umutsuzca verdiğim soluğun ardından başımı eğdim. Gözlerim dönüp dolaşıp yine halıdaki o lekeyi buluyordu. Tıpkı o lekenin o halıdan artık çıkmayacağı gibi benim ses kaydındaki sözlerim Meyra'nın hafızasından bir daha asla çıkmayacaktı.

Ne onu bu kadar çok sevmem, ne de onunla iddia için değil de istediğim için evlendiğim gerçeği bir şey değiştirmezdi.

"Farkına vardıktan sonra düşündüğümde, birçok hareketimi gölgelemiş zaten ona olan duygularım. Sadece ben çok çok geç fark ettim bunu. Ta ki beni reddedene kadar onu neden istediğimi hiç sorgulamamıştım ben. Ama o an fark ettim. İddia umurumda bile değildi.

Umurumda olan, önemli olan, bütün her şeyin merkezi olan uzun zamandır o kızdan başkası değilmiş aslında. Ne zaman olduğunu hiç bilmiyorum ama haberim bile olmadan güçlenmiş, büyümüş, çoğalmış. Kaybettim. Bir iddiadan çok daha fazlasını kaybettim."

"Bunu ona söyledin mi?" diye sorarken Gökhan ses tonu bile aslında bir anlamı olmadığını biliyorum ama aklıma başka bir şey gelmiyor diyordu.

"Konuşmuyor ki benimle. Zar zor görüyorum yüzünü. Sabahın köründe gidiyor, akşama kadar yok. Nerede kiminle ne yapıyor hiçbir fikrim yok. Soruyorum konuşmuyor. Sanki ben hiç yokmuşum gibi geçip gidiyor. Zaten söylediğim hiçbir şeye inanmıyor, haksız da sayılmaz bütün o yaptıklarımdan sonra."

Satır aralarından söylemediklerimin de anlaşıldığını bilirken bunun beni rahatsız etmeyeceği kadar umutsuzdum.

Bir nevi, ondan uzak olmak canımı yakıyor, derken gurur bile yapamayacak kadar çok istiyordum beni sevmesini.

İddia konusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin