⛤32. Ne oluyor?

9K 349 50
                                    

"Yanlışlık olmuş."

Nefesimi tuttum istem dışı. Bundan sonra söyleneceklerin canımı yakacağını bilir gibi nefesimi tuttum.

"Beni bu şekilde ikna edebileceğinizi düşündüyseniz çok büyük yanlışlık olmuş.

Bir iddia konusuydu bitti gitti.

Eğer benim için bir önemi olsaydı buraya gelmemesi gerektiğini bilirdi zaten..."

Beni iliklerime kadar buz gibi eden sözleri dinlerken yüzüne baktım. Hiçbir duygu barındırmayan gözlerine baktım. Daha saatler önce bana bambaşka bir şekilde bakmış olan gözlerine.

Duymak için geldiklerimi duymuştum işte. Ve buna hazır olduğumu düşünerek aptallık etmiştim. Onun böyle bir çırpıda silip attıklarının her biri batıyordu içimde. Aldığım her nefesle zehir içiyormuşum gibi bir acı yayılıyordu vücuduma.

Sanki yavaş yavaş bir şeyler çürüyordu içimde.

Artık kendimi avutacak bir şey bulamıyordum. Odaklanacak bir şey kalmamıştı, çünkü ne düşünürsem düşüneyim canımı yakıyordu. Bir iddia konusuydu bitti gitti diyerek öyle bir nokta koymuştu ki her şeye devamı yoktu artık, bulamıyordum.

Tam oracıkta dizlerim üzerine çöküp buz gibi betonda saatlerce oturmak istiyordum sadece. Soğuktan hissizleşene kadar oturmak. Etrafımda bir şeyler konuşuluyordu ancak bütün duyularım acıya yoğunlaşmıştı.

Eğer benim için bir önemi olsaydı buraya gelmeme gerektiğini bilirdi zaten.

Sabahtan beri beni düşündüren de bu değil miydi zaten? Sadece gidiyorum demesi bile beklemem için yeterli olacakken ruhum bile duymadan gitmesi.

Çünkü umurunda değildi.

Bu yaptığından sonra acı çekecek olmam da umurunda değildi. Ondan nefret edecek olmam da. Hatta elimdeki boşanma kâğıtlarını kullanacak olmam bile zerre umurunda değildi.

Bir iddia konusuydu bitti gitti.

Öylesine değersiz hissediyordum ki sanki orada yok olsam kimsenin haberi bile olmayacaktı. O yabancıların arasında, bilmediğim bir şehirde yapayalnız kalmıştım.

Tuhaf bir his vardı içimde. Bir türlü adlandıramadığım ama huzursuzluğunu hissettiğim bir şey. Birkaç kez gözlerimi kırpıştırıp sırtımı dikleştirdim. Sürekli bir şekilde beni burada ne işim var diye düşünmem de sağlıklı bir sonuca varmamda yardımcı olmuyordu hiç.

Kendi kendime derin bir nefes aldım ve etrafımda olanlara odaklandım. Yaptığım aptallıkların sonucunun şu an bir önemi yoktu muhtemelen. Hissettiğim acı şu an oldukça yersizdi belki de ama engel olmak da mümkün değildi işte.

"Şimdi sen bu kızın senin için hiçbir önemli olmadığını mı söylüyorsun?" derken ilgiyle bakışlarını üzerimde gezdirdi. "Aynen öyle," dedi Korhan o duygusuz sesiyle.

Aynen öyle.

"Bunu kendisi de onaylayacaktır." Kaşlarımı son anda çatılmaktan alıkoyup ifadesizliğimi korumayı başardım. Evet. Hani şu içimde nasıl evirip çevirsem de faydasız batan şeyler vardı ya, işte onlar bunu onaylıyordu her şekilde.

"Kanıtla." Kısacık bir an göz göze geldim Korhan'la ve bir şeyler görür gibi oldum ama o an öyle kısaydı ve öyle çabuk geçti ki ne olgununu anlayamadım. Zaten sonrası da o kadar hızlı vuku buldu ki bir önemi de kalmadı.

Ani bir darbeyle iki büklüm olurken keskin bir nefes vermekten fazlası çıkmamıştı ağzımdan. Tam karnıma yediğim yumruğun acısıyla gözlerim bir an kararır gibi oldu ve nefes almaya çalıştığımda alamamakla beraber bu acı ikiye katlandı sadece.

İddia konusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin