21. Bölüm

2.9K 65 3
                                    

Arkenya'ya durması için bağırdım. Yerinde öylece kalmıştı.

 Ama halen vaktimiz yok diye bağırmaya devam ediyordu. Dikkatimi halen toplamayı başaramamıştım.

 Bağırdım ve susmasını söyledim. Bu sefer sessiz ve hareket etmeyen biri olmuştu. Artık rahat rahat düşünebilirdim.

 Etrafım ve zaman tamamen durmuş gibi düşünmeye daldım. Kafamda yapabileceğimiz bütün ihtimaller dönüp duruyorlardı. İlk ihtimal onun yürümesiydi ki bu ihtimal çoktan elenmişti çünkü o yürüyemiyordu.

 İkinci ihtimal onu sırtıma alıp taşımaktı ki bu daha zor bir ihtimal olurdu çünkü ben onu taşıyacak durumda değildim.

 Üstelik onu taşıma durumumda daha dengesiz bir yol olurdu. Ölme riskimiz artardı. Üçüncü bir ihtimal bacağını bükmeden onu hareket ettirmekti ama bu da olmazdı. Çünkü bacağını hareket ettirmemek için uzunca iki tane tahta gerekiyordu.

 Tahtalar hepimizin omzunda durursa o da tahtalara tutunup hareket edebilirdi. Bu ihtimalde elendiğine göre bir diğer ihtimal onu kendime doğru yaslayıp onun yükünü alabilir böylece adım atmasını kolaylaştırabilir ve kolayca inmemizi sağlayabilirdim.

 Burada Arkenya'nın da yardımıyla güzel bir iş başarabilirdik. Bu mantıklıydı.

 Uygulayacağımız ihtimali bulduktan sonra bunu arkadaşlarla paylaşmak kalmıştı bir tek. Etrafım tekrar hareket etmeye başlamıştı.

 Her şey normal işleyişine dönmüştü. Mano'yu kendime doğru çektim. Kambur bir duruşa geçtim ve onu kendime yaklaştırdım.

 Onu sırtımda taşıyormuş gibiydim. Ama teknik olarak sırtımda taşımıyordum. Onun bütün yükünü almıştım. Ayaklarına giden yük azaldığı için ayakları daha kolay hareket edebilirdi. Arkenya da benim gibi yaparak bir taraftan bana destek oldu.

 Adımlarımızı anlaşarak atmaya başlamıştık. Her adımdan önce bir söz söylüyorduk ve aşağı iniyorduk. Bu yöntem işe yaramaya başlamıştı.

 Yavaş olsak hatta aşırı yavaş olsak da olduğumuz yerde kalmamızdan çok daha iyiydi bu. Attığımız her adımda Mano kendini biraz topluyor ve iyileşiyor gibiydi. Biraz uzun sürse ve Arkenya ile benim için çok yorucu olsa da dağdan inmeyi başarmıştık.

 Mano iyileşmiş gibiydi. Mano iyileşse de biz pek iyi sayılmazdık çünkü ayaklarımızın altı kanıyordu.

 Sivri ve küçük taşlar ayakları kanatmakta çok iyi iş çıkarıyorlardı. Arkenya dağın bu kısmına geldiği at arabasını tekrar ayarladıktan sonra biz beklemeye koyulduk. Temiz olmamız gerekiyordu.

 Ama bizim için ayarlanan kıyafetler öteki at arabasında kalmışlardı ve bizim üstümüzdekiler de temiz sayılmazlardı.

 Arkenya'nın ayarladığı at arabası ile yanımıza geldiğini gördüm. At arabasından indiğinde durumu ona anlattım. Bunun bir sorun olmadığını çözülecek en kolay şey olduğunu söyledi bana.

 Daha sonra at arabasını burada bırakarak gitti. Gözden kaybolmuştu bile. Bir süre sonra geri döndü. Elinde iki tane uzun kıyafet vardı. Bu kıyafetleri hemen giymiştik. Direk önceki kıyafetlerimizin üstüne giymiştik.

 Arkenya at arabasına binmemiz gerektiğini söyledi. Getirdiği at arabası normalden farklıydı. Bu at arabalarına genelde zenginler binerdi. Bu at arabasının üstü kapalıydı. Şuana kadar ilk kez böyle bir at arabasına biniyordum.

 Bu benim için yeni bir deneyim olacaktı ve galiba ilk defa işime gelen bir deneyim yaşayacaktım. 

KöleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin