43. Bölüm

216 62 1
                                    

Bu bir mektuptu. Mektup zarfını yırttım. İçindeki kağıdı çıkarttım. Sessizce kendime doğru okumaya başladım. 


Sevgili ve benim için canla başla uğraşan köleye:

Ben Arkenya. Tanımışsındır zaten. Bana çok sinirli olduğunu ve suratıma kin kusmak isteyişini anlıyorum. Ama şimdi sana anlatacağım şeyden sonra benim neden böyle bir şey yaptığımı anlayacaksın. Öfken geçmeyecek belki ama gene de sadece beni anlayacaksın. Bu arada o merak edip de sürekli sorduğun hikayemi de öğrenmiş olacaksın. Lütfen bana son kez dikkatini ver. Anlatacağım şeylerin çoğu sana tanıdık gelecek. Yıllar yıllar önce babam ve annem henüz çok zenginken dünyaya gelmişim ben. Benim ailemin bu zenginliği bitmeyecek gibi gözüküyormuş. Ama ben on yaşına geldiğimde babamın kötü alışkanlıkları bizi fakirliğe meyilli bir hale getirmiş. Annem babamı bir çok kez yapmaması için uyarmış. Ama babam onu hiç dinlememiş. Bunu ona her söylediğinde anneme vurmuş. Sonucunda da annemi dinlemeyip böyle işlere devam etmiş. Kaybettiğini bildiği halde oynamaya ve kaybetmeye devam etmiş. En sonunda da bizi fakir bir aile yapmış. Annem babama evi satmayı ve bize tekrar tarlalar ve güzel şeyler almayı düşünmüş. Babam bunu onaylamış. Ancak evi satıp aldığı o parayla da gidip kumar oynamış. Yani bizi tekrar fakir biri yapmış. Annem babamla bir kaç gün hiç konuşmamış. Bu arada babamla annem gittikçe yaşlarını almaya başlıyorlardı. Bende büyüyordum. Ben büyüdüğümden babam annemin yanına bile yaklaşamıyordu. Ama o kadar büyük sayılmazdım. 15 yaşına yeni basıyordum. Annem babamdan gizli biraz para biriktiriyormuş. Babamın aklı başına gelince bir tarla almışlar o parayla. Ama tarlayı hiç kullanmamışlar. Çünkü aramızda tarla ekmesini bilen kimse yoktu. Babam ve annem hizmetçi olarak çalışmaya başladılar bazı yerlerde. Onlar çalışır da ben çalışmazsam onlara karşı kötü hissedecektim. O yüzden bende gidip birinin yanında çalışmaya başladım. Bende hizmetçi sayılırdım ama ben hizmetçiden biraz farklıydım. Genede hizmetçi işleri falan yapıyordum. Hiçbir şey anlamayacağımı düşünen kötü bir patronum vardı. Benim her şeyin farkında olduğumdan habersizdi. Bu adam o kadar kötü bir adamdı ki insanlardan arsalarını çok düşük bir paraya ister sonrada onlar parasını vermezlerse onlara zarar verirdi. Bu adama genelde herkes isyan için gelir ve dayak yiyerek geri giderlerdi. Ama bir gün daha değişik bir şey oldu. Adam yine büyük tarlası olan bir adama çok düşük bir para teklifi yapmıştı. Adamın isyan ederek yanına geleceğini düşünüyordu. Ama o adam yanına hiç gelmedi. Adam tabi sinirlenmeye başlamıştı. Çünkü o adam isyan etmeye bile gelmiyordu. Bu korkudan değildi. Adam kendini isyan etmeye değmeyecek biri olarak görmeye başlamıştı. Tabi bu da onu sinirlenmeye sürüklüyordu. Adam ikinci kez ona adamlarını gönderdi ama gene hiç bir şekilde karşılık alamamıştı. Adam zulüm seven biri olduğundan dolayı resmen kafayı yemiş. O yanına gelmeyen adama kafayı takmış. Adamlarına tarlasını izletmiş. Adamın evde olmadığı bir anda her şeyini ateşe vermişler. Hemde her şeyini. İçine hiç kimse var mı diye bile bakmadan yakmışlardı her şeyi. 

KöleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin