22. Bölüm

4.5K 63 1
                                    

Şuana kadar köle olarak hep güneş altında yanarak yolculuk yapmıştım. Ama bugün öyle olmayacaktı.

 Arkenya bizi bu üstü kapalı ve iki bölümden oluşan at arabasının ikinci bölümü yani misafir kısmına bindirdikten sonra bir süre ortalıkta görünmedi.

 At arabasını bir ön kabinden onun süreceğini düşündüm. Ama öyle bir şey yapacağa benzemiyordu. Çünkü tam kafamdan bu düşünce geçerken elinde su kapları ile yanımıza gelmişti.

 Su kapları büyüklerdi ve içleri su doluydu. Arkenya kapları bize verdikten sonra zevk ile için dedi. Sonra tekrar ortadan kayboldu.

 Bu sefer elinde bir meyve tabağı ile geri dönmüştü. Elinde üzüm dolu bir meyve tabağı ile dönmüştü hemde.

 Tabağı da bize verdikten sonra yanımıza bindi. Burası dört kişilikti. Ama iz üç kişi bindiğimizden biraz yayılarak oturuyorduk.

 Hepimiz birbirimize bakıyorduk. Birinin bir konu açmasını bekliyorduk. Bu arada at arabası öylesine hareket etmeden bekliyordu. Arkenya ani bir hareketle etrafımızı çevreleyen tahtaya vurdu.

 ''Hareket zamanı.'' demişti.

 Zaten o bunu söyledikten sonra at arabası hareket etmeye başlamıştı.

 Artık saraya çok yaklaşmıştık. Arkenya bize işi anlatacağını söylemişti. Onun işi anlatmasını merak ediyordum ama işten daha çok merak ettiğim bir şey vardı.

 Arkenya bizle aynı intikamı yaşıyordu. Ama biz onun intikam sebebini bilmiyorduk. Arkenya gözlerini kısmış bize bakıyordu.

 Tam ağzını açacaktı ki ben lafa girip ''Bize hikayeni anlat.'' dedim.

 ''Ne hikayesi'' deyip bilmemezlik ayaklarına yattı.

 Bu numarayı yiyecek biri değildim.

Bizi intikam için seçen ve gözlerimizden bunu anlayan adamın güçlü bir hikayesi olmalıydı.

 ''Biz birbirimizin hikayelerini öğrendik ama biz senin hikayeni bilmiyoruz.'' dedim.

 Arkenya ''Bilmeniz bana olan güveninizi sarsabilir.'' demişti.

 Bu lafından sonra beni şaşırtmıştı. Ama bu lafı onu kenara sıkıştırmıştı.

 "Eğer bize hikayeni anlatmazsan işte o zaman sana olan güvenimiz sarsılır.'' dedim.

''Benim normal bir hayatım oldu annem ve babam ölünce ortada köle oldum bu kadar. Sonra da rol yaparak birazda eğitim görmem sebebiyle bu adamın yanına geldim. İşte benim hikayem bu kadar. Normal ve kısa bir hikaye.'' dedi Arkenya.

 Bu hikayenin doğruluk payı olabilirdi ama benim beklediğim hikaye bu kadar kısa ve üstüne basılıp ezilmiş türden değildi. Çok daha fantastik ve intikam dozajı yüksek bir hikaye bekliyordum ondan.

 ''Bu senin hikayen değil.'' diye bağırdım.

 Arkenya ''Hikayelerin bir önemi yok.'' dedi.

 ''Senin hakkında edindiğimiz her bilgi sana olan güvenimizi arttıracak.'' dedim.

 Arkenya uzun bir iç çekişin ardından ''Benim hikayemi size anlatacağım. Ama bu hikayeyi anlatmam için bir şartım olacak.'' dedi.

 Aynı şekilde iç çekerek ona şartını sordum.

 ''Şartım önce işimizi halletmemiz.'' dedi.

 Teknik olarak çok fazla işimiz vardı. Bu işlerin hangisinde sonra anlatacağını bilmek istediğimden ona hangi işten sonra olduğunu sordum.

 "Başarabilirsek özgürlüğümüzü kazanacağımız.'' dedi.

 Bunu bağırarak söylemişti. Onun bağırışından sonra susmuştum.

 Bir süre sessiz kaldım. Bu konuyu aslında çok uzatmıştım. Ben bir köleyim. Merakıma yenilip saçma işlere bulaşmamalı ve beni alan adamla bu kadar tartışmaya girmemeliydim.

 Onun hikayesini öğrenmek bana bir şeyler kazandırmayacaktı. Kendimle tartışmaya başlamıştım.

 Bu kötü bir şeydi.


KöleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin