34. Bölüm

176 61 0
                                    

Öylece oturmuş birinin konu açmasını bekliyorduk.

 Bekliyorduk ki Mano yerinde duramayarak ''Hadi artık vakti geldi'' dedi.

 Yerinde duramıyordu. Yerinde duramıyordu ama sesi dengeli ve sakin bir biçimdeydi. Arkenya boğazına tıkanan balgam ile uğraşıyordu.

 Sesinde gıcık yapıyordu bu balgam. Eline bir bez aldı. Bize arkasını döndü işini halledip bezi bir tarafa fırlattı.

 ''Artık konuşabiliriz.'' dedi.

Daha sonrada ben söze girdim.

 ''Biz bir hafta boyunca onlardan biri gibi davrandık. Artık bizim onlardan biri olduğumuza inandılar.'' dedim.

  Arkenya ''Evet iyi ş çıkardınız. Bende o sırada nereyi kazmanız gerektiğini buldum. '' dedi.

 Mano hemen atılıp ''O halde ne bekliyoruz?'' dedi.

 Arkenya ondan hemen sonra ''Zaten göreve bugün hatta şuanda başlıyoruz. Bizi tutan hiçbir engel kalmadı. Beni takip edin.'' dedi.

Sözünü bitirir bitirmez hareket etmeye başladı. Kapıya doğru gidiyordu. Onu takip etmeye başladık. Arkenya'nın karşısında olan boş odalarla bakışıyorduk.

 Arkenya ilk ve son odalarla işlerinin olduğunu söyledi. Biz anlamamıştık. Arkenya dizilmiş olan odaların en solundaki odaya götürdü. O odaya girdiğimizde eliyle kapıya dönmüştü.

 ''Kapı güney yönünü gösteriyor. Bu da demek oluyor ki kapının karşı tafaı yani benim arka kuzey oluyor.'' dedi.

 Sonrasında arkasını dönüp ''Eğer bu taraf kuzey oluyorsa sol elim batı olur. Sağ elimde doğu olur.'' dedi.

 Bunları söylerken uygulamalı olarak aynısını yapıyordu. Aslında anlatmak için güzel bir taktikti fakat karşısında bebek yoktu.

 Parmağı ile gösterse anlayacak yaşta insanlar olduğumuzun farkında değildi. Ama onun bu anlatışını umursamayarak sadece söylediği yönlere dikkatimi verdim. Arkenya konuşmaya devam ediyordu.

 Dışarıya en yakın nokta batı noktasındaki oda. Oradan da batıya doğru kazmayı başarırsan dışarıdayız.'' dedi.

 ''Normal insan adımları ile elli adım sonra dışarıya açılan bir kapı yapılabilir.'' diyerek de cümlesine ek yaptı.

 Arkenya'ya hemen benim nereye doğru kazma işlemi yapacağımı sordum.

 Arkenya derin bir nefes aldıktan sonra ''Doğuya doğru kazma işlemi yapacaksın. Bu odadan doğuya doğru kazacaksın. Hemde oyuz adım kazacaksın.'' dedi.

 Sonrada elini cebine soktu. Çıkarttığında elinde iki tane anahtar vardı. 

''Bunlar sizin kazma yapacağınız odaların anahtarları. Siz onlardan biri oldunuz dikkat çekmeyeceksiniz falan ama gende bunlar size lazım. Odada tünel açmaya başlamadan öne mutlaka ama mutlaka kapınızı kilitleyin. Sizi soranlara avluda falan oturdum. dersiniz.'' dedi.

 Sonrada kazma ve küreği işaret etti.

 ''Mano senin çalışacağın odada bunlardan var. Size tahtalarda getireceğim. Bu tahtalar odalar için destek olacak. Toprak düşmez ama bizim her türlü önlemi almamız gerekiyor. Bu arada tahtalar benim boyumdan birazcık daha uzun olacak unutmayın. Ona göre bir derinlik belirleyin. Yarın ana işinizi bitirdikten sonra buraya geldiğinizde görürsünüz zaten tahtaları. Ha bir de unutmayın odadan çıktığınızda mutlaka kapıları kilitlemeden çıkmayın.'' dedi.

 Tahtalar için boyutu beğenmiştim. Anahtarı almıştım.

 Ben hazırdım. Bu zorlu maceranın artık tam ortasına gelmiştik. Buradan sonra yapmamız gerekenler sadece tünel kazmak ve gizli olmaktı. Bunlar benim için kolay olacak şeylerdi. 

KöleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin