Köle

7. Bölüm

Karşımdakinin ne cevap vereceğine kulak kesilmişken yanımdaki adamında benim gibi işi onayladığını duydum.

 İçimde garip bir his doğmuşken Arkenya'nın cevabını bekliyordum.

 Arkenya şartların ne olduğunu tahmin ettiğini söyledi. Bende ona hemen neler tahmin ettiğini sordum.

 Aslında benim bir şartım yoktu. Sadece onu ölçüyordum.

 Ben bir köleyim ama akıllı bir köleyim. Kolay kolay tuzağa düşmeyecek bir köleyim.

 Arkenya'ya tahminlerini sorunca öylece suratıma bakakalmıştı. Ne cevap vereceğini bilmiyordu.

 Gerçi o bana cevap verse bu sefer ben ona karşılık olarak ne diyeceğimi bilmiyordum.

 Arkenya gözlerini kısarak bana baktı.

 ''Söyleyeceğin şart para ile ilgiliyse şimdiden söyleyeyim para mevzusunu henüz konuşmak için erken ama öteki şartlarını şimdi konuşup anlaşabiliriz.'' dedi.

 Arkenya suratından anlaşıldığı gibi iyi bir insandı.

 Ben onun öyle olduğunu hissediyordum. Daha sonrasında da ona dönüp şöyle dedim.

 ''Aslında temel olarak bir şartım yok. Tek istediğim köle olacak olsam bile lanet şekilde işkenceler görmek istemiyorum. Para konusu da benim için dert değil. Şu kölelikten kurtulayım yeter.'' demiştim.

 Bu sözlerimden sonra Arkenya mutlu olmuştu. Çünkü beni kazanmıştı ve yanımdaki adamında zaten hemen hemen benimle aynı fikirde olduğunu düşünürsek Arkenya hedefine ulaşmıştı.

 Hedefi tam olarak bizi inandırmaktı. Bence onun hedefi buydu. 

 Arkenya teknede oturduğu yerden kalktı.

 ''Buraya aslında bir gezi için gelmiştim ama son zamanlarda yaşadığım sıkıntılar yüzünden böyle bir şey yapmaya zorunlu olduğumu fark ettim. Bu yüzden bu hırsızlığı yapmak zorundayız. Siz kölelikten çıkacaksınız bende bana kitlenmiş olan borçlardan kurtulup özgürlüğe kavuşacağım. Daha doğrusu üstüme yüklenecek olan iftiralardan kurtulacağım. Hepimizin temelinde özgürlük hedefi var.'' dedi.

 Onun sözlerinden sonra kıyıya doğru kürek çektik. Kıyıya varınca Arkenya sakin bir şekilde bize yolculuğumuzu anlattı.

 ''Buraya iki günlük mesafede bir yolumuz var. Korkmayın bu yolu yürümeyeceğiz. Ama geldiğim yere ulaşmak için zorlu bir dağ tırmanmamız gerekiyor. Dağ içinde endişelenmeyin çok kolay çıkacağıma eminim. Çünkü dağ çok eğimli. Yani aşağıdan koşarak yukarı çıkacak ve sonrasında tekrar koşarak aşağı ineceğiz. Sonrasında da at sırtında yola devam edeceğiz. En sonunda da sizin köle olduğunuzu belli etmek için biraz tipinizi değiştireceğim sonrasında da sizi saraya ulaştıracağım. Size sarayda nasıl davranmanız gerektiğini yolda anlatacağım.'' diyordu.

 Ben onun söylediklerinden sonra yolculuk zamanını beklemek için at arabasının üstünde dizlerimin üstüne çökmüş bir halde ileriyi izliyordum.

 Şimdilik hareket etmiyorduk. Arkenya'nın söylediğine göre yola akşam üzeri çıkacaktık. Sabahına dağa varacak dağı gece boyunca aşacak ve tekrar sonraki sabahta beraberce at sırtında yola düşecektik.

 Ondan sonraki gecede tip değiştirerek saraya girecektik. Bu yolculuk kafama yatmıştı. Güzel bir yolculuk olacaktı.

 Ben benimle beraber gelecek bu adamı çok merak ediyordum. O da benim gibi bir köle gibi yaşıyordu. Ama Arkenya'nın özel süzgecinde kalmayı başarmıştı.

 Arkenya'nın neden bizi seçtiğini anlamamıştım. Genç olduğum için olabilirdi. Ama burada genç olmak bir şey değildi çünkü seçilen öteki adam genç değildi.

 Gerçi yaşlıda sayılmazdı ama benim kadar genç değildi. Benden sonra satılmaya hazır gençlerde olacağına göre bu adamla aramızda ortak bir yön olmalıydı.

 Bu yönü bulmak için ona doğru bakışlarımı fırlatıyordum. Öteki köle tepkisiz bir şekilde köşesinde durmaya devam ediyordu.