AsyaOrakc9 ithafen💕
Bayramınız kutlu olsun🍀
~Salıncaktan düşen bir çocuk küser mi parka?~
Yazar
Genç adam kıza artık geçmişini anlatmanın zamanı geldiğini biliyordu.Şu ana kadar anlatmaması onu kayb etmesi ve kızın üzülmesini istemediğinden kaynaklanıyordu.Ama şimdi anlatmazsa da,er ya da geç Bahar'ın öğreneceğini biliyordu.
"Cambaz ne saçmalıyorsun sen?"
"Bahar geçmişin sandığın kadar temiz değil."
"Ne diyorsun sen be?Bak,geçmişimde kendime bile itiraf etmek istemediğim bir hafıza kaybı yaşadım,kabul.Ve bunu nerden öğrendiğini de bilmiyorum ama bu önemli değil.Hatırlamasam bile,annem bana hayatımızı anlattı!Karşıma geçip,bana anlamsız cümleler mi kuracaksın hayatımla ilgili?"
"Sandığın gibi değil,Bahar!Annen sana yalan söyledi.Hafızanı kayb etmenin merdivenlerden düşerken olduğunu söyledi ama yalan!"
"Bana bak,Yavuz!Annem bana yalan söylemez.Tamam mı?"
"Bahar,lütfen sakinleş.Sana her şeyi anlatmalıyım çünkü gerçekleri başkalarından öğrenmenin ne kadar kötü olacağını biliyorum.Şimdi izin ver."
Bahar az önce hırsla kalktığı kanepeye oturdu.Hayatını şimdiye kadar annesi yönetmişti.Ama ona bir gün yalan söyleyeceğini hiç düşünmemişti.
"Anlat!Anlat bakalım,cambaz!Geçmişimin benden sakladığı ıvır zıvırları anlat."
Yavuz da tekli koltuğa geçti ve kızın yüzüne bakmadan gözünü önüne dikti.Bunları onun yüzüne söyleyecek kadar cesaretli olmadığını biliyordu.
"Sen on iki yaşındaydın,Bahar.Bizim babalarımız çok yakın arkadaştı.Gerçeği senin baban dışında her kes bunu öyle zann ediyordu.Ama babanın babama yakın olma sebebi tamamen farklıydı.Bizim şirketimizi ele geçirmekti niyeti.Ama babam onu hep yakın arkadaşı olarak görmüş,ona her türlü destek çıkmıştı.Biz onun asıl niyetini anlayamamıştık.Çünkü gerçekten çok iyi rol yapıyordu.Ben senden üç yaş büyüğüm,Bahar.Yani sen on iki yaşındayken ben on beş yaşındaydım.Sana karşı hislerim vardı daha o zamandan beri.Ama bunu sana söylememiştim çünkü daha küçüktün.Her neyse,önemli olan benim hislerim değildi zaten.Önemli olan senin babanın oskarlık olan oyunculuk performansıydı.Biz çok yakın arkadaştık,Bahar.Seninle bir sürü oyunlar oynardık.Küçük çocuk değildik ama oynardık işte.Bir gün sen bizim eve geldin yine.Biz yine saçma sapan oyunlar oynarken telefonum çaldı.Arayan babamdı.Telefonu açar açmaz bana hemen annem ve kız kardeşimi alarak evden çıkmam gerektiğini söyledi.Çabuk olmalıydım,çünkü baban bizim eve bomba yerleştirmişti.Fakat,babamın evde olduğunu sanıyordu.İşleri ters gitmişti.Sonra senin evde olduğunu öğrenmişti.Her ne kadar pislik bir herif olsa da kızını orada bırakacak kadar cani değildi.Seni kurtarmak adına eve girdiğinde ben annem ve kardeşimi bulamıyordum.Olacakları tahmin ederek seni evden çıkarmaya odaklandım.Çünkü vakti gerçekten azdı.Tam biz kapıdan çıkacakken bomba patladı..."
Gözleri dolarken derinden yutkundu ve devam etti.
"Ben kendimi sana siper ederek korumaya çalıştım.Bombanın etkisiyle yere savrulurken senin kafan taşa değmişti.Sert bir şekilde hem de.Bu yüzden hafızanı kayb ettin.Uyandığında da hiç bir şey hatırlamadığın için annen sana babanın ne kadar pislik biri olduğunu söylemekten çekindi.Baban trafik kazasında değil,kendi kazdığı kuyuya düşerek öldü Bahar..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cambaz'ın Maskesi
Short Story"Cin olup,adam çarpmak ve cellat olup kelle uçurmak işimin bir parçası." "Cambaz şarkısını bilmiyorum sanma!" "Şarkısını bile bilirsin ancak.Kendisini değil." Yatağa uzanıp gözlerimi yumduğumda dudaklarımdan o sözcükler döküldü ve kendimi derin bi...