İyi okumalar conemler.
__________________________Mükemmel eğlenceli geçen bir hayatım vardı. Partiden partiye falan, demek isterdim ama şuan yaptığım tek şey bir şehir kütüphanesinde asırlardır temizlenmeyen sanat eserlerini temizlizlemekti.
Kitaplara sevgim sonsuzdu ama toza alerjisi olan bir insan için bu yer cehennem gibi bir yerdi.
Rafları temizlerken İskandinav mitolojisini anlatan bir kitap ile karşı karşıya geldim.
Ah tanrım! En sevdiğim...
Üst rafa zıplayarak almayı denedim ama üst düzey zekam tutmayı hesaba katmadığı için koca bir kitabı kafama yedim.
Bu kadar da ağır gözükmüyordu...
Hasar kontrolü yaptıktan sonra yandaki masaya geçerek kitabı okumaya başladım.
Bu kitap gerçektende kütüphaneye ait gözükmüyordu.
Özenle yazılmış bir kitap gibiydi.
Ayrıca İskandinav mitolojisini çıldırmışcasına araştıran biri olarak, burada saha önce öğrenemediğim bilgiler vardı.
Kitabı yanıma almalıyım diye düşündüm. Oturduğum yerden yavaşça kalkarken karşımdaki sandalyeye "oh karşımda bir tanrı duruyor" dedirtecek bir varlık oturdu. Farklık diyorum çünkü insandan üstün gözüküyordu.
Baştan aşağıya onu sürdüğümü fark edip acele bir şekilde çantamı toparladım.
"Pardon" galiba sesine vurulmuş olabilirim tatlı şey...
Karşımdaki varlığa dönüp sorarcasına baktım. Salyalarımı saymazsak tabi...
"Kitap bana ait alabilir miyim?"
Bunu duyunca inanmak istemediğim için şüpe ile baktım."Size neden inanmalıyım."
Yarım ağız bir gülümseme ile cevap verdi."Kitabı dikkatlice okusaydınız benim olduğunu bir an için anlıyabilirdiniz. Ah ama hala inanmamakta ısrar ediyorsanız kütüphane kayıtlarından böyle bir kitap olmadığını görebiliriz"
Yalan söyler bir havası yoktu. Ayrıca çok ya- hey. Kendine gel s/a...
Kitabi üzüntü ile karşımdaki varlığa uzattım.
"Bu saldırgan tavırlarımı mazur görün lütfen. Bu kitap benim için biçilmiş bir kaftan"
Sözlerimden sonra kuşkulu ve meraklı bir bakış atarak sordu.
"İskandinav mitolojisi ile çok ilgilisiniz sanırım."
"En çalışkan olduğum konu diyebilirim." Elini dudağında gezdirerek düşünür gibi yaptı. Hey! ne kadar tatlı olduğunu biliyor musun sen?
"Önemli bir işin yok ise oturabilir misin? Sana sormak istediğim birkaç soru var."
Saate bakıp kalan vaktimi hesapladım. Yarım saat daha oturabilirdim sanırım. Gerçi vaktim olmasa bile oturmaya razıydım şuan.
Karşımda İskandinav Tanrılarını anımsatan bir çehre ve daha önce bulamadığım bir kitap...
Karşısındaki sandalyeyi yavaşça çekerek oturdum. Dirseklerini masaya dayayarak söze girdi.
"Odin hakkında ne düşünüyorsun...?" İsmimi bilmediği için durakladı.
"S/a"
"Kendisi benim favori 2. Tanrımdır." Sanki ilgisi artmış gibi sorusunu yineledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avengers ile hayal et 🖤
RandomBu kitapt gördüğünüz en mantıksız fan kitabı olabilir. Kemerlerinizi bağlayın ve manyak yazarınızla manyak bir serüven yaşayın -manyak yazarınız