0.9

1K 95 48
                                    

" Hyung  ameliyata ! " diyerek bağıran profesörüme doğru koştum . Hyung Sik'in ameliyatından sonra beni her ameliyatına götürüyordu . Aslında halimden memnundum ama bebeğim yoruluyor mu diye düşünmekten kendimi alamıyordum. 

" Efendim bugün biraz erken çıkabilir miyim ? "

Kaşları çatık bana bakan profesörle bakışlarımı yere çevirmiştim.

" Yarınki düğününe gelirsem . Tabiki de . "

Sevinçle bakışlarımı yerden profesöre çıkardığımda ' Tabiki de efendim ' diyerek seviniyordum .

" Bu ameliyattan sonra çıkabilirsin . " diyerek ameliyathaneye girdiğinde bekletmeden arkasından girmiştim . Sonunda biraz fazla uyuyabilecektim .

Zıplayarak eve girdiğimde Hyung Sik'e selam vererek odama çıkmıştım. 

Olayların üzerinden bir hafta gibi bir zaman geçmişti.  Aramızda küçük bir nikah kıymıştık fakat düğünümüz yarındı .

Bu süre zarfında Jeon Jungkook'a hiç rastlamamıştım. 

Nedeni bilmediğim bir şekilde mutluydum . Evleneceğim için miydi ? Hayır ben iki kez evlenmiştim . Bu evlilik mutluluğu değildi . Bebeğimin bana  verdiği güçtü bu .

Bebeğim

Her aklıma geldiğinde seviniyordum . Mutlu oluyordum .  Onu karnımda hissettiğim her vakit elime soyut bir mutluluk geçiyordu . Ona seslenmek , onunla konuşmak ve onun desteğini almak beni mutlu ediyordu . Ve evet nikahtan sonra Hyung Sik'in evine taşınmıştık . Şehrin biraz dışında özel yapılmış bir villaydı ve öğrendiğim üzere her bir adımını Hyung Sik çizmişti . Onunla ilgili her bir bilgi öğrendiğimde şaşırıyordum  . Sevdiği adamı bir kazada kaybetmişti ve bunu bana anlatırken nasıl ağladığını hatırlayınca kalbim ağrıyordu . Onunla fotoğtaflarının bulunduğu odasına götürmüş ona tanıtmıştı beni ' eşim ' diyerek . İşte o zaman Hyung Sik ile aramda sadece arkadaşlık ve dostluk olacağını anlamıştım . Çünkü eşim diye tanıttığında bile fotoğraftan özür diliyordu . Gerçek aşk bu olmalıydı . 

Üstümü değiştirdikten sonra yemek yapmak için aşağıya indiğimde hazır olan masayla Hyung Sik'e bakmıştım . Gülümseyerek oturmamı işaret ettiğinde hızlıca oturup yemek yemeye başlamıştım . 

" Yavaş yiyebilirsin Hyung elinden almıyorum . "dediğinde gözümü yemekten ona çevirip pis pis bakmıştım . Ağzımdakini yuttuğumda " Eline sağlık çok güzel yapmışsın o yüzden biraz hızlı oldu . " dediğimde gülerek kafasını salladığında bende gülmüştüm . 

" Bebeğin nasıl ? " 

" Oyoyoz " 

Ağzımdaki yemekle konuş çabam bize yeni kelimeler kazandırıyordu . 

" İyiyiz " düzelterek söylediğimde yemeğini bitirmiş bana bakıyordu . 

" Hyung biliyorum babası gerçekte ben değilim ama bebeğimiz desem senin için bir problem olur mu ? Kendimi ona alıştırmak istiyorumda . "

" Hey " dedim biraz sesimi yükselterek . " Onun babası sensin istediğin şekilde seslenebilirsin . " İlk başta şaşkın olan yüzü son söylediklerimle gülüyordu . 

" İlk başta kızacaksın sanmıştım . "

" Zaten kızdım . Biyolojik olması onun babası olduğunu göstermez şuan yanımızda olan sensin ve sen daha çok hak ediyorsun . "

Evet , biyolojiklerimle problemim vardı . Mesela hapishaneye yüzünü görmeye bile gitmediğim biyolojik bir annem vardı . Bize yaptıklarından sonra yüzünü görmek istediğimi söyleyemezdim zaten . Onda kaçarken harcadığım gençlik yıllarım vardı , elimden almaya çalıştığı sevdiklerim vardı . 

Bitmiş tabakları kaldırırken çalan kapıyla birbirimize bakmıştık . " Birini mi bekliyordun ? " dediğimde kafasını hayır anlamında sallamıştı .   Bir daha çalan kapıyla ikimizde tabakları mutfağa bırakmıştık . Hyung Sik önden giderken ben arkasınaydım . Hadi ama koskoca şirket sahibiydi bilmem kaç tane düşmanı vardı . Onlardan biri olmadığı ne malumdu . 

Kapının gözünden baktığında bana dönmüştü . " Seninki " dediğinde kapının arka tarafına geçmiştim . " Benim burada olduğumu söyleme ve öylece konuş . " dediğimde sadece o görünebilecek şekilde kapıyı açmıştı . 

" Buyrun " 

" Hyung ile konuşabilir miyim ?" sesi sakindi fakat bir an her şey patlak verebilirdi . Neden saklandığımı bilmiyordum fakat onu görmek istemiyordum . Düğün gününden sonra onu görmek istemiyordum . 

" Hyung hastanede . " diyen Hyung Sik kapıyı kapatacakken bir anda kapatamamıştı . Sanırım Jungkook elini koymuştu . 

" Hastaneden geliyorum Bay Park ve orada değildi . Beni sinir etmeden Hyung'u çağırın lütfen . " 

" Hyung evde değil diyorum size Bay Jeon . Neden bu kadar zorluyorsunuz ? " 

" Eğer ki bir tane daha yumruk istiyorsanız söylemeniz yeterli Bay Park . Beni sinir etmeden Hyung'u çağır ! "

" Eğer ki bir daha yumruk atabileceğinizi sanıyorsanız Bay Jeon o gün sadece Hyung için durduğumu bilin . Saygı çerçevesini de aşmayın . Eşim evde değil . " 

Birden geriye sendeliyen Hyung Sik'i gördüğümde olduğum yerden çıkmıştım . Kolundan tuttuğumda sinirlenmiş olduğu belliydi . Jungkook'a döndüğümde omuz silkmişti . 

" Seni çağırdığımda direk gelseydin yumruk yemeyecekti . "dediğinde Hyung Sik kolumdan tutarak beni arkasına almıştı . 

" Peki Bay Jeon şimdi siktirip gidin evimizden . Hyung'un sizinle konuşacak bir işi olmadığını biliyorum . " dediğinde şaşkın Jungkook'un yüzüne kapıyı kapatmıştı . Bana doğru döndüğünde yüzüne bakacaktım ki Jungkook'un bağırmasıyla dünya durmuştu benim için .

" LANET OLSUN HYUNG . YALAN SÖYLEDİĞİNİ BİLİYORUM . BEBEĞİN BENDEN OLDUĞUNU BİLİYORUM . "

******
Ben
Yorum
İstiyorum

Nasıldı bölümümüz ?

Sizi seviyoruum

Görüşmek üzeree 

  

THE END ( MARRY ME ? 2 . KİTABI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin