Hızlıca kapıyı açtığımda duvara çökmüş bir şekilde ağlamasını görmeyi beklemiyordum . Gözünden dökülen damlalarla birlikte başını bana doğru kaldırmıştı .
Anlamıyordum . Gerçekten anlamıyordum . Aldatılmıştım ciddi bir şekilde aldatılmıştım ama neden hala kalbim bu adam için çarpıyordu . Neden gözünden düşen her damlada ben ölüyormuş gibi hissediyordum . Neden elinden tutmam gerekiyormuş gibi hissediyordum .
Dizlerimin üzerine oturduğumda yüzlerimiz eşitlenmişti . Kızarmış gözleri , ağlamasından dolayı akan burnunu çekmesi . Bütün dikkatim ona geçmişti . Kapıyı neden açtığımı unutmak üzereydim bile .
Unutamazdım . Artık başka kişilerle olduğumuzu unutamazdım . Başkasıyla birlikte bir bebek sahibi olacağını unutamazdım . Ben idare ederdim . Ben bu hayata mutsuzluk ile adım atmıştım . Başaramayacağım bir şey değildi .
" Bay Jeon bunu kimden duydunuz bilmiyorum ama o kişi size yalan söylemiş olmalı . "
" Kimse söylemedi Hyung . Biliyorum Hyung sen bana yapmazsın bunu . Biz birbirmizi tanıyoruz Hyung . Sen böyle bir şey yapmazsın . "
Ağlamaktan dolayı kısık çıkan sesi ile kesik kesik cümleleriyle sarsılmıştım .
Biz birbirimizi tanıyor muyduk gerçekten ? Evet o beni tanıyor olabilirdi fakat ben onu tanıyamıyordum .
" Hayır Bay Jeon benim tanıdığım Jungkook bana böyle bir şey yapmazdı . Ben sizi tanımadığım üzere bekarken başka birinden bebeğimin olması pek fazla umrunuzda olmamalı . "
Dizlerimin üzerinden kalktığımda başını benimle birlikte yukarı kaldırmıştı . Bir süre izlediği yüzüm ağlamamak için kendini zor tuttan gözlerime gelmişti . Yavaşça ayağa kalkerken gözlerini elinin tersiyle siliyordu .
" Görüşmek üzere Bayan Park . " dediğinde arkasını dönmüş ve gitmişti . Onun uzaklaşan her adımında ağlama isteğim artarken her an geri dönebileceğine karşılık tutuyordum gözyaşlarımı .
Daha fazla arkasından bakamayıp kapattığım kapının önünde ağlamaya başlamıştım . Kollarımdan tutularak geri çekildiğimde o kadar güçsüzdüm ki üfleseler uçabilirdim . Oturtulduğum koltukla birlikte kollarımı Hyung Sik'e sararak ağlamaya devam etmiştim . Bir süre sonra kollarını belimde hissettiğimde irkilsemde dedikleriyle biraz olsa azalan göz yaşlarım ile ona dönmüştüm .
" O it herif seni neden aldattı bilmiyorum ama gözleri hala sana aşık olduğunu haykırıyor . "
*******************
Girdiğimiz köşke bakarken ağzım açık kalmıştı . Düğünümün ( üçüncü düğünümün ) böyle bir köşkün salonunda olacak olması gururumu okşamıştı ve o sırada bir kez daha kiminle evlenmiş olduğumu anlamıştım . Dün akşam biraz konuşmuştuk . Aslında o konuşmuştu ben dinlemiştim . Belki de sesi sakinleştiriciydi belki de konu Jungkook olduğundan dolayıydı . Nasıl olduğunu hatırlamasam da sabah kendimi yatağımda bulmuştum . En son hatırladığım ise karnımdan olan eliydi .
Bize gerçekten değer veriyordu . Bunu anlamamam için kör olmam lazımdı . Giymeye çalıştığım gelinlik ile başardığım zaman aynada sallanarak kendime bakıyordum . Çocuk gibiydim .
Belkide ruhum hala çocuktu
Bir süre sonra karnıma giden ellerimle bugünden sonra babasının Hyung Sik ilan edilecek olan bebeğimi düşünmeye başlamıştım . Acaba ileri de gerçek babasını ona söylemeli miydim ? Yoksa saklamalı mıydım ?
Bu benim tek başıma verebileceğim bir karar değildi . İleri de babasıyla ( hyung sik'den bahsediyorum biyolojikten değil ) birlikte vereceğimiz bir karardı . Dün karnımı okşayan eli ile bebeğimize söylediği sevgi kelimeleri ağlamamamı sağlayacak olan tek şeydi .
Bebeğim benim her şeyimdi . Ruhumu teslim ettiğim adamdan bir parçaydı .
Yaklaşan düğün saati ile biten makyajım ile içeride ki bütün çalışanlar odadan çıkmışlardı . Elime aldığım uzun saplarıyla sadece bir noktadan sarılmış beyaz güller ile tekrardan ayna karşısına geçmiştim . Öylece kendime bakarken birden açılan kapım ile Hyung Sik'in geldiğini düşünmüş ve adını söyleyerek arkamı dönmüştüm .
Gördüğüm kişiyle düşen gülümsemem , elimden düşen çiçeğim ve Hyung Sik'in adını seslendiğimi duyduğu anda kararan gözleriyle bana bakan bir Jungkook vardı
" Gider misiniz odadan Bay Jeon ? " dediklerimle iki adımda onu yanımda bulmuştum . Birden bana sarılan bedeniyle şaşkınca ona karşılık vermeden duruyordum .
" Yapmadım . "
************
Aslında bu bölümü yazarken bayağı zorluk çektim hatta yazamadım bile . Şimdi sizinle önemli bir konu konuşacağım . Bana değer vermiyor olabilirsiniz ve bunu okumak istemeyebilirsiniz ama bu konuşma benim için değil kitap için .
Öncelikli olarak evet güzel bir yazar değilim . Bir betimlemem yok güzel bir anlatımım yok . Doğru düzgün kullandığım bir türkçem yok . Klasikleşmiş olan her kitapta olan fikirlerim var evet . Hepsini kabul ediyorum . Gerçekten hepsini kabul ediyorum . Fakat beni ayakta tutan sizin o yüzümü güldüren yorumlarınız . Her biriniz bir yorumu benim için o kadar değerli ki hepsine teker teker cevap yazıyorum . Vote . Evet herkesin istediği bir şey ama ben bir vote yerine her baktığımda beni gülümsetecek bir yorumu tercih ederim . Belkide bu yüzden yoruma bu kadar değer veriyorum .
Sevgili okuyucalarım zor bir sürece giriyorum ve evet bu süreç en az 2 yıl sürecek çünkü artık 11 . sınıfım ve bütün herkes üzerime geliyor . Açıkçası bıktığım bu duruma ne kadar muhtaç olduğumu anladım bugün . Derslerim başladı ve benden telefonu bırakmam isteniyor .
Öncelikli olarak sizden 2 gün belirlemenizi istiyorum . Aralarında 2 ya da üç gün bulunsun . Bölümleri artık o günlerde atacağım . Günleri sizin elinize bırakıyorum .
B.U.Z ve YOUR'S a gelince ikisini de kaldıracağım . Eminim ki The End yavaş yavaş bittikten sonra yine bir kitaba başlayacağım . Ne kadar kötü yazdığımı bilsemde bazen düşünceler size fazla gelir . Ben sadece buraya yazarken öyle yapıyorum .
Bu bölüme yorum yapmayabilirsiniz hiç bir şey yazmaya bilirsiniz sizden tek istediğim 2 gün ismi .
Kendimde sizi seviyorum diyecek yüzü bile bulamıyorum gerçekten özür dilerim . Bugün bu halde olmak istemezdim ama bu halde olduğuma lanet edeceğime bu halime çözüm bulacağım ve bu da çözümlerim arasından bir tanesi lütfen gün yazmayı unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE END ( MARRY ME ? 2 . KİTABI)
РазноеBu yaptığın her şeyin sonuydu Jeon Jungkook BTS Serisi 1.Kitap 2.Sezon 'a hoşgeldiniz