1.5

966 95 37
                                    

Daha ne kadar acıyabilirdi canım ? Daha ne kadar düşemeye devam edecektim bu sonu olmayan karanlığa?

Ne zaman ulaşacaktım huzura sessizliğe ? Daha  ne kadar arada kalacaktım ? Hayat ne zaman bu oyununu bitirecekti ?

Bilgisayarımı önümüzde duran televizyonlara bağladığımda bana dönük olan bakışların televizyonlara gitmesini diledim . Gitmediler . Yaptığım sunum boyunca üzerimden ayrılmadılar  . Umursamayarak işimi yapmaya çalıştım . Bütün detayları anlattıktan sonra eğilerek selamımı verip Hyung Sik'in  yanına geçmiştim .

" Tebrikler Bayan Park . " diyen arkadaşlarıma gülümseyerek karşılık vermiştim . Jin ve Hoseok ise ellerini yumruk şeklinde yapıp tokuşturmuşlardı. İşin hala eğlencesindelerdi .

" Sunumunuz gayet güzeldi Bayan Park ama sizin iyi bir hastanede  doktor olduğunuzu sanıyorduk.  "

" Evet öyleydim. Ama şimdi buradayım . " koyu  olan gözlerine bakmış ve cevap vermiştim .

" Peki üniversitede tıp okumadınız mı Bayan Park ? Bu işleri yapmak için uygun değilsiniz sanki ."

Gerilen ortamın farkındaydım . Gözünün elimi tutmaya başlamış olan Hyung Sik'de  olduğunun farkındaydım . Cevap vermek için açtığım ağzım ise başka bir ses ile kapanmıştı .

" Bay Jeon . Bayan Park üniversite yıllarında bile bir çok  öğrenciden daha iyiydi bilgisayar konusunda . Hatta ben bir bilgisayar mühendisi olarak onunla yarışabileceğimi sanmıyorum . "

" Aramızda ki konuşmaya neden giriyorsunuz Bay Lee ? "

Hyung Sik'in elinin üzerinde olan elim sıkılaşmıltı . Jongsuk buradaydı .  İlk olarak Jungkook ve Jongsuk ikilisi birbirinden nefret ederdi . İkinci olarak konuşma içinde bende vardım. 
Felâket çanları çalmaya başlamıştı kulaklarımda .

Elini biraz fazla sıkmış olmalıyım ki  Hyung Sik durumu anlamış ve araya girmişti .

" Bay Lee ile Bay Jeon buraya ne için geldiğinizi unutmayın lütfen . Bayan Park benim çalışanım ! Nasıl burada çalışmaya başladığı ile ilgili soruları kendinize saklayın . İşimize dönelim lütfen . "

Elinde tuttuğu bardağı sıkan Jungkook'a baktım . Biraz daha sıkarsa kırılacaktı .

Benim hakkımda konuşmaya hakkı var mıydı ?

Arkasında elinde defteriyle duran sekteri varken ben önemli miydim ?

Arkasında onun çocuğunu dünyaya getirecek biri varken ne öneminden bahsediyordum ki ?

*******

Sözleşmeler toplandıktan sonra kalkmaya başlayan şirketlere selam vererek uğurlamaya başlamıştık.  Fakat yapmam gereken bir şey vardı .

İki ya da üç dakikalık bir süre boyunca Hyung Sik'in yanından ayrılmıştım .

Hâlâ yerinde oturan Jungkook'un arkasında olan kıza ilerledim .

" Mina çıkışta birlikte bir yemek yiyelim . Olur mu ? " diyerek soruyu yönelttiğimde gülümseyerek kafasını sallamıştı.  Geri Hyung Sik'in yanına dönerken arkamdan sesleninince  durmuştum

" Hayır , yemeğe gidemezsiniz . "

Arkama dönerek gözlerimi gözlerine dikerek karşılık verdim .

" Pardon, siz kim oluyorsunuz? "

" Kim olduğum önemli mi ? İzin vermiyorum dedim "

" Eşiniz Bay Jeon.  İstediği kişiyle yemeğini yiyebilir . " diyerek Mina'nın yanına ilerleyip kolunu tutup çekiştirmeye başlamıştım . 

" Bayan Park ! Eşimi bırakın . "

Yavaş yavaş adımlamaya devam etmiştim ki kolumdan tutulana kadar . 

" Bayan Park size bir söz söylediğimde yapın . " 

" Kusura bakmayın fakat sizi dinlemek için hiçbir sebebim yok . " 

" Mina Bayan Park ile yemeğe gitmeyeceksin . Eşin olarak söylüyorum . " 

Sinirle ona bakarken olaya karışan üçüncü şahısa çevrildi gözlerim . 

" Demek çifte kumrularımızın arasına sekreter girmiş ha ?! " 

" Bu sizi ilgilendirmez Bay Lee . " diyen Jungkook'u onaylan şekilde mırıldanmıştım . 

" İlgilendirmez demeyin Bay Jeon . Üniversitenin ilk yıllarını hatırlamıyorsunuz sanırsam . " 

" Hatırlarım Bay Lee . O zaman siz bir sekreter kadar olamıyorsunuz değil mi ?! " diyerek yandan gülümsediğinde kafama saksı düşmüş gibi hissediyordum . 

" Ehh, Bay Jeon ben kara kedi olamamış olabilirim fakat en azından sizin o zaman ki sevginizden eser yok şuan . " 

Zamanın yavaşlamış olduğu bende gözlerim sadece kısık bir zamanı gördü . Kulaklarımsa sadece kısa bir zamanı duydu . 

" SEN BENİM SEVGİM HAKKINDA NASIL KONUŞURSUN ? " 

Masaya vurulan el ile kendime geldiğimde Hyung Sik elimden tutarak beni dışarıya sürüklemişti . Kapının orada beni bırakıp geri içeri döndüğünde bağıran sesi kulaklarımı doldurmuştu . 

" BİR BAYAN SİZİN ÇOCUK OYUNCAĞINIZ DEĞİL . ONUN HAKKINDA GÖZÜNÜN ÖNÜNDE BÖYLE BİR KONU KONUŞAMAZSINIZ . BİR DAHA KARIMIN ÖNÜNDE VEYA ARKASINDAN BUNA BENZER KONULAR KONUŞULDUĞUNU DUYARSAM BENİ TANIRSINIZ OLACAKLARI KENDİNİZ DÜŞÜNÜN. " 

********************************

Merhaba 

Yeni bölüm ile karşınızdayım fakat gününde olmadığı için özür dilerim 

Zar zor çıktığım dersten diğer derse gittim ve diğer hocam aradı dedi ki buraya gel öbür hocan seni geç saate aldı falan da filan da benimde pertim çıktı ama şuan iyiyim 

Ve size okul açıldığı için süpriz yapayım mutlu dedim . 

Yorumlarınızı bekliyorum 

bir de 736 kelime 

Gizli okuyucularım yorum yapmıyorsunuz bari oy verin 100 kişi görüyor 30 geliyor ( allaha şükür geliyor ) bir 50 falan olamaz mı o belki sıralamalara falan gireriz ha 

Birde yazım hatam varsa yazın bu yoruma düzelteyim 

Bir de şu diğer kitaba da el atıp yorun yapın lütfen 

Sizi seviyorumm

THE END ( MARRY ME ? 2 . KİTABI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin