The End ( Final )

1.2K 100 132
                                    



Sanki hayatımın hiçbir vaktinde nefes almamışım gibi aldığım nefes ciğerlerimi doldurduğunda arkama bakmadan ilerlemek istiyordum .

Sırtımda küçük çantam , yanıma aldığım birkaç parça kıyafet dolu , elimde her zaman okumak istediğim Yunanların Odysseia destanı ile uçağı bekliyordum .

Biliyordum . Eğerki o çok değerli işleri biterse , aklına ben gelecektim . Jongsuk'u dövmeyi bırakırsa aklına ben gelecektim . İşte o zaman beni her yerde arayacaktı .

Jongsuk haklıydı .

Hala onu seviyordum . Fakat bu sevgi artık yaşayan bir ölü olmuştu .

Artık istesem de ona gidemezdim . O gelmek istesede kabul edemezdim ya onu geri .

Ne olmuştu bize ? Nasıl yıkılmıştık biz ?

Ben hiçbir şey yapmamıştım . Bütün her olayı o yaratmıştı .

Ben elimde olanı kaybetmiştim . Fakat kaybetme sebebim canımı çok yakıyordu . Hiç mi güvenmemişti bana . Hiç mi inanamamıştı bize ?

Eğerki ondan ayrı kalırsam yaşayabileceğimi mi sanmıştı ? Doğru düşünmüştü o zaman .

Her bir uzuvum onun özlemiyle titrerken onsuz yaşayabileceğimi düşünüyordum .

Düşünebiliyordum çünkü bir yandan çocuğumu o elimden almıştı . Beni susmaya mecbur ederek başkalarına izin vermişti konuşması için .

Peki bunların hepsine neden susmaya devam ediyordum ?

Neden buradan sessizce ayrılıyordum ?

Neden bağırmıyordum ? Kaybettiklerimin intikamını neden almıyordum ?

Çünkü ben savaşçı değildim . Ben hep kaçan olmuştum . Savaşmayı bir yerde durup orayı korumayı öğrenmemiştim .

Ben başarısız olduğum her mekandan sessizce ayrılmıştım .

Tek başarılı olduğum mekandan ayrılırken de sessiz ayrılıyordum .

Zavallıydım .

Elimde ne kadar güzel insanlar olduğunu bilerek bu ülkedende gidiyordum . Ama bu seferki farklıydı . Bu sefer kaçma sebebim bulunma korkusu değildi .

Kim olduğumun ortaya çıkması değildi .

Bu sefer kaçma sebebim kendimdim .

Kendimden kaçıyordum . Burada yaptığım tüm hatalardan izin verdiğim her bir olaydan kaçıyordum .

Arkamda bırakacağım her bir anıyı düşünerek ayrılıyordum bu ülkeden . Bir daha hiçbiri zihnimi meşgul etmeyecek bir şekilde ayrılıyordum bu ülkeden .

Havaalanının her bir köşesinde yayılan sesler artarken yapılan anonslar birçok insanı ayağa kaldırmıştı .

Bir insan yumağının olduğu sıraya ilerleken ki her bir adımımda omuzlarımdaki yükler azalıyordu sanki .

" HYUNG JUNG ! "

Bütün sakinliğimle arkamdan duyduğum sese döndürdüm kendimi . Gelmesini bekliyordum . Gelip gitme demesini ve benimde hiçbir şekilde ona güvenmeyip arkamı ona dönüp gitmesini hayal etmiştim hatta .

Ama hala ikimizinde bir birimiz hakkında anlamadığı bir şey vardı .

Biz değişmiştik.

THE END ( MARRY ME ? 2 . KİTABI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin