Verda: Teşekkür ederim.
Verda: Yani, yanımda olduğun için.
Göksan: Yanında olmam gerekiyordu.
Göksan: Hem çocukluğumuzda, kavga etmediğimiz zamanlarda ki gibiydik.
Göksan: Hatırlıyor musun, kum havuzunda kum yuttum diye ben ağlamazken sen ağlamıştın.
Göksan: Sonra boğazım acıdığı için, gidip kum yemiştin...
Göksan: Gerçekten manyaktın.
Verda: Sen saksılara işerken sorun yoktu ama.
Verda: Annem ve annenle beraber Göksal da vardı gidip tuvaleti beğenmemiştin ve gidip saksıya işemiştin...
Verda: Bunu unutamıyorum amk.
Verda: Yüzerken, dört yaşındayken falan tek hatırladığım şey şuydu;
Verda: Elini bikinimin üst tarafına getirdiğinde, bileziğin takılmıştı ve bikinimin üstünü yırtmıştın.
Verda: O kadar çok ağlamıştım ki.
Göksan: Of hatırlıyorum...
Göksan: Sonra bileğimi ısırdığını da hatırlıyorum.
Göksan: Ve dişlerinin izlerinin olduğu yerin kıpkırmızı olduğunu da.
Verda: O zamanlar mutluyduk...
Göksan: Seni baban gittiğinde teselli etmiştim, o zaman bana kahramanımsın demiştin.
Göksan: Ve bende sana eğer olur da, bir başkasını seversem, sonra seni sevsem affeder misin beni diye sormuştum ya.
Göksan: Cevap vermemiştin hani...
Göksan: Verda ben seni seviyorum.
*Of, öyle büyük bir tebessümle yazdım ki. Aww, öldüm sanırım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
gök|texting
Kısa Hikaye→tamamlandı Gelmeyenin Gelişi adlı kitabımın, yan kitabıdır. V: Bak, şimdi bir şarkı aç rastgele. V: O satırlarda, kendine de denk gelirsin bana da. V: Ama bize denk gelmezsin, neden biliyor musun? V: Çünkü biz yokuz Göksan.