1.1

5.7K 424 30
                                    

Göksan'ın sarhoş olduğu gece;

Gece gece, birden kapının çalınması ile kalktım. Annem ve babam, bir işlerinden dolayı dışarı çıkacağı için, beni Göknil teyzelere bırakmışlardı.

Bu da tabii ki, benim için çok gerici bir durumdu.

Tek gerildiğim nokta, Göksan'la aynı evde olmamızdı.

Hızlıca merdivenleri inip, kapıyı açtığımda, tek gözü kapalı Göksan'ı kapıda bulmayı beklemiyordum. Üstelik, üstünden o kadar çok alkol kokusu geliyordu ki, midemi bulandırmıştı bu koku.

"Ben neredeyim?" diye sorduğunda, kaşlarımı çattım.

"Evindesin?" diye konuştum.

"Bade'nin yanında mıyım yani?" diye sorduğunda, kalbimde bir sızı oluştu. Daha altı ay önce kaybetmişti Bade'yi. Kendine gelemeyecek kadar, kötüydü.

"Hayır, Bade yok." dediğimde yüzünü buruşturdu.

"Ama ona benziyorsun." dedi.

"O değilim Göksan, geç içeriye dışarı soğuk." dedim ve kolundan içeri doğru çektim onu.

İlk başta, dengesini sağlayamasada, sonradan ayakta duruyordu. Ama tam olarak değil.

Onu salona, koltukların olduğu kısıma doğru çektim ve oturttum. Kalkıp, kahve hazırlayacakken, kolumdan tuttu ve oturttu.

"Sana sarılabilir miyim?" diye sorduğunda, beni Bade sandığından emindim. Göksan, benim Verda olduğumu bilse, hayatta istemezdi bunu.

"Neden?" diye fısıldadım.

"Bade, yalvarırım bir kez sarıl bana." dediğinde, gözümden bir damla yaş düştü.

"Ben. Bade. Değilim." dedim bastıra bastıra.

"Sarılmamak için yalan söylüyorsun. Neden, sevmedin ki beni?" diye sordu. Gözyaşlarım habersizce akarken, o kadar çaresiz hissediyordum ki. Ayağa kalktım.

Ağlaya ağlaya, karşısına geçip, beni neden sevmedin diye bile soramazdım ki. Bir başkasını sevdiğini bile bile, ona bunu yapamazdım.

"Sarılayım mı?" diye sorduğunda, gözüme o kadar masum gelmişti ki. Başımla onayladım sadece. Hemen kalkmaya çalışsada, dengesini sağlayamadı ve geri düştü koltuğa. Tutunarak kalktığında, hemen önümde bitti ve beni kendine çekti. O anda, gözyaşlarım daha da hızlanırken, sıkı sıkı sarılmıştı bana.

Bana, ilk kez sarılmıştı.

Ama onun için, Verda değildim, Bade'ydim.

"Güzel kokuyormuşsun." dedi.

"Sana öyle geliyor." dedim ve geriye çekilmeye çalıştım. Elini belimden çekmedi ama diğer elini yüzüme koydu.

"Bade'ye çok benziyorsun, Bade'sin işte." dedi.

Ve bir anda, dudağıma kapanan dudaklarla, donup kaldım. Ne olduğunu anlamadan, dudağını hareket ettirdiğinde, tekrardan gözümden düşen yaşlarla, geriye çekilmek istedim.

Çekilemedim.

Yanlış olduğunu bile bile, beni Bade sandığını bile bile,karşılık verdim.

"Seni çok seviyorum, Bade." diye mırıldandığında, ağlıyordum.

"Bende seni seviyorum ama ben Bade değilim Göksan." dedim ve geri çekildim. Yüzüme anlamsızca bakarken, ellerim saçlarıma gitti.

"Sırf Bade sarışındı diye, saçlarımı boyadım. Belki seversin, fark edersin diye. Makyaj yapmaya bile başladım. Bade makyaj yapardı diye. Dinlemediğim tür, aptal aptal müzikler bile dinlemeye çalıştım. Oysa, seni çok güzel severdim Göksan. Seni çok güzel seviyorum da sen görmek istemiyorsun. Gözünün önünde eriyorum da sen kafanı çeviriyorsun." dedim ve merdivene doğru ilerledim. Kendi kendime, mırıldandım.

"Beni neden sevmedin?"

*Yemin ederim, bölümü yazarken, benim canım acıdı.

gök|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin