Göksan: Seni kırdığım için özür dilerim.
Göksan: Gerçekten, üzgünüm.
Göksan: Yani, bilmiyordum.
Göksan: Off, aptal gibiydim birkaç gün
Göksan: Ne tepki vereceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum
Göksan: Çok üzgünüm
Göksan: Seni seviyorum
Göksan: Çocukluğumuzda hep sana yakın hissederdim
Göksan: Çünkü biliyorsun bizde şakacı ve neşeli olan Göksal'dı
Göksan: Annem ve babam, Ilgın hariç herkes Göksal'ı seçerdi
Göksan: Kötü hissederdim çünkü soğuk dururdum herkese
Göksan: Benden daha çok Göksal'ı severlerdi
Göksan: Hatta bir ara öğretmenimin beni sevmesi için Göksal ben Göksan'ım demişti
Göksan: Ve hoca bana yüz vermişti
Göksan: Yani Göksal'a
Göksan: Hep sevilmeyen taraf bendim
Göksan: Sonra sen geldin
Göksan: Annenle buraya taşındınız annen, annemi çok sevdi
Göksan: Annem de senin anneni
Göksan: Sonra seni gördüm
Göksan: Aynen benimki gibi somurtkan, işine geldiğinde gülümseyen küçük kız
Göksan: Beni gördüğünde, koskocaman gülümseyen o küçük kızsın sen
Göksan: Hatırlıyorsundur
Göksan: Göksal seni anne, beni de baba, yapardı
Göksan: Belki de bu yüzden seviyorum seni
Göksan: Beni olduğum gibi kabullendiğin için
Göksan: Beni böyle sevdiğin için
*Göksan'ı sevin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gök|texting
Short Story→tamamlandı Gelmeyenin Gelişi adlı kitabımın, yan kitabıdır. V: Bak, şimdi bir şarkı aç rastgele. V: O satırlarda, kendine de denk gelirsin bana da. V: Ama bize denk gelmezsin, neden biliyor musun? V: Çünkü biz yokuz Göksan.