ÇOCUK ÇOCUK DEĞİL S.İ.E.Ç. (Sevişmenin İçine Etme Çetesi)

13.1K 1K 114
                                    


Uzun ve eğlenceli bir bölüm sizlerle =)

Bu sefer değil sevgilim.
Bu sefer elini bırakmayacağım.
İstediğin yere gitmekte özgürsün...
Peşinden ayrılmayacağım.

“Akay amca ne yapıyorsunuz?” dedi merdivende sırıtarak onlara bakan Murat.
Akay arkasına bakmadan önce gözlerini yumdu, “Nereden çıktı lan bu velet?”

Ada ise adamı üstünden itmeye çalışıyordu, “Akay kalksana!”
“Anne! Baba! Akay amca öğretmenimi götürüyor!” diye bağırdı koridorda.
Akay’ın gözleri sonuna kadar açılırken, Ada “Ayy!” diye inledi, “Ne diyor Akay bu çocuk ya?!”
“Ne bileyim saçmalıyor.”

O sırada merdivenlerin başına herkesler toplanmıştı bile.
“Ne oluyor burada?” dedi Timur telaşla. “Oğlum neden bağırdın?”
“Akay amca öğretmenimi götürüyordu baba.”

Herkes Akay’a bakınca, adam yutkundu, “Gezmeye. Gezmeye götürüyordum ben onu. Şey olmuş, uyuyamamış. İlla gezdir beni Akay dedi. Bir ısrar, bir kıyamet. Mecbur götüreyim dedim,” çocuğa baktı, “Değil mi Murat’çım?” dedi dişlerinin arasından.

“Yok baba yok. Hani bir keresinde sen Kenan amcamla konuşurken-”
“Lan ne karıştırıyorsun şimdi o amcanı?” diye araya girdi Akay, ama Timur onu susturdu.
“Ee oğlum sen anlat.”

“Hani sen Kenan amcama demiştin ya o sekreter için götürdü-”
Timur öksürmeye başladı, “Tamam oğlum neyse bu konulara girmeyelim. Ayıp şeyler. Milletin özel hayatı bizi ilgilendirmez.”
Bu sefer Nazelin araya girdi, “Sen bakma babana anlat çocuğum. Ne olmuş o sekretere?”

“Kenan amcam sekreteri götürmüş. Şimdi de ben gördüm. Anlattıklarının aynısını Akay amcam Ada öğretmenime yapıyordu. Dudağından öpüyordu onu.”
“Baban da yapmış mı birilerine böyle şeyler?”
“Yok o dedi ki, ben hayatımda bir asistan götürdüm, onu da nikah masasına götürdüm dedi. Sen ne uçuruku düşkün şey çıktın dedi.”

“Maşallah hafıza kamera. Her şey akılda,” diye homurdandı Akay.
Nazelin elini beline koydu, “Ben sana götürmeyi göstereceğim Timur. Mahkemeye götüreceğim seni.”
“Ya benim ne suçum var. Kenan sekreterini götürmüş. Ona kızıyordum ben.”

“Ha kızıyordun.”
Akay Ada’ya yaklaştı, “Neyse olay bizden çıktı,” dedi sırıtarak.
“Ya sus Akay, rezil oldum senin yüzünden.”
Savaş adama yaklaştı, “Seni gebertirim adam! Kuzenimden uzak dur!”

Lina Savaş’a kaşlarını çattı, “Af buyur? Demin sen bana ‘Lina’m sevgilim, artık senden uzak duramam’ diye inlerken iyiydi. Şimdi bu neyin kabadayılığı?”
Savaş hemen kıza dönüp, açıklamaya başladı “Şimdi Linacım, meleğim biliyorsun ki bizim bir geçmişimiz var.”

“Geçmişine tükürürüm senin Savaş!” diye araya girdi Nazelin. “Siz bu gece bir dışarda sabahlayın da görün gününüzü.”
Murat ile Serhat ve Sevinaz merdivenlerin başında sırıtarak bakıyorlardı onlara.

Akay kaşlarını çattı, “O sırıtıyor ben gitmem. Dalga geçiyor benle,” diye çocuk gibi büzdü dudaklarını.
“Çık Akay!” diye gürledi Nazelin.
Murat ise hala sırıtıyordu, “Akay amca merak etme Ada öğretmenimle ben uyurum. Gece korkmaz.”

“Seni gebertirim küçük pipili terminatör. Çocuk, çocuk değil sevişmenin içine etme çetesi mübarek. Tek başına üç çifti dağıttı anasını satayım.”
Suratına kapı kapanınca irkildi. “Uzak dur o kızdan Kara Murat. Yeminle üç ordu gücüyle dalarım sana!”

Murat pencereyi açtı ve adama baktı, “Öğretmenim beni korur ki. Serhat da Lina ablayla uyur. Merak etmeyin güvendeler.”
“Lan bak getirtme beni oraya, yemin ederim-”
“Gelemezsin ki, gelemezsin ki. Annem kapıyı açmaz.”

DAVETİYE - YASAK SERİSİ II / FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin