Crytirious

1.4K 91 5
                                    

Evvet arkadaşlar. Geri geldim. Sanırım iki hafta kadar bölümler arka arkaya gelebilir. Sizleri çok özlemişim. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Yorumlarınız benim için çok önemli. Vote'larıda unutmayın!        

Sizi seviyorum xx

-MsPotter

Bölüm 13

Arkamı döndüğümde simsiyah giyinmiş bir kişi gördüm. Kanatları vardı ve en az 1,5 metreydi. Çenesinden boynuna dik tüyler vardı. Gözleri ateş kırmızısıydı ve saçlarının başladığı yerden beyaz bir tel sarkıyordu. O şeyi  daha tam bile göremeden boyazıma yapıştı ve beni duvarla arasına sıkıştırdı. James aramıza girmeye çalışarak;

  "Hey Dabria, sakin olur musun? O benim kız ark-.."  diyemeden bilmediğim bir güçle onu kendimden ittim onu iterken James'te yere düşmüştü. Onu ittikçen sonra ellerime baktım. Ellerimde tarifi olmayan bir sıcaklık ve yanma hissediyordum. Kafamı Kaldırıp James'e baktığımda bana kafasıyla Dabria'yı gösterdi. Pantolonunun bir bölümü yanmıştı. Bir dakika, bunu ben mi yapmıştım?

    "Be-ben özür dilerim.." diyebildim ve yere çöktüm. Ellerimi hareket ettiremiyordum. Sanki bana ait değillermiş gibiydi. Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. Bu da neydi böyle?

   James yüzümü ellerinin arasına aldı ve;

   "Şşş, ağlama sevgilim.."

  "Ama James.. Ben ne yaptım?"

  "Sen sadece benimle gel.." dedi ama hareket edemiyordum. Sanki bütün enerjim tükenmişti.

  Bunu anlamış olacak ki ben kucağına aldı ve siyah koridorlardan sonra beni dışarı çıkardı. Beni Jaguar marka arabasının ön koltuğuna yerleştirdikten sonra sürücü koltuğuna geçti.

  Bana bayağı uzun gelen bir sürenin sonunda hiç konuşmamıştık ve deniz kenarındaki bir sahil evine gelmiştik. Yeni yeni enerjimin geldiğini hissediyordum. En azından yürüyebilirdim. Kapıyı açtığım anda James beni birden kucağına aldı.

  "James beni bırakabilirsin. İyi hissediyorum.. Yani şimdilik."

 "Ah, Venedik sen öyle hissedebilrsin ama ben seni bıraksam yerlerde yuvanlanacağını düşünüyorum. "

 Haklı olabilirdi.

  Beni büyük bir kapıdan geçirdi ve büyük bir salona getirdi. Salondaki camlar boydan boyaydı ve sahilini içindeymiş hissi uyandırıyordu. Koltuklar bej rengi ve geçişti. Karşımda koca bir televizyon vardı. Bu ev rahatlık için tasarlanmış olmalıydı.

  "Burası da neresi?"

 "Burası bana babamdan kalan ve kafamı dağıtmak istediğim zamanlarda kaldığım bir yer. Bana huzur veriyor."

 "Gerçektende çok büyükmüş.."

 "İkimize yeter"

 "İkimize?"

 "Bende seni seviyorum Venedik." dedi ve elinde iki kadehle geri döndü.

  İkimizde geniş koltukta yanyana oturmuştuk. James kadehinden bir yudum aldıktan sonra;

 "Venedik, bugün senin bizim gibi bir Raven olmadığına emin oldum bebeğim.."

 "Yani?"

 "Yani bugün yaptığını 1000 yıldır yapan yoktu.Sana birkaç soru soracağım sevgilim.."

 "Tamam sor."

 "O şeyi yaptıktan sonra elinde bir sıcaklık hissetin mi?"

"Kesinlikle,nereden biliyorsun?"

 "Şimdilik sorular benden. Peki Dabria'yı öldürme isteği hissetin mi?"

 "Öldürmek mi? Hayır ama canını yakmak istedim"

 "Sanırım sen artık bir Crytirious sun sevgilim."

 O da ne?

Lanet Lise!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin