♫Günün şarkısı; Selçuk Balcı-Anlatamam derdimi
§BÖLÜM. 4
"Sadece Bahar"
'Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir.'
Hz. Mevlana
Sabahın zayıf gün ışıkları bembeyaz perdeler arasından içeriğe sokulup, Bahar'ın göz kapaklarına çarptı.
Genç kız homurdandı önce. Güneş ışınlarının gözlerine uyguladığı sevimsiz baskıdan kurtulmak adına yan çevrildi ama bu sefer komodinin üzerindeki alarmın çalması ile oflayarak göz kapaklarını kaldırdı.
"Lanet alarm!" dedi yüzünü buruşturarak.
Dün geceki düğün de o kadar yorulmuştu ki kalkmaya mecâli yoktu. Yavuz'la olan dansından sonra Mücahit'le karşılıklı erik dalı oynamış, Fethi ve Ateş ile horon tepmişti. Aslında pek horon tepemezdi ama iki erkeğin ortasında olunca bir şekilde ayak uydurmuştu.
Dayanamayıp bir kahkaha attı. Onları çok sevmişti. Daha yeni tanımasına rağmen. hepisinin munis kişiği etkilemişti onu.
Her ne kadar Yavuz'un kalbi yaralı olsa da, ona da kanı ısınmaya başlamıştı. Bahar ona yardım etmeyi çok istemişti dün gece. Ne de olsa Yavuz onun kocası olacaktı. Birlikte zorlukları aşmaları gerekecekti hâli ile.
Düşüne düşüne yataktan çıkıp terliklerini giydi. Bugün pazartesiydi. Yani Bahar'ın ilk iş günü. Hastaneye gidecekti ve aşırı heyecanlıydı. Acilde doktor olarak çalışmıştı uzun bir süre ama yine de heyecanlıydı.
Lavaboya geçip elini yüzünü yıkadı, günlük işlerini hâlletti. Sonrasında ise dışarıya baktı. Gün ışınları oldukça zayıftı, zaten güneş gri bulutların arkasına saklanmıştı. Belli ki yağmur yağacaktı. O yüzden daha kalın bir şeyler giymesi gerekiyordu.
Gardirobunun önüne geçip siyah, kalem ve diz kapağından iki karış aşağıda duran eteğini giydi. Üzerine gri, dahası krem ve kirli beyaz karışımı salaş kazak geçirdi. Siyah, topuktan botlarını ve paltosunu aldı. Saçlarını ve makyajını yaptıktan sonra hemen odadan çıktı.
"Hala, ben çıkıyorum!" dedi bağırarak. Zaten yeterince geçikmişti.
"Kuzum, olur mu öyle şey? Gel kahvaltını yap sonra gidersun." dedi Hatice hanım koridora koşuşturarak. Bahar halasının laz inadını bildiği için pes etti. Giydiği botunu tekrardan çıkardı ve mutfağa doğru ilerledi.
"Hala, bak gecikiyorum ama.." Bahar dudak büzdü. Ve halasının önüne koyduğu çayını üflemeye başladı.
"Tamam, tamam. Ben sa poğaça koyayım, yolda yersun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER | Karadeniz serisi
Fanfic"Kalbin atışı, kaderin sesidir." Tüm hakları saklıdır!