Bölüm. 10 "Berceste"

5.6K 382 296
                                    

♫Günün şarkısı; Nancy Ajram- Moush Far'a Ktir

🍁Ruhu ikizler
burcu olanlara ithafen.
Ek not; Kova burcuyum🍁

§BÖLÜM. 10

“Berceste”

Her şey neye layıksa ona dönüşür.

Hz. Mevlana

Bahar ve Yavuz elindeki poşetlerle içeriğe geçip mutfağa doğru koşuşturdular. Yağmur gök delinirmişcesine yağmış ve arabadan inip eve gelene kadar ikisini de ıslatmıştı.

Poşetleri tezgaha yerleştirdikten sonra, çevrilip birbirilerine baktılar ve dayanamayıp güldüler. Yağmur yüzünden ikisinin de saçları sırılsıklam olmuştu.

"Hadi doğru banyoya. İkimiz de üşüteceğiz yoksa." dedi Yavuz hemen sonrasında öksürerek.

"Tamam. Ben hemen duş alayım. Sonra sen girersin ha?"

"Tamamdır. Koş hadi, koşşş!" dedi Yavuz gülerek.

Bahar kıkırdayarak yukarı kata doğru koşuşturdu. Yavuz'sa paltosunu çıkarıp sandalyeye koydu. Sonra poşetlerdeki taze patlamış mısırları çıkardı ve dolaptan aldığı kaselere koydu. İkisi de işten yorgun geldiği için bir de mısır patlatmakla uğraşamazdı.

Kaseleri alıp misafir salonuna getirdi. Sehpaya yerleştirdi. Sonra içecekleri getirdi. Evdeki kombi evi sıcak tutmuştu ama yağmura bakılacak olursa her an ışıklar kesile bilirdi. O yüzden işini şansa bırakmadan şömineyi yaktı.

Yarım saat boyunca bunlarla uğraşdıktan sonra gömleğinin düğmelerini çöze çöze yukarı kata doğru ilerledi. Bahar'ın bitirdiğini düşünüp odanın kapısını tıklatmadan içeriğe geçince Bahar afallayarak çevrildi. Şükür ki giyinikti.

"Kapıyı çalsana be!" dedi burun kıvırarak. Yavuz tek kaşını kaldırıp,

"Yarım saatir tuvalate ya da küvetin deliğine düştün sandım. İnsan bir haber verir.." dedi.

"Saçlarımı kuruttuktan sonra haber verecektim yah.."

Yavuz duraklayıp kızı süzdü. Kirli sakallarını elleri ile sıvazlayarak,

"İyi tamam, gel hadi. Ben zaten tıraş olacağım ilk önce. Sen de saçlarını kurut o sırada." dedi. Gömleğini çıkarıp bir kenara koydu.

"Pekâlâ.." diye Bahar gülümseyerek havluyu bir kenara bıraktı ve banyonun yolunu tuttu.

Adamın üstünün çıplak olması onu rahatsız etmemişti, çünkü doktor oluşu utanmasını veya rahatsız olmasını engelliyordu..

Nihayet, ikisi birlikte banyoya geçtiler. Yavuz gerekli malzemeleri hazırlarken Bahar da fönü prize takıp saçlarını kurutmaya başladı. Saçları kısacık olduğu için çok geçmeden kurudu. Fönü çıkarıp dolaba koydu ve tırmanıp çamaşır makinesinin üzerinde oturdu.

"Ne yapıyorsun?" dedi Yavuz gözlerini aynadan ayırmadan. Bir elinde jiletle şakaklarından çenesine doğru sakallarını tıraş ediyordu.

"Seni izliyorum, kocacığım." dedi Bahar tatlı-tatlı.

"Kocacığım ha? Ne istiyorsun, söyle hadi." 

"Öhöm, filmi ben seçebilir miyim acaba?" diye Bahar sırıtıp bacaklarını kendine çekti ve makinenin üzerinde bağdaş kurdu.

KADER | Karadeniz serisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin