♫Günün şarkısı; Nancy Ajram- Fi Hagat
§BÖLÜM. 11
“Çok zor”
‘Sabret ki her şey hissettiğin gibi olsun. Sabret ki her şey gönlünce olsun.’
Hz. Mevlana
Bahar elindeki kalemi sehpaya bırakıp yazı yazdığı kağıtı Ersin'e uzattı. Ve tatlı bir tebessümle,
"Bir şeyi yok. Normaldir böyle kramplar. Yazdığım ağrı kesiciyi kullanabilir ama ağrıları canını aşırı yaktığı zamanlar da kullanması daha makbul. Ağrıları azsa çok kullanmayın, sonuçta her ne kadar ağrıları ortadan kaldırsa da çocuk için zararlı. Yarın öğlen üç gibi bana uğrayabilirsiniz. Bir de ultrasonda bakalım.." dedi.
Ersin Bahar'ın elindeki kağıtı alıp gülümsedi. Bahar da çevrilip kanepede uzanan Havin'nin göbeğinin üzerini kapattı ve Havin'i takmadan usulca okşayıp,
"Geçmiş olsun, küçük mucize.." dedi.
"Teşekkürler, Bahar." dedi Havin de bezgin bir ifade ile.
Bahar'ın buraya tek gelmesini istemişti çünkü konuşacağı konular vardı ama Yavuz da onunla birlikte gelmişti. Havin onları bir türlü çekemiyordu. Yavuz'un onun üzerine titreyişlerine, ona değer vermesine anlam veremiyordu..
Ersin hiç ona böyle yaklaşmıyordu. Evlerindeki romantizm yatak odasındaydı bir tek. Yatak odasından dışarı çıkınca ise sadece evli iki insana çevriliveriyordular. Zaten romantizm dedikleri şey de şehvetten ibaretti.
"Rica ederim.. İşim bitti. Canım, gidelim mi?" dedi Bahar kocasına çevrilerek. Genç adam oturduğu sandalyeden kalkıp Bahar'ın yanına geldi. Yüzünde masum bir tebessüm vardı.
Yine ve yeniden Bahar'ın bu merhametli kişiliğine hayran olmuştu. Adının hakkını verdiğini düşünmüştü onu izlerken. Yavuz'un bir türlü adını silip atamadığı kadının üzerine titreyişi, ona yardım edişi Yavuz'u çok duygulandırmıştı. Bahar bir doktordu, evet ama her şeyden önce Yavuz'un karısıydı. Bunu yapmaya da bilirdi ama yapmıştı. Çünkü o Bahar'dı..
"Gidelim.." dedi Yavuz gülümseyerek. Parmaklarını karısının parmaklarına kenetledi usulca.
"Sizin de gecenizi mahvettik ama.." Havin'nin imâlı imâlı konuşması ile Yavuz sırıtıp,
"Hiç üzülme, Havin. Biz kaldığımız yerden devam edebiliriz." dedi ve Bahar'ı çekiştirerek dış kapıya doğru ilerledi. Onlar dışarıya çıktığında Ersin de hemen peşlerinden koşuşturdu.
"Teşekkürler, Bahar hanım!" dedi neşe ile. Bahar çevrilip yapmacık bir tebessümle kafasını salladı. Yavuz'sa kaşlarını çatıp çatıp bu sululuk yapan adama baktı.
Ersin eve girdi ve kapıyı kapattı. Yavuz ve Bahar ise bu negatif enerji dolu bahçeden çıktılar. Yağmur yağmaya devam ediyordu ama bu sefer pek kuvvetli değildi.
"Bahar.." dedi Yavuz sokağın ortasında onu durdurarak.
"Duyuyorum, söyle." dedi Bahar kıkırdayarak.
"Şu herif sana yürüyor mu bana mı öyle geldi?"
Bahar çevrilip gözlerini pörtleterek kocasına baktı. Yavuz'un dalga geçer bir hâli yoktu hatta bayağı bir ciddiydi. Bahar bunu adamın iki kaşı ortasında oluşan çizgiden anlamıştı.
"Yok artık, Yavuz. Adam evli, evli.. Bana neden yürüsün?!"
"Ben bu heriften her şeyi beklerim. Sen yine de çok muhattap olma şununla. Tamam mı?" diye Yavuz Bahar'a dikti bakışlarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER | Karadeniz serisi
Fiksi Penggemar"Kalbin atışı, kaderin sesidir." Tüm hakları saklıdır!