Lokumlarım, az biraz konuşalım kitap hakkından.
Bölümler çok kısa olduğu için Kitabı düzenliyorum. Kitabı iyiki de düzenliyorum, böyle olunca daha bir rahatım. Ayrıca bölümleri daha iyi algılıya biliyoruz. Zamanım yettikçe yazıyorum. Aslında da bu yaz bu kitabı bitirmeyi düşünüyorum ve inşallah bitiririm. Neyse kitabımın yeni bölümünü yazmaya başliyayım.
HADİ BİSMİLLAH💐
🌛🌜🌕
Akşam olmuş Karanlık basmış heryer kapkara olmuştu. Hiç bir yerde ışık görünmüyordu. Gittiğim yol da göz gözü görmek nedir bilmiyordu. Ama yinede durmak yok çıkış bir yol bulana kadar yürüyecektim, durduğum ve ya duracağım yerden ışığın bana gelmesini bekliyemezdim.
Bilmediğim , etmediğim, tanımadım bir yolda ayağıma batan çakıl taşların üzerinde yürürken , Ellerime ve kollarıma çarpan insanlarıda fark etmemek imkansızdı. Her ne kadar çarpmamak için kendi yönümü değiştirsem de boşunaydı. Sanırsın takip ediliyordum.
Karanlık yollardan bir kaç adım attıktan sonra bir el kolumdan belirlenerek tuttu ve arkasından çekiştirerek peşisinden yürümeyi sağladı. Her ne kadar kolumu elinden kurtarmaya çalışsamda boşa çabaydı. Kolumu öyle bir sıkmıştı ki kıbıldatsam daha çok acıyordu.
Kısa bir yürüyüşten sonra ileride görülen beyaz bir ışık vardı. Beyaz ve parlak bir işik.
Işığa doğru yürümemle ayaklarımın batan çakıl taşları azalmış düz bir zemin olmuştu. Kolumu sıkan kol gevşemiş açıtmıyordu, artık. Kolumu tutan her kimse beni o karanlıktan kurtarmaya geldiği kesindi. Kendisiyle yürümeye hiç tereddüt etmeden arkasından yürüyüp beraber ışığın olduğu yöne ilerledik. Ve vardık.Işığın olduğu yere varmamızla kolumu tutan el artık tutmuyordu, bırakmıştı. Önce etrafın aydınlığına baksam da beni karanlıktan kurtaranı merak ediyordum. Arkası bana dönük olması yüzüsünü görmiyecem anlamına gelmeden ;
" kimsin sen? Neden yüzünü bana dönmüyorsun? "
Diyerek arkasından konuşuyordum. Sesimin gittiğine eminim ama dönmek gibi bir niyeti yok gibi diye aklımdan geçirirken , yavaştan yönünü bana çevirdi.
Aşağıdan yukarıya doğru süzerken kendisinin yüzünü görmemle şaşkınlıktan gömülmüştüm.
" Rüzgarrrrr! "
Evet yanlış değilim, karşımdaki şahıs Rüzgar dı. Kendisine yaklaşmamla yüzünü daha iyi seçebiliyordum. Pürüzsüz beyaz teni, kömür kadar siyah olan gözleri, daha iyi görüyordum.
" Karanlıktaydın, bir ışık arıyordun ve o ışığı benim sana bulmam gerekiyordu. Yanında olmam gerekiyordu."
" evet, Karanlıktaydın, ışık arıyordum, bir çıkış yolu arıyordum. Ve sen şuan yanımdasın , iyi ki de burdasın" diyerek birbirimize dokunmaya başladık.
Rüzgar ellerini yanaklarım ve önüme düşen saçlarımda gezdirirken, ben ise her iki elimi de yanaklarını okşamaktaydım.
🌜🌜
Rüzgar'ın arabasına binmemle göz göze gelmiştik.
Rüzgar bana şaşkınlıkla bakarken ben ise "ne yapıyorsun ? burda" dercesine bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlik Hayat
Teen FictionYeni şehirde yeni lisede yabancilik çeken genç bir kiz . Karaliğa gömülmüş ,karanlikla dost olmuş genc bir erkek .Bu hikayede hangisi karanlik hangisi sosyopat?