Sabah erken uyanmıştım. Rüzgar'ı aradığım günler alarmı erken kurmuştum.Hatta bazı geceler sabahlandığım oluyordu. Onun için erkenciydim, bu sabahki kahvaltı ben hazırlamıştım ve kendim için de vakit ayırmıştım. Annemler kahvaltı masasını hazır görünce ;
"Kızım büyümüş mü, yoksa bana mı öyle geliyor".deyip güldü babam.
Ben de kendi odam da gülüyordum, çantamı da alıp mutfağa geçtim ve çayları doldurdum. Annem ve babamla güzel bir kahvaltı yaptık. Babam evden çıkmadan önce;
"Rüzgar mı seni okula bırakacak?"
Ben babamın bu sözlerinden utanmıştım, babam utandığımın farkına varınca;
"Selam söyle" dedi ve mutfaktan çıktı.
Ben anneme baktım annem gülüyordu, bu onların Rüzgar'la olan ilişkimize onaylarıydı . Ben mutlu olmuştum ve hemen çantamı aldım ve "Anne görüşürüz" annem gülerek "Görüşürüz, deli kız" ben evden çıktım. Rüzgar apartmanın önünde bekliyordu. Hemen yanına gidip, ona sarıldım Rüzgar'la beraber arabaya bindik ve okula doğru gittik. Rüzgar tekrardan okula geliyordu. Arabayı park edip ,sınıfa doğru yürüyorduk. Bahçe de Emirleri görünce yanlarına gittik. Rüzgar ve Emirler toklaşıp selamlaştılar hep beraber gülüyorduk ki Güney bize doğru geliyordu. Rüzgar beni arkasına aldı, Güney;
"Rüzgar, tekrardan anlaşmaya uyalım sen buradan git, ben de sizden uzak durayım."
Beni gözlerim Rüzgar da kulaklarımda vereceği cevaptaydı, Rüzgar önce güldü ve Güney'e bakarak ;
"Güney sana dün diyeceğimi dedim, buradayım gitmeyecem sen de benim çevremden uzak duracak hatta yanından bile geçmeyeceksin. Eğer seni bir daha buralar da görürsem, bu sefer kimse seni elimden alamaz katil bile olmaya razıyım "dedi.
Güney cevap verecekti ki Rüzgar elimden tutarak okula doğru yürüyüp Güney'i arkamızda bırakmıştık. Rüzgar gerçekten sinirlenmişti ve bu saatten sonra öfkesini kotrol etmesi pek mümkün değildi. Birlikte sınıfa girdik Osman da hastaneden çıkmış okula gelmişti. Ama yinede kötü görünüyordu, biz sıramıza geçip oturduk. Ders biyolojiydi hoca geldi ve deri anlatmaya başladı, gözlerim hocadayken başımda Rüzgar'ın omuzundaydı. Rüzgar yanımdaydı ve parfüm kokusunu içime çekiyordum, zamanın nasıl geçtiğini anlamadan zil çaldı. Zilin çalmasıyla hoca sınıftan çıktı. Helda geçip;
"Arkadaşlar yarın akşam doğum günüm hepiniz davetlidiniz"dedi.
Geçen zamanla hocalar der işliyordu, gözümde kulağımda hocadaydı liseyi bitirip büyüyüp bir meslek sahibi olmaya karar vermiştim. Derslerle meşgul olsam da arada Rüzgarla da ilgileniyordum. Zil çaldı okul boşalıyordu. Rüzgarla birlikte arabaya bindik ve okuldan ayrıldık. Rüzgar;
"Doğum gününe gidecek misin?" Ben Rüzgar'a dönüp, "Seni de davet etti ve birlikte gideceğiz" dedim.
Rüzgar'ın sorduğu soruya net cevap vermiş onu da doğum gününe götürmekte kararlıydım. Rüzgar verdiğim soruya canı sıkılmıştı sanki doğum gününe gelmek istemiyordu. Ama ben gitmek istiyordum, ayrıca Helda benim en yakın arkadaşımdı, gitmezsem olmazdı. Rüzgar beni evime getirmişti, dairenin önündeydik. Rüzgar;
"Peki ozaman yarın seni almaya gelirim" güler yüzle "Tamam bekliyor olacam" diyip arabadan indim.
Yarın Helda' nın doğum günüydü bunun için ailemden izin istiyecektim.
Odama geçip üzerimi degiştirdim ve hemen ardindan ailemin yanina giderek " yarın Helda'nın doğum günü" dedim.
Bunu söylemem zaten izinnistiyorym dememle aynı anlama geliyordu. Neyse ki ailem önceden Helda'yı tanıyıp sevdikleri için izin vermişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlik Hayat
Novela JuvenilYeni şehirde yeni lisede yabancilik çeken genç bir kiz . Karaliğa gömülmüş ,karanlikla dost olmuş genc bir erkek .Bu hikayede hangisi karanlik hangisi sosyopat?