Bölüm 17 Benden uzak dur,yoksa yanarsın

58 10 1
                                    

Lokumlarım yeni bir bölümle karşınızdayım. Bölümler ilerleyecek, ilerlemeye devam edecek. 2. Bölümden itibaren düzenliyorum, onun için 2. Bölümden okumaya başlayın. Zaten okuduklarınızı okumusunuzdur, okumadıklarınızı devam ettirirsiniz.

Yeni bölüm, yeni heycan , yeni gelişmeler.

Sabah gözümün aralanmasıyla , hayatımın bir parçası olan Rüzgar karşımdaydı. Uyuyordu. Hiç uyanmayıp hep yan yana uyusak , kimse, hiç birşey, dünya umrumuzda olmasa keşke.

Keşke! Keşke kelimesinden nefret ediyorum. Keşke kelimesi bir hata yapmışım hissiyeti içim de çeliştiriyordu.

Başımı döndürüp masanın üzerinde duran saate baktım, okul saatine yarım saat kalmıştı. Rüzgar'ın karnısının üzerinde olan elimi yavaşça çekmeye başladım. Rüzgar'ın uyanmasını istemiyordum.

Elimi yavaş çeksem dahi Rüzgar'ın gözlerinin açmasına sebep olmuştum.

" Nereye? okul saatine daha yarım saat var"

" sen önceden mi uyanıktılar? "

" evet "

" seni pislik, seni" diyerekten yastıkla vurmaya başladım.

Yastıkla vurmama rağmen canısını acıtmak istemeyerekten yavaş vuruyordum. Rüzgar yatakta oturaklı hal alarak bileklerimden tuttu ve beni sırt üstü yataktan yatırarak üstüme çıktı. Beni durdurup kendisine bakmamı sağladı. Öylecene bir birimizin gözüne bakıp dalmamızı ben bozup Rüzgar'ın dudaklarını öperek bir buse koyup" Günaydın " dedim.

Rüzgar affalanmış gibi " Günaydın " dedi.

Üzerimden kalkmaya niyeti olmayan Rüzgar'ı yana iterek ayaklandım.

" geç kalıyoruz" diyerek uyardım.

Rüzgar sanırım tam kendine gelememişti. Kelimeleri zor algılıya biliyordu.

Rüzgar ' la beraber evden çıkarak arabaya bindik ve Kahvaltı Soframız mekana ilerledik. Yol boyunca sustuk, kavlatımız bitene kadar sustuk. Bu suspus olan ortamı Rüzgar'ın telefon melodisi bozdu. Rüzgar telefonu masadan alarak açtı. Arayan Emir di.

" tamam birazdan ordayız" diyerek telefon kapatıldı.

Evet, yine birşeyler olmuştu. Bir günümüz de hayırla sonuçlansın.

Rüzgar bana bakarak;

" kalkalım mı?"

" olur"
Diyerek Mekandan çıktık.

Okul bahçesine geldiğimiz de, Emir' ler az ileride bizi bekliyorlardı.
Yanlarına giderek, Rüzgar;

" evet"

" Güney gitmemiş, burda ve gitmeyecekmiş"

" Güney bu , ne bekleniyordu ki!"
Rüzgar ne şaşırmış nede öfkelenmişti. Biliyordu zaten Güney'in böyle birşey yapacağını.

Emir " ayrıca yenildiği için öfkeli"

" yani?"

" yanisi Öfkeli işte. Rüzgar bunu ödiycek gibisinden" hem suçlu, hem güçlü. Bu ne takıntılık? Bu ne psikopatlık?

Karanlik HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin