Karanlik Hayat

Bölüm 4 Kıskançlık nimeti

Biraz bekleyip düşündüm olanları düşündüm acaba doğru mu söylüyor Ben mi yanlış anladım Kendi kendime düşünüyordum.

Helda aklıma geldi hemen numarasını bulup onu aradım;

açtı "Alo Rüya neredesin sen? neden telefonun kapalı ?"

Ben ise "dur dur, nefes al bir şey olmadı Telefonun şarjı yoktu ondan kapandı "

"Oh" Gerçekten beni merak etmişti Helda ya , Gamze'yi ve Rüzgarı anlattım Seher'in anlatmamıştı Çünkü Seher de hala kuzenine benden yana bir şeyler anlatmamış gibi görünüyordu.

Helda "Peki arkandan gelip gerçekleri anlatmadımı, yoksa Öyle durdu mu?"

" bilmiyorum, arkama bakmadan yürüyordum, ama bir iki defa Rüya dur gördüğün gibi değil diye seslendi ama ben kulak asmadım bana atan mesajlarını söyledim "

Helda" Bence Rüzgar Seni seviyor, Eğer sevmeyip oyun olsaydı seni boş verirdi" derin bir nefes alıp devam etti " Rüzgar bugüne kadar hiçbir şeyi takmayan Biri Sana bakınca gözlerinde sen okunuyorsun" diye benim umutlandırdı ama bir an Telefonda gizli gizli konuşmalar beni fark edince telefonu cebe atmaları , Gamze'yi sorduğumda eski sevgilim demeyip beni azarlamaları aklıma geldi.

Onları da helda ya Anlattım.
Sanırım Son anlattıklarım Helda yı susturmak yetmiş gibiydi , çünkü Helda dan 5 dakika boyunca ses çıkmıyordu. Helda'nın uyduğunu düşünerekten ;

" Helda Orada mısın? "

" Buradayım ama dediklerine cevap bulamıyorum rüzgarın telefondan sana kızması seninle ilgilenmesi Bilmiyorum hiçbir fikrim yok"

Evet, Helda da bu sorulara cevap bulamamıştı.

" tamam boşver, bitti zaten"

Helda üzülerek " her zaman yanındayım, bunu unutma. İstediğin zaman arayabilirsin"

Biraz da olsa rahatladım. Yanım da duran , beni çok seven bir arkadaşım vardı.

Rüzgar'ı bir kenara atıp Helda ile başka şeyler konuştuk, en azından aklımı dağıtmaya çalışıyordum ve Helda'nın bu durumda büyük bir payı vardı. Saat 23:10 du. Helda ile konuşmamızı yarım saat önce bitirmiş telefonu kapanmıştım.

Annem ve Babam uyumuşlardı. Benim de uykum yoktu. Yatağın üzerinde bir sağa , bir sola dönüp duruyordum, basbayağı yatağa sığamıyordum. Dönüp durduğum anlarda birden telefonumun titreşim sesini duydum. Telefon yanı başımda duran peverecenin üzerindeydi. Telefona baktığımda, telefon elelktiriklenmiş gibi kıbıldıyordu.

Telefonu elime alıp arayana baktım Rüzgar dı. Kendisiyle konuşacak durum da değildim onun için meşgule atmak daha bir akıllıycaydı ki öyle de yaptım. Telefonu meşgule atıp telefonu bıraktım ve;

" hödük, hem suçlu hem güçlü, bir de utanmadan arıyor ya. Hani ben ona ne yaptım da o bana bunları yaptı" henüz kelimelerim bitmeden telefonum tekrardan arandı ve tekrar arayan Rüzgar dı. Bu seferde cevap vermedim. Telefon 1,2 saniye durduktan sonra tekrardan elektiriklenmeye başladı, Rüzgar dı.

Sonunda bu telefonu bana açtırtmayı başarmıştı ;

"Hayırdır, ne var?"

" neden telefonumu açmıyorsun? "

" oyun bitti"

" Ne oyunu? Ben oyun falan oynamadım seninle"

" Neden, peki sana Gamze'yi sorduğumda bana eski sevgilim demedin. Üstüne üstün kendini haklı çıkarmak için bana kızdan, azarladın? "