Her şey bir rüya misaliydi. Çok güzel bir akşamdı. Rüzgar'ın hayatını bu akşamdan itibaren çözüyordum. Yada kendiliğinden çözülüyordu ? Her şey Güney'in ortaya çıkmasıyla başladı , sanırım bundan sonra ki günlerde de hayatımız Güney'in yapacağı olaylarla geçecek.Hiç bir şeyin bu akşam yaşadıklarımı bozmasına izin veremezdim. Rüzgar'ın gitar çalması, onlarca insanların için de beni öpmesi ve en önemlisi beni Karanlık hayatında Ay ışığı olarak kabul etmesi , benim için dünyayı dur durmuştu. Bu akşam her şeye rağmen çok güzeldi.
Şenlik yerinden ayrılmış, Rüzgar'ın evine gelmiştik. Daha önceden geldiğim için gayet rahat davranıyorum. Salonda yerlerini almış siyah koltukların üzerine oturmuş anlamsızca Rüzgar'ın yüzüne bakıyor kendisini daha önce hiç görmemiş gibi inceliyordum. Ne zamandır böyle kendisine bakıyordum? bilmiyorum. Ama uzun zamandır baktığım olsa gerek , çünkü Rüzgar ;
" gözlerin bozulacak " demesiyle kendime geldin. Ne zaman kendisine uzun bakarsam hemen arkasından Rüzgar dan " gözlerin bozulacak" cümlesi çıkıyor.
Hemen gözlerimi Rüzgar dan çekerek yere düşündüm. Aslında utanmıştım. Sevgilim olmasına rağmen kendisinden utanıyordum.
Rüzgar önce elimi tuttu, sonra yere düşen bakışlarımı tekrardan kendisine bakması için başımı kaldırdı ve yeniden beni kömür gözlerine tutsak ederek kenetlendirdi.Rüzgar Sol elini elimden çekerek yanağıma getirdi ve bir kedi tüyü misali okşamaya başladı. Rüzgar'ın bana dokunuşu bile beni benliğimden çıkartmaya yetiyordu. Rüzgar;
" Bu gün olanlar yüzünden senden hem özür dilerim hemde teşekur ederim" .
Rüzgar'ın kurduğu cümlelerden hiç bir şey anlamamıştım. Neden benden hem özür dileyip hem de teşekur ediyor ki? Ben ne yapmıştım?" Bu gün beni yanlız bırakmadın. Ne Güney ile boğuşurken, ne köprüde , ne Kulüpte, ne de Şenlik gecesinde. Ve şuan da burda benimle olup beni yanlız bırakmadığın için teşekur ederim".
Şimdi anladım. Rüzgar bu gün olanları aklının bir köşesine hapsetmişti. Bundan öncede öyleydi de ben fazla bilgi bilmiyordum ama bu günden sonra olanları ve olacakları tahmin edebiliyordum. Rüzgar'ın olanları aklının bir köşesine kazması kendisini haksız durumuna düşürmen ama yine de kendini fazla melankolik etmese iyi olacaktı. Rüzgar'ın benim için kurduğu cümleler , beni sadık bir sevgili duygusuna düşürmüştü.
" seni Güney ile tanıştırmakla hata ettim " .
Tanıştırmak mı? Beni Güney ile tanıştıran kendisi değildi ki?
" benim yüzümden Güney'i tanıdın. Benim ile olmasaydın Güney'i tanımayıp normal arkadaş çevren olurdu. Güney gibi piç kurusuyla , bu akşam Kulüpte yaşananları yaşamayıp evinde olup normal hayatını yaşardın".
Rüzgar'ın söyledikleriyle aklımda , Rüzgar benimle olmaktan pişman mı? Sorusunu çağrıştırmıştı.
Rüzgar yüzüme bakıp bir an bile gözlerini kırpmadan konuşuyordu ama şuan aklımda bulunan soruya da cevap bulmam gerekiyordu. Rüzgar'ın lafını yarıda keserek;" benimle olmaktan pişman mısın? "
Sorduğum soruyla Rüzgar irkildi. Bana olan bakışları sert bir hal alarak;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlik Hayat
Ficção AdolescenteYeni şehirde yeni lisede yabancilik çeken genç bir kiz . Karaliğa gömülmüş ,karanlikla dost olmuş genc bir erkek .Bu hikayede hangisi karanlik hangisi sosyopat?