Multimedia: Vina
**
Yatağımda yatıyordum, ama uyuyamamıştım. Bir sağa bir sola dönüp duruyordum. Elimi komodinimin üzerine attım ve telefonumu elime aldım. Telefonun tuşuna basmam ve gözlerimi kapatmam bir olmuştu. Telefonun ışığı gözlerimi kamaştırmıştı. Gözlerimi açtığımda ışık yavaş yavaş gözlerimi etkisi altına almıştı. Parmak izimi okuttum ve instagramıma girdim. Ana sayfada biraz gezdikten sonra can sıkıntısıyla ofladım. Saate baktığımda, gecenin 3'ü olduğunu gördüm.
Bir daha ofladım, bir daha ofladığıma gülümsedim ve kendi kendime gülümsediğime tekrardan ofladım. Bu ne biçim döngü böyle?! Ağzımdan ufak bir kıkırtı çıktığında, elimi ağzımla kapattım. Annem eğer uyumadığımı anlarsa, iç savaş falan çıkabilirdi. Bu yüzden temkinli olmalıydım.
Karnım gürlerken, alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. Eğer odamdan çıkarsam; Yan odada olan Mira, kapı sesine uyanır ve yiyeceğim yemeğe ortak olurdu. Onun çaprazındaki odadaki abim, hiç bir şey yapmaz hatta, uykusundan ödün bile vermezdi. Annem'in odası aşağı katta olduğu için, mutfaktan gelen seslere uyanabilirdi. Bu riski göze alamayacağıma karar verdim.
Biz üç kardeştik. Bedirhan, Nazlı Can ve ben.. Tabi ki de saçmalıyorum!
Mira, Çağan ve ben.
Mira; benden sadece iki dakika erken doğan, ikiz kardeşimdi. Ama bana ablalık taslamadığını asla ve asla söyleyemezdim. Biz birbirimizin tam tersiydik. Ama sadece dış görünüş olarak. Düşüncelerimiz ve sevdiğimiz şeyler neredeyse aynıydı. Onun koyu kahve saçları, kahverengi gözleri vardı. Boyu ise orta denebilecek kadardı. 1.68. Gayet güzeldi.
Çağan abim ise bizim aksimize lise son sınıfa gidiyordu. Basketbol takımının kaptanıydı ve boyu çok uzundu. 1.88.
Annem ise; açık kumral saçları olan, yeşile kaçan gözlü, ve minyon tipliydi. Boyu 1.62'ydi. Annem ve babam boşandıkları için, annem, Mira, abim ve ben aynı evde yaşıyorduk. Babam ise yeni karısı ve oğluyla...
Babam; kahverengi saçlı, kahverengi gözlü, 1.70 boyunda sıradan bir adamdı.
Abim ve ben anneme çekmiştik. Mira ise babama. Ben annemin açık kumral saçlarını almıştım. Mavimsi, su yeşilimsi, hayran kaldığım -herkesin hayran kaldığı- gözlerimin ise kime benzediğini bilmiyordum.. Boyum da anneme çekmişti. 1.64. Annemden iki santim uzundum. Abim ise, benim gibi açık kumral saçlarını annemden almıştı. Ve yeşil gözlerini de. Mira ise, saçlarını, gözlerini ve boyunu babamdan almıştı. Siması annemi andırıyor olabilirdi tabi..
Aslında hiç birimiz babamdan pek hoşlanmazdık.. Çünkü babam, bizi o kadın ve Arda'ya -o kadının oğluna- değişmişti. Onu asla affetmeyecektim. Affetmeyecektik.
Annem, bizim bütün dertlerimizi dinlerdi. Bize espriler yapardı, arkadaş gibiydik onunla. Babamın aksine...
Hepimiz onu çok sever ve üzmemeye çalışırdık. Çünkü, annem - babamın aksine- bizi başka bir adam için asla değişmemişti. Babamdan boşandıktan sonra bile, bizim için kimseyle evlenmemişti. Babam ise daha boşanmadan başka kadına gitmiş ve o kadın için annemden boşanmıştı...
Biz hafta sonları babamın ve o kadının evine giderdik. Abim annemi yalnız bırakmamak için ve babam onu pek sevmediği için gelmezdi. Biz Mira ile giderdik. Bizim de pek sevdiğimiz söylenmezdi. Ben her zaman babama ve o kadına laf sokardım ama Mira asla öyle şeyler yapmazdı. Onları sevdiği için değil tabi ki.. Annem, böyle şeyler yapmamızı istemezdi. Ama ben, o kadın ya da babam, annem hakkında bir şey söyleyince tekrar laf sokar ve onları sustururdum. Aslında o eve adımımı dahi atmak istemiyordum ama annem işte..
Sahiden annelerimiz ne kadar iyi kalpliler değil mi? Babamın ona yaptığı onca şeye rağmen, bir gün bile 'Onu sevmeyin' demedi bize. Hatta onu sevmemiz gerektiğini, onun bizim babamız olduğunu söyledi hep. Canım annem benim.. Anneme sarılma isteğimi bastırdım.
Hı, bu arada ben; Vina.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşu** Texting (ASKIDA)
Humor" Yıldızlarım ışığına muhtaç Ay'ım, alacak mısın yıldızlarımı yanına? " * * * Vina, kafasına vahiy ile düştüğü bir çocuğun 'Anonim'i olmaya karar verir. İşt...