Multimedia: 'Yağşuklu'
**
Karşımda duran 2 metrelik bedene şirince gülümsedim. Şuan ki halimiz; ben çıplak ayak, elimde ceketim, ayakkabım ve çantam. O ise; smokini içinde, ağzı açık fakat gülen bir ifadeyle bana bakıyordu.
NEDEN BU KADAR ŞAŞKINDI ACABA?
ÇOCUĞUN YANINA GÖKTEN VAHİY GİBİ İNDİĞİM İÇİN OLABİLİR Mİ?!
"Vay! İnanılmaz, gerçekten inanılmaz." dedi ve elimdeki çarşafları gösterdi.
"Bu çarşafları görene kadar, uçtuğunu düşünüyordum." dedi gözleri pörtlemiş, ağzı şaşkınlıkla açılmış ama halime gülen bir vaziyette.
YALNIZ ÇOCUK ÇOK YAKIŞIKLI!
HELE DE SMOKİNİ İÇİNDE, ATEŞ EDİYOR!
"Be-ben, özür dilerim." dedim gözlerimi kısarak vereceği tepkiyi beklerken. O ise yüzünde ki şaşkın ifadeyi bir kenara atmış, kahkaha atıyordu. Kahkaha atması devam ederken, ona hayran hayran baktığımı fark ettim. Kaşlarımı çattım ve kafamı, kendime gelmek istercesine, bir sağa bir sola salladım.
Aa! Mira'ya mesaj atmayı unutmuştum. Çantamdan telefonumu çıkartırken, bizim 'yağşuklu' hala kahkaha atıyordu.
Bu arada annemin Karadenizli olduğunu söylemiş miydim? Bende de laz inadı vardı? Her neyse konumuz bu değil.
Siz: 10 dakikaya geliyorum...
İkizim💜: Tamam bekliyoruz, acele et!!
Telefonumu geri çantama koyarken, 'yağşuklu'nun kahkahası gülmeye dönmüştü. Ona acayip bakışlarımı yolladım ama çok yakışıklıydı ibne. O ise bana gülerken bakıyordu.
"Sen nereye gidiyorsun böyle, evden mi kaçtın?" dedi bana gülümseyerek.
"Sana ne ya? Allah Allah! Bi de sana mı hesap vereceğim?" dedim ve yanından uzaklaşıp yürümeye başladım. Arkamı dönüp baktığımda arkamdan gülerek baktığını gördüm. Ofladım ve duvara yaslanıp ayakkabımı giymeye başladım. O ise bana hala gülerek bakıyordu.
NE YANİ ÇOK MU KOMİK?!
Ayakkabımı giydikten sonra, ön caddeye doğru yürümeye başladım. İnsanı hasta ediyor bazı insanlar!
Ada.. Ada'yla, hiç konuşmamıştım. Çünkü, babamın yanından geldikten sonra telefonumu direk sessize almıştım. Ne kadar merak etmişti kesin... Elimi çantama attım ve korka korka kaç kere aradığına baktım.
107 cevapsız çağrı
87 mesaj
Ofladım ve hemen aradım. Partiye büyük ihtimalle geliyordu.
"Nerdesin, kızım sen ya? Kaç gündür arıyorum seni! Cevap vermiyorsun, mesaj atıyorum onlara da cevap vermiyorsun! Sana sms atmaktan, sms' im bitti. Whatsapp'dan yazıyorum, mavi tik bile olmuyor! İnternet paketimde bitti, whatsapp'a girmekten! İnsan bir haber verir! Anlatır! Hadi anlatmayı geçtim! İnsan bir mesaj yazar 'yaşıyorum' diye! Ne kadar merak ettim biliyor musun sen? Neyse ki Mira'yı aradım da o söyledi, babanla kavga etmişsin yine. Bari arasaydın da haber verseydin!"
"Özür delerim.." dedim kısık sesle. Bu kadar şey saymıştı ama sonuna kadar haklıydı.
"Neyse, tamam çok da üzülme. Aradın sonuçta. Bu arada her detayını anlatmanı istiyorum! Mira hiç bir şey anlatmadı!" dedi. Benim iyi kalpli arkadaşım, hemen de affetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşu** Texting (ASKIDA)
Umorismo" Yıldızlarım ışığına muhtaç Ay'ım, alacak mısın yıldızlarımı yanına? " * * * Vina, kafasına vahiy ile düştüğü bir çocuğun 'Anonim'i olmaya karar verir. İşt...