| DERİN |

7- Eksiler

Derin Özer

Bağırıp çağırması gerekirken yok, hiçbir şey söylemiyordu. Mavi gözleri iyice dolmuştu ama ağlamıyordu da. Mahcup gibi gözüküyordu sanki biraz. Aramızda 'Cenk'in tahmin ettiği' gibi bir şey geçmemişti sonuçta her şey bir kaza sayılırdı. İkisi hiç bir şey konuşmadan öylece bakışıyorlardı. Sandığım gibi gelişmiyordu olaylar. Cenk bu kadar sakin olmayı nasıl başarıyordu? Dolu gözlerini bana çevirdi ve "Benden intikam mı alıyorsun Derin?"  Anlayamamıştım. "Ne intikamı?" Kardeşine döndü. "Sen mi söyledin?" Kafasıyla 'hayır' şeklinde cevapladı. Ne düşünüyorsa, bundan emin olmak ister gibi bana sordu. "Yani sen, hiç bir şey bilmiyorsun?" Dudaklarımı birbirine bastırarak kafa salladım. "Aydınlat beni." dememle Cenk üzerime yürümeye başladı. "Sen beni az önce aldatıyordun!" Tam anlamıyla gözümü karartmıştım. Açıklama yapmak yerine kışkırtmak istemiştim. "Evet tam olarak öyle! Şimdi neyi bilmem gerekiyorsa söyle Cenk!" Tam dibimde durdu. "Sarılarak uyumaktan başka hiç bir bok geçmedi aramızda! Ben seni kandırmanın vicdan azabını çekerken, sen.. Üstelik haksızlığa uğradığını bilmeden kardeşimle bunları yaşamayı göze alacak kadar tutuldun mu sen bu adama Derin!" Ben bana yaptığı adiliği şuan için yok sayarak kardeşine tutulma kısmıyla ilgili söylediği şeye takılmıştım. Biliyor muydu? Berk lafa girdi. "Ne?" Cenk'in pek umrunda olmadı. "Ona nasıl baktığını görüyorum, salak değilim! Seni iyi tanıyorum Derin. Ama bu iğrençlik, çok fazla!" Bu kadar aptal yerine konmak yeterdi. "Sen, bu sevginin büyüklüğünü anlayamazsın Cenk." dememle yüzüme vurduğu tokat sayesinde yere savrulup başımı masaya çarpmıştım.

Berk Ulus

Derin'in düşmesiyle, ne yaptığımı bilmeyerek Cenk'e yumruk atıp sendelemesini, kanepeye oturmasını sağladım. "Onu sevmiyorsun Berk! Kendine gel!" demesiyle konuşmasına fırsat vermeden yakalarından tutup benimle doğrudan göz teması kurabilmesi için tam karşıma sabitledim. "Ona, bir daha dokunmayacaksın! Buna sana dokunmak dediğimde aklına ne kadar fikir geliyorsa hepsi dahil. Beni anladın mı?" Yapmacık bir şekilde ekledim. "Kardeşim..."
Sinirli bakışlarındaki alev, daha da çoğalmıştı. İstemeye istemeye kafasını salladı. Yakalarındaki ellerimi geveşetip bir hışımla evden çıkışını izledim.

Ona vurmuştum, belki de ilk kez! Kardeşime yumruk atmıştım, hemde bir kız yüzünden. Üstelik bunu yapmaya beni iten sadece Derin'i o halde yerde görmek olmuştu. Bu kız farkında olmadan beni etkilemeyi başarmış mıydı yoksa kadınlara şiddete gelemediğimden mi yapmıştım bilmiyordum ama tamamen koruma iç güdüsü esir almıştı bedenimi.

Ellerimi belime koyup soluklandım ve Derin'in yanına gittim. Yere oturup kanepeye dayanmış, sulu gözleriyle boş boş etrafa bakıyordu. Kafasında neler vardı kim bilir... Kafasının kanadığını gördüğümde mutfağa gidip yarası için sargı bezi ve bir krem aldım.

Tam karşısına oturup bağdaş kurdum ve sırtımı masaya dayadım. Dizlerini karnına çekmiş parmaklarıyla oynuyordu. Bunu hep yapıyordu. Yarasını temizlerken bile gözlerime bakmıyordu. Bu beni kötü hissettirmişti. O benim hep gözlerime bakardı, sınırım beğeniyordu. "Biliyordun." dedi fısıltıyla ama hala gözlerime bakmadan. "Biliyordun ve aptal yerine konmamı izliyordun." Kremi koltuğa attım. Aslında az önce her şeyi anlatmaya karar vermiştim gibi bir açıklama yapmayacaktım. "O benim kardeşim. Ne sanıyordun?" Alayla tısladı. "Kardeşin 'hayır' dan anlamayan, zorla güzelliğin olacağına inanan adi bir zavallının teki." Cümledeki kızgınlığa karşı sesi yumuşaktı. "O seni seviyor." Dudaklarını birbirine bastırdı. "O, beni sevmeyi seviyor. O aşkı arıyor, o beni ben olduğum için değil, aşkı bende bulduğunu sandığı için seviyor. İkizin, çok yanılıyor." Mantıklıydı, doğruydu ama aptallar gibi emin konuşuyordu. Cenk zaten çok duygusal bir çocuktu ve kimden hoşlansa bunun aşk olduğunu sanıyordu. Ama yine de bu kadar emin olması saçmalıktı. "Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Ya ona ilerde aşık olursan? Ya hayatının aşkı oysa?" Yüksek ama kısa bir kahkaha attı ve gözlerime baktı, yaklaşık yarım saattir ilk kez! "Aslına bakarsan hayatımın aşkının sen olduğunu düşünüyorum" Şaşkınlıkla gözlerimi açtım. Aşkını mı ilan etmişti bu bana? "Az önce, 'sen bu sevginin büyüklüğünü anlayamazsın' derken... Sen ciddi miydin?" Kafasını salladı. Ben Cenk'in canını acıtmak istiyor sanmıştım.