Öğleden sonranın cılız güneş ışığı ile aydınlandığı bu günde, Taehyung ile bir alışveriş merkezinden çıkıyorduk. Kafası dağılsın diye saçma sapan yerlere götürdüm onu. Hüznü yüzünden silinmiyordu, onu daha önce gördüğüm hiçbir haline benzemiyordu. Üstelik ne yapacağımı da bilmiyordum. Birini teselli etmemiştim hiç. Birine, geçecek bunlar, dememiştim. Hoseok nu halimden her zaman yakınırdı ama ikisi çok farklıydı. Hoseok kendini nasıl mutlu edeceğini bilen biriydi. En önemlisi benim deyip işin içinden sıyrılır, beni pek alet etmezdi depresyonuna. Fakat Taehyung'un gözlerine her baktığımda yaralanıyordum. İçi acıyordu. İçi acıyordu ve elimden bir şey gelmemesi bu yaraya tuz oluyordu. Duygularda beceriksiz biri olmak benim lanetimdi işte.
Kısa bir yürüyüşten sonra cadde üzerindeki banklardan birine oturduk. Gökyüzü aydınlıktı ve güneş vardı fakat soğuk feci bir şekilde hissediliyordu. Elleri cebinde, başı eğik ve burnu kabanının yakasına girmiş bir şekilde oturuyordu. Bir elimi cebine soktum ve parmaklarına tutundum. Bunu fark etmesi ile derin bir nefes alıp başını kaldırmadan bana baktı. İrisleri kapkaranlıktı, zifiriydi. O böyle olunca ben yolumu bulamıyordum ki.
"Seni seviyorum."
Ani gelen cümlem ile kaşlarını kaldırdı şaşkınlıkla. Ben de şaşırmıştım, bir şeyler söylemek istiyordum fakat kesinlikle bu değildi aklımdaki. Başını kaldırıp gülümsedi ve bana daha da yanaştı. O gülümsemeyi görmek beni öyle bir hale sokmuştu ki ben de gülümsemekten alıkoyamadım kendimi. Keşke ruhuna sızan tüm kara gölgeleri söküp atabilseydim.
"Bu nedendi şimdi?" Omuz silktim.
"Sadece, ne diyeceğimi bilemiyorum." Ellerimizi cebinden çıkardı ve kolunu omzuma atıp beni kendisine yasladı, diğer eliyle sardı parmaklarımı. Kokusu burnuma dolarken gözlerimi yummamak için zor durdum.
"Bebeğim, ben de seni seviyorum. Çok seviyorum."
"Bebeğim?" Başımı kaldırıp ona baktım. Bu sıfatlar, bu davranışlar ve hisler hiç bana göre değildi fakat kalbim aksini söylüyor, yanaklarıma kulaklarıma kan pompalıyordu.
"Hm, bebeğim. Hoşuna gitmedi mi yoksa?"
"Bilmem. Yani, değişik." Gözlerini kırıştırdı ve burnunu burnuma sürttü. Tanrım, o kadar tatlı gözükmüştü ki gözüme oturduğum yerde ter basmıştı aniden. Beni soktuğu bu durumlara hiçbir zaman alışmayacaktım sanırım.
"Sen de normal biri değilsin, sevgilim. Değişik, mızmız ve bebeğimsin." Çoktan iç içe girmiş olan parmaklarımıza inen gözlerim bu sözden sonra bakmayı da reddetti ve sımsıkı kapandı. Başım eğik, yüzüme vuran nefesi ile yanı başımda duran sevgilimden utanıyordum, ah...
"Benim sana moral vermem gerekiyordu, ne yapıyorsun?" Sıcak eli çeneme değdi ve bakışlarımı bakışlarına kenetlememi sağladı. Bunu yapmasa dahi benim gözlerim bu vakitten sonra ondan başkasına kördü zaten.
"Veriyorsun zaten. Jungkook, sen olmasan ben ne yaparım? Sen olmasan, benim aldığım nefeslerin ne önemi var?"
"Öyle deme."
"Ama öyle." Artık birer fısıltı haline gelen kelimelerinden sonra dudaklarım üzerine kısa ve tüy gibi bir öpücük bırakıp geri çekildi. Dışarıda olmamıza aldırmadan, zaman mekan tanımadan beni seviyordu. Beni sevdiğini göstermesi, benim aynısını yapma isteği ile yanıp tutuşan kalbime hiç iyi gelmiyordu.
"Üşüdün, hava kararmadan eve dönelim." Sadece başımı salladım.
Tüm bu yaşadıklarım, yaşadıklarımız, her ne kadar beni hala tedirgin etse de mutlu eden taraflar daha baskındı. Ya her şey kötüleşir, hayatım yine tepetaklak olur düşüncesini itmeye çalışmak zordu, anlatılmayacak derecede zordu. Fakat Taehyung'un elimde olan eli, bunları aşmama öyle yardım ediyordu ki buna tüm benliğim ile hayret ediyordum. Karanlık düşünceleri karanlığa itmek acı veriyordu bana. Ama şimdi, yorulan kollarıma destek olacak biri vardı. Taehyung, benim ne kadar acıyan, bitkin düşen yerim varsa hepsini görüyor ve öpüyordu. Göğüs geremediğim şeylerden korkmuyordum çünkü bunlarla tek başıma mücadele etmiyordum artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fly til månen
FanfictionDEVAM ETMEYECEK 🌒 "Ay çocuğu... Sen aydan da parlaksın." @Helaryaa Jungkook, iş ve ev hayatında titiz olan biridir. Ona iş teklifi yapan Taehyung ile birlikte hayatı karışır, dağılır, tepetaklak olur. stranger to lovers, obsessive jungkook