Theodor NottAilesi tarafından fazla ilgi gören Draco Malfoy'un arkasında gezen çocuk. Artık o arkadaki çocuk olarak değil onun hayatını mahveden çocuk olarak anılmak istiyordu.
Uzun zamandır ilgisini çeken fakat değiştikten sonra daha da ilgisinin arttığını fark ettiği Hermione Granger'ı her onun kollarında gördüğünde biraz daha kinle doluyordu. Hala onun bir Zabini olduğuna alışamamıştı. Neye adım atsa karşısına çıkan Malfoy artık onun için bir engel olmaktan çıkacaktı. Bunca yıl sabredip ona ne söylendiyse yapmıştı. Yaptıkları ailesine ölüm yiyenler arasında saygınlık getirmişti fakat yeterli değildi.
Ölüm yiyenlerin toplandığı toplantıda Karanlık Lord'un Dumbledore'u öldürme görevini onun gözlerine bakarak Malfoy'a vermesi ona olan kinini alevlendirmişti. Tüm ölüm yiyenlerin bir süreliğine de olsa gözdesi olması, yaptığı onca şeyin göz ardı edilmesine izin vermeyecekti.
Malfoy'la birlikte Granger'ı da mahvedecekti. İkisinin ayrılışını, kavga edişlerini keyifle izleyecekti. Fakat ondan önce öldürmesi gereken bir kanı bozuk vardı. Ailesini yüceltmek, Karanlık Lord tekrar döndüğünde onu en iyi hizmetkârı yapması için ve en önemlisi de intikamını almak için o iki kelimeyi söylemesi yeterliydi.
Asasını kaldırıp hızlıca "Expelliarmus!" diyerek karşısındaki yeterince savunmasız olan turuncu saçlıyı hepten çaresiz bırakmıştı. "Neden seni seçtiğimi merak ediyorsundur Weasley. Seni öldüreceğim için nedenini bilmeye hakkın var."
"Ne saçmalıyorsun Nott? Yine o aptal oyunlarından oynuyorsan sıkıcı olmaya başladı." Weasley'in sert çıkışına tepki göstermeden gülerek birkaç adım yaklaştı ona.
"Onu seviyorsun değil mi? Onu her başkasının kollarında gördüğünde içinde yükselen tüm büyüyü ona dokunana aktarıp acılar içinde kıvranmasını istiyorsun değil mi?"
Kimden bahsettiğini anlayan Weasley'nin değişen yüz ifadesi Nott'ı mutlu etmeye devam ediyordu. Titreyen elleri, yardım bekleyen bakışları, aynı zamanda cesur görünmeye çalışan yüzü tam bir komediydi. "Bu seni ilgilendirmez!" dediğinde sesi titremiş fakat duruşundan taviz vermiyordu. "İlgilendirir. Ona ne anlamda olursa olsun ilgi duyan herkes beni ilgilendirir. Önce sevdiklerini sonra da kendisini yok edeceğimden ona acı verecek olan herkes önemli. Sen ise bir kanı bozuk olduğundan başlangıç için iyi olabilirsin diye düşündüm."
Gözü o kadar dönmüştü ki amacından şaştığının farkında değildi. Ailesini onurlandırmak için bulaştığı bu şey bir zamanlar hoşlandığı kızın acısını çıkarmaya dönmüştü. "Sen ne yaptığını bilmiyorsun. Asamı alıp gideceğim."
"O kadar kolay değil Weasley. Sen planımın başlangıç noktasısın. Seni öldürdüğümde arası bozuk olan Hermione ve Draco daha da kötüleşecek, Blaise kimin yanında olması gerektiğini şaşıracak, Pansy Hermione'ye giderek Draco'yu yalnız bırakacak, Harry ve Ginny Hermione'yi suçlayacak fakat Hermione'nin arkasında Draco olmayacak. Harika değil mi?"
Kendisine yaklaşmakta olan delirmiş oğlana baktı. Bunların hepsini nasıl planlamıştı bilmiyordu. Hermione'ye kendisi yerine Draco'yu seçtiği için kızgındı fakat bu durumda onun üzülmesine izin veremezdi. "Neden bunu yapıyorsun?" dedi. Sorduğu soruya Theo sadece gülmüş "Yeterince açık değil mi? Yoksa bunu da anlayamayacak kadar salak mısın?" demişti.
Ne yapacağını şaşırmış Weasley öylece karşısındakine bakıyordu. Öldürmekten bahsediyordu fakat birini öldürecek birine benzemiyordu. Nott'ın arkasında yere düşmüş asasına baktı bir süre. Onu alması imkansızdı. Ne kadar gözü dönmüş olduğunu görebiliyordu ve ölmek, istediği son şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hermione Zabini • Dramione
FanfictionSafkan!Hermione 17. doğum gününüzde uyansanız ve hayatınız hakkında bildiğiniz her şeyin yalan olduğunu öğrenseniz ne yaparsınız? Dramione