Yorum atmadığınız için üzülüyorum...•Pansy
Madam Pomfrey Hermione'nin uyandığını söylediğinde Slytherin ortak salonuna doğru koşmaya başladım. Draco Hermione'nin yanından hiç ayrılmamıştı. Ona çok kötü koktuğunu söylediğimde homurdanarak duş almaya gitmişti. Erkekler yatakhanesine daldığımda Draco saçlarını düzeltiyordu. "Hermione uyandı ve sen hala saçınla uğraşıyorsun." dediğimde bana bakmadan yatakhaneden çıktı. "Aptallar.." diyip kafamı iki yana sallayarak onu takip ettim.
•Hermione
Theo'nun anlattığı hikayeye o kadar uzun süredir gülüyorduk ki başımdaki ağrı her zamankinden fazlaydı. O yüzsüz çocuğun beni güldürmesi tuhaftı. Theo gülerken birden yüzü ciddileşti. Kafasını yavaşça sallayarak "Selam Malfoy yine yüzünde güller açıyor." dedi ve gülmesine kaldığı yerden devam etti. Draco'ya baktığımda yüzü ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu. Theo "Aman tanrım gözlerin tamamen yeşil olmuş. Cidden çok tuhaf bir kızsın Herm." bana Herm demesi üzerine Draco Theo'nun kolundan tutarak hastane kanadının çıkışına doğru sürüklemeye başladı.
•Draco
O aptal çocuğu hastane kanadının koridoruna fırlatırcasına ittim. Hermione'nin etrafında gezinmesinden hoşlanmıyordum. "Seni daha önce uyarmıştım Nott. Ama sen beni dinlemedin. Hatırlarsan sana bir daha onun yüzüne bakamayacağını söylemiştim. Madem öyle istedin öyle olsun." dedim ve yüzüne esaslı bir yumruk geçirdim. O aptal beni dinlemeliydi. Son zamanlarda Hermione yüzünden kafam çok karışıktı bir de onun Hermione'ye yaklaşması iyice sinirlerimi altüst etmişti. Yumruk atmaya devam ederken birden McGonagall'ın sesiyle durdum. "Sen ne yaptığını zannediyorsun Malfoy bu ne rezalet." Herkes Nott'ın etrafına toplanmış yattığı yerden kaldırmaya çalışıyordu. Tam gidecekken "Hiçbir yere ayrılma Malfoy seninle konuşmam gerek." diyen McGonagal'a dödüm. Yine o bitmek bilmeyen nasihatleriyle başımı ağrıtacaktı. O aptalın ağzını burnunu dağıtmakla iyi etmiştim. Kimsenin değer verdiğim şeylere yaklaşmaması gerektiğini bilmeliydi. Artık kabullenmiştim. Hermione benim için sıradan bir aradaştan fazlasıydı. Bunu anlayana kadar onu çok kırmıştım fakat o kendiyle ilgili sorunları hallettiğinde kaybettiğimiz vakitleri telafi edebilirdik. McGonagal'ın odasına giderken konuşmasının kısa sürmesini umuyordum.
•Pansy
Malfoy ortalığı birbirine katmış Theo'yu dövmüştü. Hermione için yaptığını bu kadar belli etmemeliydi. Şimdi bütün okulu susturmak zorunda kalacaktım. Hastane kanadına geri döndüğümde Hermione meraklı gözlerle bana bakıyordu. "Neler oluyor Pansy?" dedi ve yerinden doğruldu. "Draco Theo'yu dövdü." dediğimde şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. "Benim yüzümden. Draco ona benimle konuşmaması gerektiğini söylemişti. O da ona inat benimle konuştuğundan böyle oldu. Draco'yu dinleyip ona hiç yüz vermemeliydim." dedi. "Senin bir suçun yok. Theo kaşındı ve hak etti. Draco cezasını bilerek böyle birşey yapmış olmalı bir bildiği vardır." dediğimde yüzündeki endişeli ifade biraz yumuşadı ve başını aşağı yukarı salladı. "Ben Draco'nun yanına gidiyorum. Belki bir işe yararım." diyip hastane kanadından çıktım.
•Blaise
Draco yine yapacağını yapmış ve ortalığı karıştırmıştı. McGonagal'ın odasında oturmuş ve nasihatlerini dinliyorduk. "Hermione olayını bildiğinizi biliyorum ona yakın olmanız güzel arkadaşlarının böyle bir dönemde ondan neden uzaklaştığını bilmiyorum ama siz onların eksiğini kapatabilirsiniz." dediğinde Draco yaslandığı koltukta doğruldu, ellerini birbirine kenetledi ve yüzüne yerleştirdiği muzip ifadeyle "Granger'ın bizden sonra Potterlar'la tekrar arkadaşlık yapacağını sanmıyorum profesör. Üstelik onun karakteri git gide değişiyor, gerçek benliği ortaya çıkıyor o aptallara tekrar dönmeyecektir." dediğinde McGonagal'ın yüzü kireç gibi olmuştu. Gözde öğrencisi Potter'ın Hermione'ye öyle davranması ve bizim aramızın Hermione ile iyi olmasını yedirememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hermione Zabini • Dramione
FanfictionSafkan!Hermione 17. doğum gününüzde uyansanız ve hayatınız hakkında bildiğiniz her şeyin yalan olduğunu öğrenseniz ne yaparsınız? Dramione