LEO

8. Bölüm & 9. Bölüm

Multimedya: Willow:)

Leo derin bir nefes aldı ve karşısındaki kadına baktı. Amy, onu en son gördüğünden beri pek değişmemişti. Bakır saçları düz bir şekilde sağ omzuna düşerken, kadının yaptığı hafif makyaj onu sevimli kılıyordu.

Zaten Amy'nin hep, az makyajla bile fazlasıyla sevimli gözükme gibi bir yeteneği olmuştu. Kadının şarap bardağıyla oynayan parmaklarına bakan Leo, aralarındaki bu tuhaf elektrik yüzünden geriliyordu.

Oysa Amy'le hiçbir zaman tuhaf davranmamışlardı. Kavga ettikleri zamanlarda bile...

"İyi görünüyorsun," dedi Amy, o da ne diyeceğini bilemiyormuş gibiydi. Leo'nun mesajına bir saat sonra cevap vermiş ve akşam yemek yiyip yiyemeyeceklerini sormuştu.

Şimdiye dek ise, birbirlerine oldukça kibar davranmışlardı. İki yabancı gibi... Leo gerilmemeye çalışarak, "Teşekkür ederim," dedi. "Sen de öyle."

Amy başını salladı ve şarabından bir yudum aldı. İkisi de yemeklerine dokunmuyorlardı.

Onu en son göreli aylar olmuştu ve Leo, çok şeyin değiştiğinin farkındaydı. En son görüşmelerinde, kırık dökük bir haldelerdi. Şimdi ise karşılıklı oturabiliyorlardı. İki arkadaş gibi.

"Kitabın nasıl gidiyor?" diye sordu Amy, yeşil gözlerini Leo'ya çevirerek. Leo gözlerini bir saniyeliğine dışarı kaydırdı. Şık bir İtalyan restoranında, kapıya yakın bir yerde yemek yiyorlardı. 

"Şu an film senaryosuyla uğraşıyorum," dedi Leo. "Yeni kitaba henüz başlamadım."

"Ah, anlıyorum."

Aralarında tekrar bir sessizlik oldu ve Leo, bunu bozmak için yalandan boğazını temizleyip, biraz daha dik oturdu.

"Aslına bakarsan... Uzun zamandır bir şey yazmadım. Kafamda çok şey dönüyor ama oturup yazamıyorum."

Amy, yumuşak bir bakışla Leo'ya odaklandı. Dudaklarında ise küçük bir gülümseme vardı.

"Yine üstüne çok fazla baskı yüklediğine eminim."

Leo, içeceğinden bir yudum aldı ve başını iki yana salladı.

"Öyle değil, Amy..."

"Elbette öyle. Biz birlikteyken de bunu yapıyordun. Ortaya çok zeki, çağ açıcı bir şey çıkarmak istiyorsun ve bunu düşünerek, kendi üstünde iyice baskı kuruyorsun."

Leo sessiz kaldı ama dudakları hafifçe kıvrılmıştı. Amy onu iyi tanıyordu.

"Biraz beklentilerini alçalt," dedi Amy, ses tonu her zamanki gibi nazikti. "Sen zeki bir adamsın ve yetenekli bir yazarsın, Leo. İyi bir iş ortaya çıkaracağından eminim."

Leo ona baktı ve ne diyeceğini bilemedi. Kadının ona hâlâ bu kadar iyi davranması, göğsüne küçük bir suçluluğun yayılmasına neden oldu.

"Neden bana karşı bu kadar iyisin, Amy?"

Amy, bu soru karşısında şaşırmış gibi gözüktü. Bir sürelik sessizlikten sonra nazikçe gülümseyen genç kadın, "Seni önemsiyorum, Leo," dedi. "Aramızdaki... bitmiş olabilir ama sen, benim için önemli bir insansın. Hep de öyle kalacaksın."