Tesadüf

Bölüm 11.

Ben çevirdim ehuehdhduhdhd:D

Sabah yine berbat alarmın sesi ile uyandım. Rutin işlerimi hallettim. Üzerimi giyinip saçlarımla uğraşırken gözüm telefona kaydı.. İkide bir ışığı yanıp sönüyodu. Merak ettim doğrusu ve aklıma dün geceki olaylar geldi bi saniyeliğine. Telefonu elime alıp bakmaya başladım..

Whatsapp;

Luka: açarmısın şu telefonu marinette.

Luka: ya yemin ediyorum duymadım telefonu...

Okunmamış 23 mesajınız var!

Aramalar ;

45 cevapsız çağrı

İşte o an sinirlendim! "Allah aşkına o kadar aradım ettim nasıl duymuyorsun telefonu?..." diye söylendim ve saçlarımla uğraşmaya devam ettim.. Ayakkabılarımı giydim ve okulun yolunu tuttum..

*Okulda*

Bayan bustier herzamanki gibi aynı.. Booş boş konuşuyor işte ama olsun psikolog işi bu hafta biterken ayrı zamanda okullar kapanıyor kısa süre sonra.. Aslında bunlar hakkında şikayet ediyorum hep . ama okul ve psikolog bittiği zaman napıcaktım? Neyden şikayet edicektim ki?...

Ben bunları düşünürken zil çaldı..

Tenefüste dışarı çıkmayacaktım tabikide !

Ellerimi birleştirip başımı sıraya koydum o sırada telefonum çaldı ve tabikide zilde.. Herkes sınıflarına geçiyordu. Luka arıyordur diye umursamadım... Sıradaki dersin defterini çıkarmak için elimi çantama attığımda telefondaki arayan kişiyi gördüm

1 Cevapsız aramanız var.
Arayan;Alya.

Ne! Alyamı? Şakamı yapıyorsun keşke açsaydım telefonu... Ne olmuş olabilirdi ki? Neyse dersten sonra ararım diyip açık olan telefon ekranını kapatıp önüme döndüm.

*45 dk sonra *

Şükür zil çalmıştı ki hemen elimi çantama attım telefonu çıkarttım ama ne güzel di ki açılmadı " şarjımmı bitmiş kahretsin.." diye mırıldandım ve en baş teledonu çantaya attım artık eve gitmeyi beklemeliydim değilmi?

*bir süre sonra*

Sonunda son dersde bitmiş, herkes evine doğru yol alıyordu.
Defterimi kitabımı tabletimi falan filan toplayıp çantama koydum ve okuldan çıkıp eve doğru gitmeye başladım

Eve yaklaştığımda kapıda birisinin olduğu farkettim kaşlarımı çatıp soğuk sesimi takındım ve yürümeye devam ettim..

Son derece düzgün giyimi ve elindeki büyük bir buket kırmızı güllerle beni karşılayan gence sert sert bakıp " buyrun" diye konuştum oda;

Xxxxxx : Merhaba ben Bayan Marinette Dupaing Cheng 'e bakmıştım ama..

Mari; evet buyrun benim?!

Xxxxx: Bayan Cheng beni Luka bey gönderdi. Luka Couffaine. Bu güller size. * deyip gülleri bana uzattı. şaşırmadım değil hani ayrıca bu kırmızı güllerin olayı ne ? eğer dün geceki olay ise hiç gerek yoktu böyle bir şeye. Zaten affedecektim sadece biraz naz gibi bir şey yapmam sonucu bunun olması gerekmezdi değilmi? Kaşlarım çatık bir şekilde konuşmaya başladım ve tabiki aynı ses tonum ile :\

Mari: tammammm ama buna gerek yoktu.. Ayrıca sizde kimsiniz acaba?

Xxxxxx: ben Luka beyin özel şöförüyüm efendim.

Mari: özel şöförümü ? Tammmaaamm iyi oda güzelmiş...
Diyip elindeki gülleri aldım ve teşekkür ederek merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım... " luka sıradan birisi değilmiymiş ? Yani ben öyle sanıyordum... Özel şöförü bile varmış baksana! Offfffffff ama ben luka ile arkadaşlık kurarken sıradan biri sanıyordum.. " diye söylene söylene oturma odasına geldim gülleri koltuğun üzerine koydum ve odama geçtim. Telefonu hemen şarja taktım ve wcye yöneldim... Tam ellerimi kurulayıp çıkıcağım sırada telefon bangır bangır ötüyodu aklıma hemen alya geldi " hiiii ben nasıl unuttum ya offf çok kızıcak bana şimdi" diyip telefonun başına koştum. Telefona bakınca tam tamına 5dk önce yaşanan olaylar gözümün önünde geçince lukanın aramasına şaşırmamam gerek :D telefonu açtım ve..;

Luka; selam, şükürki telefonlarımı açmaya tenezzül ettin..

Mari; dün gece yaptığın hoşmuydu sence? hayır ben eve taxsiyle gelmemi zerre sorun etmiyorum eğer ona trip attığımı düşünüyorsan.. Benim kızdığım nokta , bana haber vermeden ortadan kaybolman! Bende seni arkadaşım sanmıştım...

Luka; ortadan kaybolmadım ki ama ben!
Yukardaydım nino ile konuşuyorduk sonra yanımıza alya geldi ve senin bana gittiğini söyledi. şaşırdım bana haber vermedinmi gitti diye . aşağı indiğimde ise seni göremeyince telefonla aramaya karar verdiğim sırada attığın msjla karşılaştım ! Bana kalkıp " luka ben gidiyorum sonra konuşuruz" yazmışsın.

Mari: 1. Cisi Ben nereden bilebilirim nino ile yukarıda olduğunu? 2.cisi ise öyle br mesaj atmam çok doğal çünkü arkadaşımı arıyorum bulamıyorum ! 3. Cüsü Benim için ortadan kaybolmuş oluyorsun demi? Ve 4. Cüsü neden büyük bir buket gül yolladın ? Gerek yoktu.

Luka; beğenmedinmi? * üzgün bir ses tonu ile *

Mari; hayır beğendim sağol beni düşündüğün için ama gerek yoktu.

Luka: *sevinerek* beğenmene sevindim .

Mari: herneyse benim kapatmam lazım işlerim var okuldan yeni geldim yorgunum zaten...

Luka: peki öyle olsun...

*Arama sonlandırıldı.*

Telefonu kapatıp derin bir nefes aldım.. Düşündüğüm şey olamazdı değilmi ? İnşallah düşündüğüm şey değildir. O kadarda saf değilim ama saflığı oynamak zorundayım.. çünkü luka cideen iyi bir arkadaş onu kaybetmek istemem...

Ben bunları düşünürken telefon çaldı ve arayan tabiki alya!

Telefonu açıp hemen onun aramalarına cvp vermediğimi açıklamam lazım diyip telefonu açtım ve;

Mari; alya cidden çok üzgünüm aramalarına cvp veremediğim için cidden sen aradığında okuldaydım.. Senin aramanla zilin çalması bir oldu sonra sonra telefonumun şarjının bittiğini farkettim.. Sonra son-

Alya; tamam marinette sorun yok....

Mari; alya sen iyimisin ? Sesin çok kötü geliyor * endişeli bir ses tonu ile*

Alya; bende seni bu nedenden aramıştım biraz konuşabilirmiyiz?

Mari: tabiki de müsaitim.

Alya; telefonda değil. ben sana konum atim oraya gelsen olmazmı?

Mari: olur olur tabiki bekliyorum.

Alya; tamam kapatıyorum konumu atıyım.

Mari; tamam tamam bekliyorum...

*arama sonlandırıldı.*

Hemem üzerimi değiştirip ispanyol paça pantolon üzerine yarasa kol bir beyaz bluz, altına da dolgulu beyaz spor ayakkabı giyip saçımı dağınık topuz yapıp dışarı çıktım.

818 word :)

Bu arada farkettimki mariyi günlük hayatta çoğunluğu beyaz tutuyorum kıyafetlerinde.  Ama En sevdiğim renk beyaz değil.d
Herneyse mutlu kalın.❤