Zincir

31 2 0
                                    

  Ural bisiklet turu yapmaya karar vermişti.Tüm şehri-şehir merkezini-bisikletle dolaşacak,yer yer durup sakin mekanlarda mola verecekti.Gri tişörtünü giydi,güneş gözlüğünü yakasına iliştirdi.Omzuna çantasını da astıktan sonra bisikletine atladı,atladığı gibi de ver elini sahil.Ural'ın bu şehirde sevdiği belki de tek yer deniz kenarıydı.Kulaklıklarından duyulan "Yüzyüzeyken Konuşuruz-Ölmemişiz" şarkısına eşlik ediyordu bir yandan,dudağında belli belirsiz ezgilerle.

   Sahile ulaştığında,faytonların geçiş yolu yanındaki bisiklet yoluna saptırdı bisikletini.Etrafa ve denize göz gezdirerek ilerliyordu ağır ağır.Bisikletinin pedallarını çevirirlen bir tuhaflık olduğunu sezdi,oysa daha bir dakika önce gayet normaldi?Zincirinin attığını fark edince istemsizce bir küfür savurdu,neyseki kendinden başkası duymamıştı.Zinciri düzeltip kafasını kaldırdığında deniz kenarında,herkesten uzakta oturan kıza takıldı gözü.Uzun,kahverengi,dalga dalga beline dökülen saçlı kıza..İnce ve kıvrımlı beline saçları dökülen kıza..Efla'ya benzeyen kıza..Gözlerine inanamıyordu.Efla'ydı orada oturan,aşık olduğu kız,iki aydır göremediği kız birkaç metre ötesindeydi.

    Hemen koşup yanına gitmek istedi önce.İçinden gelen bu dürtüleri dizginlendi bir an için.Sakin olmalı,normal bir havayla davranmalıydı ona karşı,sıradan biriymiş gibi.Bisikletini kenarda duran sokak lambasının direğine yasladı,çantasını yeniden omzuna takıp Efla'ya doğru ilerlemeye başladı.Attığı her adımda "Gitmeli miyim?Gitmemeli miyim?" şeklinde yankılanıyordu iç sesi benliğinde.Efla'nın birkaç santim ötesindeydi birkaç dakika sonra.İlk ne söylesem diye düşünürken "Selam" derken buldu kendini.Efla aniden sesin sahibine doğru döndü,gözleri bulutluydu,yüzünde inceden hissedilen bir hüzün vardı.Ural'ı görünce yüzünde bir ışık belirdi adeta,gözlerindeki o sis perdesi kayboldu.Ufak bir tebessümle dudaklarını ısırdı gayrıihtiyari,Efla'nın en bariz huylarından biriydi dudağını ısırmak,neşeli bir tonda:

  -Selam,naber ya?

  -İyiyim,n'oolsun.Sen?

 -Ben de aynıyım işte,stabil devam ediyo hayat.Hesap sorar gibi algılama da,senin ne işin var burada ?

  -Bisikletle dolaşıyordum öyle,sahili hep çok sevmişimdir.En rahat burada sürülüyor bisiklet.Beni boşver de,asıl sen ne yapıyorsun deniz kenarında,hem de yalnız?

   -Ne zaman sıkılsam buraya koşarım ben,denizi izler öyle vakit geçiririm.

   Birkaç dakika daha havadan sudan konuştuktan sonra daha fazla söyleyecek bir şey bulamadılar birbirlerine,bir süre rahatsız edici sessizlikten sonra Ural "Görüşürüz" diyip ayrıldı yanından.Birkaç adım öteye gitmişki geri dönüp baktı sevdiği kıza.Dudaklarından dökülen sözlere engel olamadı."Sen bana aitsin" diye fısıldadı genç çocuk.Uzaktan uzağa izlediği kız uzun dalgalı saçlarını asil bir edayla savurarak ona döndüğünde kalbinin durduğunu hissetti.Aşktı bunun adı,emindi artık."Bana mı seslendin?" dedi kız o güzel gözlerinde meraklı bir bakışla.Ona söylemek istediği o kadar söz varken tek söyleyebildiği "Hayır,sana öyle gelmiştir." demek oldu.Arkasını dönüp gitti öylece.Delicesine seviyordu onu,kızın da onu sevdiğinden habersizce..

Beklenmeyen BiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin