Benliği kaybolmuş gibiydi.Yer,zaman kavramlarını yitirmiş;konuşmuyor,gülmüyor sadece düşünüyor,düşünüyordu.On gün önce Ural'ı artık unutacağına dair karar almıştı düşüncelerinde,söz vermişti kendine bir daha onu umursamayacaktı.Kendini yıpratmayacaktı artık.Kendine verdiği bu sözü tutacağından oldukça emindi,ta ki o ana kadar..
Pazar günü biraz alışveriş yapıp dolaşmıştı alışveriş merkezlerinde,can sıkıntısından.Eve doğru yürürken yüreğinde bir ağırlık hissetti.Böyle hissettiğinde her zaman,istisnasız her zaman,kötü bir haber alıyordu.Ürkek adımlarla girdi eve.Evde işler yolunda gözüküyordu,rahat bir nefes aldı.Sonra hemen bilgisayarına koştu,haberin nereden geleceği belli olmazdı,ki yanılmamıştı.Haberin nerden,nasıl geleceği asla belli olmuyordu.Laptopunu açtığında vazgeçilmez siteleri Twitter ve Tumblr'a göz attı.Ural'ın Twitter profiline baktığındaysa acı gerçekle karşılaştı;Ural okuldan ayrılıyor,okul değiştiriyordu.Belki de bir daha hiç göremeyecekti onu,hikayeleri yazılamadan silinmişti.Bir daha hiç başlamamak üzere..
O haberi aldığından beri Efla zorunlu olmadıkça odasından dışarı çıkmıyor,sadece müzik dinleyip,yazıyordu.Ne zaman hüzünlü,kırgın olsa yazdığı,içini döktüğü defterine yazıyor,yazıyordu..Ağlamayı bırakmıştı,saatlerce gözyaşı döktükten sonra ağlamanın iyileştirmediğini,daha da yaraladığını fark etmişti.
Odasında yere oturmuş;sırtını soğuk,pürüzsüz duvara yaslamıştı.Üzerinde askılı bir bluz ve şort vardı,pijamaları da olabilirdi,emin değildi.Bunları ne zaman giydiğini bile hatırlayamıyordu.Son bir haftadır perdelerini bile açmamıştı.Sadece kuş cıvıltıları duyuluyordu,belli belirsiz.
Saatler geçiyordu,Efla yazmaktan usanmıyor,yazıyordu sürekli.Kulaklıklarına ulaşan,ordan da kalbine en derine işleyen "Alta Gracia"'yı dinlemekten de usanmıyordu.Bir an için bıraktı yazmayı,sayfaları gelişigüzel karıştırmaya yazdıklarını okumaya başladı.Okur okumaz da istemsizce ıslandı yanakları,gözyaşlarının kontrolü artık elinde değildi.
"çok kötüyüm.
belki de hiç olmadığım kadar kötüyüm.
hüznümün sebebi "o" değil
belki de o..
her neyse
yoruldum..
tükendim..
bittim..
sürekli başkalarının mutluluğunu uzaktan uzağa izlemekten yoruldum
bana,bize ne zaman sıra gelecek?
neden biz?
neden ben?
neden?
neden?..
bihter misali "ölüyorum anlasana"
sevdiğim beni hiç sevmedi belki ama yakınımda olması,onu görmek hatta soluk alışını duymak bile yetiyordu bana..
kal..kal..kal..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmeyen Biri
Teen FictionDudaklarında silik bir ezgi,gözlerinde yalnızlığın ızdırabıyla yürüyordu genç kız,tek başına.Belki de her zaman olduğu gibiydi,alıştığı gibi;tek başına..Aşkı tam olarak yaşayamadan aşka olan inancını yitirmek üzereydi.Bir anda başlayan yağmura aldır...