~BÖLÜM 6~

563 23 0
                                    

Bugün Ayaz ve is yerinden arkadaşları olan Kemal ve Aslı ile pikniğe gidecektik. Dün Ayşe Teyze bizim için yiyecek birseyler hazırlamıştı. Bende pogaca yapmıştım. Hemen esofmanlarimizi giyip arabaya bindik. Arabaya bindiğimde istemsiz olarak ayaz ı izlemeye başladım. Yüzünde en güzel yeri kuşkusuz burnuydu.Okka gibiydi. Erkeksi hatlarına hiç uymuyordu. "Beni izlemeyi bırakıp su verir misin? Ayrıca dikkatimi dagitiyorsun önüne bak." diyince mecbur önüme döndüm. Hem öküz hem de kendini beğenmişti. Hayvan herif. Kabahat bende bi kere yanagimdan öptü diye işler değişecekti sanki. Araba çok güzel ahşap bi evin önünde durdu. "Burda mi piknik yapacağız" diye sordum. Benim bildiğim piknik alanları daha değişik olurdu. "Evet burası Kemallerin bağ evi. Karısı biraz temizlik hastası giremezmis öyle ot bayır içine" dedi. Kesin bu Aslı denen kadın sinir uyuz biseydi. Eşyaları alıp kapıyı çaldık. Uzun siyah saçlı zayıf hani şu "tas gibi" tabirinin karşılığı olan bi kadın açtı kapıyı. Evet bu kadin Aslı. "Aa hoşgeldiniz buyrun. Niye zahmet ettiniz burda yapardık biseyler.Lutfen girin ıçeri" dedi. Biz de yavaş yavaş ıçeri girdik. Biz eşyaları mutfağa bırakırken Kemal geldi. "Oo Ayaz ım hoşgeldin. Sonunda evden çıkıp insan içine karşıtın.Sanırım bunu yengemize borcluyuz." diyip kahkalara bogulurken bana dönüp "Merhaba ben Kemal Ayaz in hem çocukluk hemde iş arkadasiyim. Bu da eşim Aslı. "

"Bende Leyla. Tanistigimiza memnun oldum. " diyip el sikistiktan sonra ayaz ve Kemal bahçeye çıktı bende Aslı ile mutfağa girdim. Evet Aslı biraz temizlik hastasıydi. Ama kesinlikler sinir ve uyuz biri degildi. ABV önyargılar. Hem iş yapıp hem de sohbet ettik. Konu konuyu açarken Aslı birden Kubra dan bahsetmeye başladı. "Kubra da güzeldi. Ama senin sade saf bi güzelliğin var. Ayaz kubra dan sonra çok dışarı çıkmadı. Nerdeyse Kubra dan sonra ilk defa böyle bi buluşmaya katıldı."

"Bundan sonra sizinle daha sık bulusacagimza garanti veriyorum" dedim ikimizde gülüp elimize biseyler alıp bahçeye çıktık. Karsida bir sürü at vardı. Mardinde büyümeme rağmen at binmeyi bilmiyordum. Ama atlar çok güzel duruyordu. Ayaz ın yanına gidip "Ata binelim mi?" dedim. Önce suratıma ters ters bakıp sonrada ciddi olduğumu anlayınca zorlada olsa ayaga kalkıp "Siz bahçeyi ayarlayana kadar atların yanına gitsek biz olur mu?" diye sordu. Olunlu cevap alınca atların olduğu yere digru yürümeye başladık. Böyle toprak icinde yürümeye alışkın olmadığım için sürekli tokezledim. Ayaz her defasında dikkat et Leyla, Önüne baksana, Kime dedim ben" gibi cümleler kurup elimden tutuyordu. Atların yanına geldiğimizde Ayaz yine öküzlugune leke surmeden "Hadi bin ben bekliyorum"

"Ben ata binmeyi bilmiyorum.Yardım etmen gerekicek"

"Madem ata binmeyi bilmiyodun ne diye geldik?"

"Ogretsen ölür müsün? " diye kavga ederken ordaki at timarcisi "İsterseniz ben yardim edebilirim" dedi. Genç bi çocuktu. Ben tam kabul edecekken Ayaz "Ben hallederim sen işine bakabilirsin. Sağol" dedi. Bu ne değişken ruh haliydi. Sonra belimden tutup beni ata bindirdi daha sonra o da arkama geçip elini belime sardi. İlk defa Ayaz la birseyler paylasiyorduk. Ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. Yarım saat birlikte at sürdükten sonra geri döndük. Inerken yine ayaz beni belimden tutup indirmişti. Ve ilk defa bu kadar yakinlasmistik. O anın hic bitmemesini istedim.

Mangal yakildiktan sonra bizde aslı ile gule oynaya sofrayı hazırladık. Ayaz a dönüp baktığımda o da bizi izliyordu. Aslı yavaşça yanıma yaklaşıp "Sürekli kocanın gözleri üstünde ben sana söyleyim" diyip gülümsedi bende ona gulumsedim. Herşey hazır olunva hep birlikte sofraya oturduk. Kemal pogacalardan yiyince cok beğenmişti. Ben Ayaz in yaninda oturuyordum ve her eli bacagima değdiğinde uperiyordum. Ama Ayaz farkında bile değildi. Ayaz ın bu hareketleri yüzünden nerdeyse liseli bi kız gibi aşk acısı çekecektim.Daha önce hiç aşık olmamıştım. Aşk acısı cekmemistim. Aşık olmak en iyisi gelse bile yanindakinden vazgecmemekti. Aska dair bildiğim tek şey buydu.

Kafamdaki düşüncelerden arınıp maaaya geri döndüm. Sohbet koyulastikca koyulasiyordu. Ayaz ile evlendugimden beri Ayaz ı ilk defa gülerken ve bu kadar cok konuşurken gördüm.Ve bende ilk defa bu kadar eglenmistim. Tam sofrayi toplamaya yardim edecektim ki Kemal "Tamam sofrayı hazırlayıp pogacalarla marifetli olduğunu gösterdin. Bundan sonrasını biz hallederiz.Ayaz la sen oturun" dedi. Bende Ayaz ı biraz dolaşmaya ikna edip yürümeye başladık. Bu gece Ayaz la biraz yakinlasmakti amacım. Evleneli nerdeyse iki hafta olacaktı ve dogru dürüst oturup sihbet etmemiştik. Onun konusmaya niyeti yoktu. O yuzden ilk ben konuştum.

"Sen universite okudun mu?"

"ikinci yılında bıraktım."

"Niye?"

"Sıkıldım. Nasıl olsa şirket var. Tıp da okusam şirketin başına geçecektim."

"Anladım.Peki benim çalışma işimi düşündün mü? "

"Bu akşam fazla soru sordunuz küçük hanım siz"

"Ya Ayaz bak anlamıyorsun. Cidden çok sıkılıyorum."

"Tamam şöyle yapalım o zaman. Bizim şirketin revirinde çalış"

"Sahiden mi?"

"Evet. Öyle olursa babamlarda sesini çıkaramaz" dedi. Ve ben onun sözünün bitmesiyle boynuna atladım. Ben kendime şaşırdığım kadar eminim Ayaz da şaşırmıştı. Geri çekilip "Özür dilerim. Heyecandan" dedim. Biraz daha yürüdükten sonra eve geri döndük iki saat daha oturduktan sonra kalkmak icin izin istedik. Saat 12:30 a geliyordu. Bugün Ayaz da bende yorulmuştuk. Ama Ayaz la geçirdiğim en guzel gündü. Arabaya bindiğimde gozlerimin kapanmasına izin verdim.

Araba durduğunda tam gözlerimi acacakken Ayaz benim kapımı açıp kucagina aldı beni. Kafamı göğsüne gömdum. Odamiza geldiğimiz de Ayaz beni yatağa yatırıp ayakkabilarimi çıkardı. "Sen Leyla hatun bugünü bana armağan ettin. Umarım her günümüz böyle olur." dedi. Ben tepki vermek istesemde kendimi derin bi uykunun kollarına bırakmıştım bile.

"Leyla hadi kalk. Bu ne uyku böyle" diye bağıran Ayaz ın sesiyle uyandım. Sanırım sadece ben uyurken romantik olabiliyordu. "Uykum var benim ya. Bugün kendin git işine"

"Tabi bütün gece sen uyumadim mangal kokan bi kadının yanında.Ayrıca ilk iş günün bence hafife alma" dedi. Tam isabet! Hemen kalktım. Gece kiyafetlerini degiatirmeden yattığım için Ayaz öyle söylemişti. önce dusa girdim. Sonrada üzerime ilk is gunume uygun biseyler giyip odadan çıktım. Ayaz beni görünce "Hayırdır? " dedi.

"Sorun ne Ayazcigim?" aslında biliyordum. sorun mini etegimdi. Ama iş yani sonuçta siyah mini etekten başka ne giyebilirdim."Git üzerini değiştir. Kimseye kendini begendirmene gerek yok. Kocanın yaninda işe baslayacaksin zaten." dedi ilk defa bana karışıyordu. Iveri gidip siyah kit pantalon giydim.Tekrar dışarı çıktığımda Ayaz memnuniyetle bana gülümsedi. Bende gözlerimi devirip merdivenden aşağı inmeye başladım. Hatun ana yine kaynanligini yapıp "Hayirdir gelin hazırlanmış nereye gidiyorsun?" dedi. Ayaz bana izin vermeden "Leyla şirketin revirinde çalışacak benimle birlikte geliyo artık" dedi. Ahmet aga sesini cikarmazken Hatun ana her türlü lafa karışıyordu. Bazen Aga lafını yanlış kisiye verdiklerini düşünüyordum. "Ne demekmis o. Yeni gelin hiç çalışır mi? Yarin bir gün gebe kalır. Sen bizim adımıza laf mi getireceksin oğul? "

"Sen sakin ol Ana karım benim yanımda kimse laf söylemez hadi sağlıcakla. Biz iş yerinde yeriz" dedi. Canım kocam ya savun beni sen hep böyle emi?.

Şirkete geldiğimizde keske gelmeseydik diye içimden lanet okudum. Evden kaçış yolu ararken daha kötüsüne düşmüştüm.

Arkadaşlar biraz daha vote gelirse yeni bölüm yazicam. Voteler çok az. Bugün bi kaç bölüm yazdım. Yorumlarinizi da bekliyorum.İyi okumalar.

UNUTULMUŞ BİR MASALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin