~BÖLÜM 11~

424 17 1
                                    

Gözlerimi açtığımda hava kararmaya başlamıştı. Yavaşça yanımda uyuyan adama baktim. Sonra da yavaşça kollarından kurtulup banyoya gittim. Güzel bi duş aldıktan sonra salona geçtim. Ayaz hala uyuyordu. O sırada Ayaz ın telefonunun çaldığını farkettim. Ekrana baktığımda sinirlerim tepeme çıkmıştı. 'Sekreter Cansu'. Bu kız bizi burdada rahat bırakmıyordu. Tam acacakken kapandı. Ama 4 tane mesaj vardı. Hepside Cansu dandi.

Bugün şirkete gelmeyeceğini söylediler.

Keşke bana da haber verseydin. Toplantılar vardı.

Sanırım karının yanindasin cevap veremiyosun Ayaz.

Bu arada tavsiye ettiğin kremle bacagimda ki morluklar geçti sağol.

Son mesaj bardağı taşıran son damlaydi artık. Evin içinde volta atarak Ayaz ın uyanmasını bekliyordum. Yaklaşık 20 dakika sonra o da duş alıp yanıma geldi. Telefonu oturduğu koltuğun üzerine fırlatıp 'Bu ne demek oluyo Ayaz. Kızın bacağında ki morluklari nasıl bilebiliyosun?' dedim. Ses tonuma dikkat ederek.O da mesajlara bakıp konuşmaya başladı.

"Söyledi. Attan düşmüş napmasi gerektiğini sordu"

"Doktor musun sen?"

"Leyla yeter bu kızı fazla abartiyosun" dedikten somra telefon yine çalmaya başladı. Arayan yine Cansuydu. Telefonu hızla elinden çekip ben açtım. Hoparlörü açıp Ayaz a sesini cikarmamasini işaret ettim.

'Ne var Cansu?"

"Nasıl tahmin edemedim ayaz ın yanında olduğunu yoksa Ayaz cevap verirdi bana"

"Sana samimi şekilde konusmamani söylemiştim."

"Sen iki günlük eş sözde hanimaga ben 6 yıllık Ayaz beyin sağ kolu kusura bakma ama sen benim üzerimde hakimiyrt kuramazsin ben sadece Ayaz dan emir alırım. " demesiyle telefonu Ayaz ın eline verip gözlerimi devirdim.O da Cansunun söylediklerine şaşırmıştı. Ciddi bi şekilde konuşarak "Cansu ben Ayaz muhasebeyle konuş şirketle ilişkini kessinler.Yarın seni orda görmek istemiyorum." diyip telefonu suratına kapattı. Sonra da yanıma oturup "Özür dilerim sana inanmadigim için" dedi. Bende "Bugünlerde çok özür diliyosun dikkat et" diyip ayağa kalktım. Ellerimi tutup "Bugünün böyle bitmemesi gerekiyor. Çünkü daha akşam yemeği yemedik" dedi sırıtarak. Doğru söylüyordu. Sonuçta bugün ikimiz içinde özeldi.Mutfağa gidip buzlukta ki hazır yiyeceklerden cikarip birseyler hazırladık. Yemeği yedikten sonra Ayaz eve gitmemiz gerektiğini Hatun Ana nın beni görmek istediğini söyledi. Neden beni görmek istediğini çok merak etmiştim. Ama Ayaz da bişey bilmiyordu.

Konaga girer girmez Ayşe teyze gelip "Hanımım Hatun Ana seni yukarı avlu da bekliyor" dedi. Ayşe Teyze bile telaslandigina göre bu kadar önemli ne olabilirdiki?.Yukarı avluya çıktığımda Hatun Ana volta atıyordu. Önünde durup "Hayırdır Hatun Ana bi sorun mu var?" dedim. Arkamda da Ayaz geldi. Hatun Ana oturmamizi işaret edip kendisi önümüze dikildi. Kucağıma doğum kontrol haplarimi atıp "Bunların senin cekmecende ne işi var gelin?" dedi. Odamı karıştırmıştı. Yoklugumu fırsat bilip nasıl böyle bisey yapabilirdi? Bi de utanmadan hesap soruyordu.

"Odamı mı karıştırıyorsun Hatun Ana?"

"Senin bu hapları icmen değilde benim karıştırmam mı sorun?"

"Bu benim özel hayatım sizin karisabileceginizi dusunmuyorum"

"Zaten istediğin kadar iç senin tüplerin kapansa ne oğluma gelinlik görevi mi yaptığın var!" diyince Ayaz suskunluğunu bozup ayağa fırladı.

"Yeter ana! Yeter Leyla! Ana bi daha bizim özel esyalarimiza karışma biz karı koca olarak vazifemizi biliyoruz. Zamanı gelince sende istediğin torunu alırsın yeter kurcalama bu işi artık" diye bağırdı. Beni de kolumdan tutup çekti. O kadar sıkiyordu ki kolumu canimin acisindan bağıracaktım. Odaya geldiğimiz de beni ıçeri itip "Ne demek Leyla bunlar? Benden gizli napmaya çalışıyorsun?" dedi.

"Ayaz ne var bunda bu hemen hamile kalmak istemiyorum ben. Hem ne acelemiz var."

"Bana niye soylemiyosun anneme karşı seni savunamayadabilirdim"

"Özür dilerim ama öyle bi ortam olmadı.  Dün haricinde."

"Tamam yeter aşağı inde birini çiftliğe yollayıp ortalığı toplasinlar" dedi. Belli ki sinirinin yatışması için beni görmek istemiyordu.Bende odadan çıkıp kahya ya söyledim. Kahya o kadar tanıdık geliyordu ki bana sanki daha önce karşılaşmış gibiydim. 

Yavaşça odanın kapısını açıp içeri baktım. Ayaz uyuyordu. Bende hemen üstümü değiştirip yatağa girdim. Ben gitincr Ayaz kıpırdanmaya başladı. Uyandirdim diye bana kizacak sanarken kolunu başımın altina koyup diğer koluyla da belimi sardı. "İyi geceler Leyla" "İyi geceler Ayaz Ağa".

Sabah resmen ağlayarak uyandım. Ayaz ise çoktan hazırlanmış beni bekliyordu. Tam kıyafetlerimi alıp banyoya doğru gidiyordum ki Ayaz "Yok artık gidip banyoda giyinme bence bu saatten sonra" dedi. Yüzümü eksiterek kiyafetlerimi giymeye başladım. Sapık gibi uzaktan zevkle beni izliyordu. Makyaj masasına oturduğum da arkamdan sarılıp aynada ikimize baktı. Tabi romantik anları bozmak için Hatun Ana ayarlı saat gibiydi. Kapıyı çalmadan pat diye içeri girip "Oğlum bu gerçek mi? Leyla ile senin mi?" diye sordu elindeki çarşafı göstererek. Kahretsin çiftliğe gidenlerden biri getirmişti kesin. Nasıl unutabildim. "Ana bi sakin ol. Ne bu heyecan. Evet gercek bu çarşaf bizim" dedi Ayaz. Ben hızla çantamı alıp kapıdan cikacakken "Umarım sende kısır degilsindir gelin." dedi Hatun Ana. Söylediği laf beni kırmadı. Ama Ayaz ı paramparça etmeye yetti.

BEGENIP BEGENMEDIGINIZI ISTER BURDAN YORUM OLARAK ISTERSENIZ ÖZEL OLARAK BANA ULASTIRIRSANIZ SEVINIRIM. DUZELTMEM GEREK HERHANGIBIR HATA FELAN COK SEVINIRIM. KEYIFLI OKUMALAR CANLARIM. ILERLEYEN BÖLÜMLERDE İŞLER DAHA DA ÇOK KARİŞACAK.

UNUTULMUŞ BİR MASALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin