ben hiç yalandan ağlamadım. hiç yalan söylemedim, hiç gülmekten karnıma ağrı girmedi bu zamana kadar. aşık oldum ama sevilmedim, ben hep reddedildim. hiç çok güzel gözükmedim, önemli olan iç güzellikti ama benim içim de kötüydü çünkü sık hastalanırdım, bağışıklığım zayıftı. önemli olan iç güzellikti ama bağışıklık değil, şimdi kimse ruh güzelliğine bakmıyor zaten benimki de güzel değil.
hiç özenmedim kimseye, önerilen kitapları okudum ama sevmedim. değişik bir müzik zevkim vardı hep uyum sağladım ama ortamın aranan ismi hiç olmadım. hiç samimiyetsiz davranmadım, adamına göre muamele yaptım çünkü bence doğrusu hep buydu.
hiç arkadaşlarımla uyumadım, hiç sabaha kadar konuşmadık. kimse bana yeni sevgilisini anlatmadı ben de anlatın demedim çünkü sürekli değişiyordu. gömlek değiştirmekten bile çok. ben aklımda tutamazdım.
hiç hafızası çok iyisi birisi olmadım, yediğim yemeği unuttum, giydiğim şeyi ama bana yapılanı unutmadım. hiç bağırarak ağlamadım çünkü annem hep yan odadaydı. hiç günlük tutamadım çünkü hep unutmak istedim, günlük hatırlamak için yazılır bense bir şeyleri unutmak istiyordum.
zaman çabuk geçti benim için, bir şeyler yapamadım hiç. hep olur ya dizilerde, madalyası vardır başrolün hangi dalda olursa olsun. benim madalyam yoktu bu yüzden başrol değildim. blogger da olamadım youtuber da. beyaz masam yoktu, bloggerlığın altın kuralı beyaz masaydı, benim masam kahverengiydi. annem beğenmişti birkaç model ben de seçmiştim içinden. youtuberlık da zordu benim için bilirsiniz onlar hep gezer hep heyecanlı şeyleri vardır yapacak ama ben evden çıkmazdım. dizi izlerdim biraz da film tabi. marvel severdim, kaptan amerika marvel'da ilk yenilmezdi benim için de öyle. kalbim onu görünce pıt pıt atıyordu çünkü steve beni henüz reddetmemişti, görmediği için.
bir tane arkadaşım vardı sadece, altı senedir arkadaştık ve beni en iyi o biliyordu. tanısalar severler seni, diyordu. biraz da küfür ederdi, erkekler böyledir işte. biraz değişik.
birilerinin beni sevmesi umrumda değil. sahiden değil. oradan bakınca her gece duvara bakıp ağlıyormuşum gibi gözükebilir ama ben uyurum. ben çiçek değilim sonuçta koparınca solacak. bu dünyada kırılmaktan çekinmiyorum çünkü doğanın kanunu bu, bir şeylerin oluşması için önce yıkılması lazım. itiraz etmeyin, bana göre kanun bu.
ne diyordum?
ah...ben çiçek değilim, koparınca solmam ama bana birisi çiçekmişim gibi davranıyor ve eğer o koparırsa solabilirim.
hikayeyi hatırlayan var mı bilmem, taslaklarda dolaşırken yayınlamak istedim.
iyi okumalar~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
folleto ¦ lee taeyong
Fanfiction"Her yangına ateş taşıdım da seni uğurlarken yoluna su döktüm. Üç defa öptüm alnından. Üç defa geçtim aşk kelimesinden de artık geçmem harfinden dedim. Bazen gökyüzüne baktım, bazen toprağa. Her taşın gediğinde bir şey aradım. Hayattı, çekiyordu, iç...