7

13.1K 1.8K 1.3K
                                    

|Yanlış olan neydi ki?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Yanlış olan neydi ki?

"Bugün Hoseok ikimizi de yemeğe çağırdı. Senin büyük bir hayranın. Benim için gelir misin?"

Yoongi huysuz bir şekilde telefonuyla uğraşan Taehyung'un elindekini çekerek kolundan tutup ayağa kaldırmıştı.

"Hyung, yorgunluktan öleceğim. Parmaklarım ağrıyor."

Yorgun ve mutsuz hissediyordu. O gitmişti hayatından... Tıpkı bir kelebek gibi hayatında yer almış sonrasında ise varlığını dahi unutturmuştu. İnsan nankör bir varlıktı... Unuturdu öyle bir unuturdu ki geriye kokusu dahi kalmazdı unutulanın.

Halbuki en son unutulan parça insanın kokusuydu.

Evet gerçekten yorgundu esmer, saatlerdir pratik yapmaktan canı çıkmış gibiydi. Zorunda değildi, fakat zihninin usta köşelerindeki kavgalardan bir nebzede olsa kurtulmak niyetinde naif parmaklarını hayli yormuştu.

"Hadi ama Taehyung. Senden zor bir şey istemedim."

-

Jungkook her zaman ki gibi klozetleri temizlerken Hoseok ise bu sefer sevinçle yemek hazırlıyordu.

"Jungkook işini çabuk bitir! Sana bolca yemek vereceğim."

"Bugün mutlusun."

"Evet, biliyorsun Yoongi Bay Kim'in menejeri ve Bay Kim'de geliyor. Tanrım ıslak imzasını hiç almamıştım."

"Bay Kim ne iş yapıyor ki?"

"Oh, o ünlü bir piyanist."

Jungkook aklına gelen kişiyle hafifçe gülümsedi.

Kim Taehyung... Onu asla unutmamıştı.

Ancak Kore'de yüzlerce Kim olduğunu düşünürse Hoseok'un bahsettiği kişinin aynı kişi olması fazla düşük bir ihtimaldi.

"Her neyse Jungkook acele et, Yoongi adamın biraz takıntılı olduğunu söyledi. Seni burada görürse yanlış anlar."

Jungkook düşüncelerini belli etmeyerek gülümseyip işine devam etmişti. Hoseok'un kendisi gibi evsiz birinden utanmasını anlayışla karşılamıştı, evet belki de kendisi Hoseok'un yerinde olsaydı böyle bir şey yapamazdı fakat evrenin tek bir renkten oluşması imkânsızdı.

Turuncu saçlının hiçbir arkadaşı kendisi gibi değildi.

Eh, zaten arkadaş olmaları mümkün değildi Jungkook açısından.

Küçük olan ellerini kurularken bir anda içeri giren iki adamla Hoseok ona sinirli gözlerle bakmıştı. İçten içe onu utandırdığı için suçlu hissetmişti.

"Ah, hoş geldiniz."

Suçluluk duygusu kalbinde kök salmaya devam ederken hızlıca buradan gitmek istemiş fakat kahve parlak gözlerine takılan bedenle elindeki bezler yere düşmüştü.

the pianist 'tk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin